Ali Tufan Koç

Ali Tufan Koç

alitufankoc@gmail.com

Tüm Yazıları

New York’tan gecikmeli iki izlenim. Spider Man hayranlarına kötü haber: Hikayenin Broadway yorumu tahmin edemeyeceğiniz kadar berbat. Ve fine dining meraklılarına güzel havadis: Per se’de bir akşam tahmin edemeyeceğiniz kadar farklı bir deneyim

Broadway’de tuhaf bir deneyim: Sahnede Spider Man

* 80 milyon dolarlık bütçesiyle Brodway’in en pahalı prodüksiyonu Spider Man en pahalı prodüksiyon sıfatının hakkını vermese de en kötü oyun unvanını diri diri taşıyor göğsünde.
* Hikaye, oyunculuk filan kimsenin umurunda değil. Herkes oyunu tek bir soruya yanıt bulmak için izliyor: 80 milyon dolar nereye harcandı?
* Oyunun sonunda, alkışlama/selam verme seremonisinde sahneye 9 farklı Örümcek Adam çıkıyor el ele tutuşup. Daha tuhaf bir sahne olabilir mi?
* Müzikler o kadar basit, sıradan ve 7 yaş grubuna yönelik ki her yeni saçma bir şarkı yükseldiğinde “U2 bunun neresinde?” deyip duruyorsun içten içten. Kötü kahramanımızın cep telefonu zil sesi U2’nun ‘Beautiful Day’i olmasa iyice anlaşılmayacak U2 varlığı.
* Özetle: Kopan tüm yaygara, müzikalin 3-5 sahnesinde uçan kaçan, havalanan, örümcek ağıyla bir sağa bir sola, bir aşağı bir yukarı dolanan bir ‘Örümcek Adam’dan ibaretmiş meğer.

Haberin Devamı

New York’ta fine dining bir gece: Per se

* Bir sergide sergilenen işlere ne kadar uzun uzun baksanız, derin derin düşünseniz de özünü çakmadığınızı hissedersiniz. Anlamasanız da yüzünüz gözünüz açılır, aklınız fikriniz değişir. Üç Michelin yıldızlı, an itibarıyla dünyanın en iyi 6’ıncı, New York’un en iyi lokantası Per Se’de bir akşam yemeği de böyle bir his.
* Attığınız her lokmaya dair gastronomik tespitlerde bulunmak, ‘damak çatlatan’ tabiri ötesinde birkaç Vedat Milor cümlesi kurmanız gerekmiyor. Kasmayın, kasılmayın. Yediğinizin içtiğinizin tadını çıkarın, yeter.
* Chef’s tasting mönü, her gün eldeki malzemeye, masadaki müşteriye göre değişiyor. Kişi başına düşen ortalama servis görevli sayısı sekiz, porsiyon başına kullanılan ortalama çatal bıçak/tabak çanak sayısıysa 16 kişilik yemek takımı kadar. Yemek boyunca önünüze 13 farklı servis geliyor.
* Yapılan her serviste dilinize damağınıza tat almaya dair yerleşmiş tüm kodlar yerle bir. Mısırda yapılan sorbe karşısında damağınız nasıl bir reaksiyon vereceğini şaşırıyor.

Haberin Devamı

GEÇEN HAFTANIN PARTiLERiNDEN NE ÖĞRENDiM?

* Lucca’nın sezonaçılış partisinden: Açık büfe meselesinin de gayet gurme, gayet doyurucu olabileceğini, yeni Lucca kokteyllerinden Spice Market’in her Lucca ziyaretinde denenmesi gerektiğini, Naz Elmas ve Umut Eker çiftinin “Naber canım/nasılsın?” faslında selam vermedik çift bırakmayacak rakiplerini fersah fersah geride bıraktığını, Didem Soydan’ın mümkünse her partide/ açılışta/ kapanışta boy göstermesi gerektiğini...
* Date’in açılışından: Asmalı Mescit’teki Ümit Ünal mağazasının altı restoran bar, üstü butik bir başka değişle altı kaval, üstü şişhane bir mekana dönüştüğünü, bir mekan ismi olarak Date’in pek çapkın/pek iddialı durabildiğini, Date’in pek yakında genç tasarımcıların üssüne dönüşebileceğini...

Haberin Devamı

BEYANLARINDAN NE ANLADIM?

* Bonomo’nun ‘Mona Lisa’ göndermesinden: Can Bonomo bir gününü nasıl geçirdiğini Sabah Pazar’a tarif ederken, arkadaşları çağırdığı an nasıl da işi gücü bırakıp yanlarına koştuğunu şu cümleyle vurgulamış: “Arkadaşlarım çağırırsa, Mona Lisa’yı çiziyor olsam yarıda bırakırım.” Bonomo’nun dostluğu bâki, arkadaşlık bağı çok kuvvetli, çok şahane her şey tastamam da abartı dozu biraz kaçmamış mı?
* Kayınpederden Meltem Cumbul’a sürpriz düğün jestinden: Tüm o köpürmeler, efelenmeler, debelenmeler hiç olmamış gibi ‘Sayın kayınpeder’ şimdi “Meltem Cumbul gayet cici bir hanımefendi” diyor, 29 Eylül’de oğluna görkemli bir düğün düzenlemek için kolları sıvıyor. Kayınpederin ağzında köpüren laflar, Ajda Pekkan’a kadar varan beyanlar 15 dakikalık bir gündeme gelme heyecanından, rol çalma dürtüsünden ibaret olabilir mi?