MAHALLELER ARASI SON DURUM RAPORU

İstanbul’un havalı semtlerine bahar gelmiş, kimi kendini sanata vermiş, kimi merdivenlerde sosyalleşmeye adamış. Hızlandırılmış bahar turundayız

ETİLER: Mudo, Cafe Crown gibi peş peşe dizilmiş sosyetik aile çay bahçeleri, Etiler’in bembeyaz, janti Türk imajından çok şey alıp götürse de yeni açılan Kitchenette, caddeye bir avuç taze Nişantaşı havası getirmiş. Kat kat boyanıp, sivri topuklularıyla Starbucks’a kahve içmeye elen genç kızlar, hâlâ en ön saflarda.

NİŞANTAŞI: Kayra, Restoran Haftası’nın kapanışını Cento per Cento’da ufak bir toplaşma tadında yaparken, Cento per Cento, serin bir çarşamba akşamı kapı komşusu Biber’le birlikte bembeyaz bir Nişantaşı tablosu çizmiş oldu. Hafif sohbetler, güzel şaraplar ve kaldırım üstü/merdiven altı sosyalleşmelerle Nişantaşı ahalisinin nasıl da birkaç kadehte yazlık uygulamaya geçtiğine tanıklık ettik.

ŞİŞHANE: Sezonun kendi halinde tıklım tıklım iki barı Baylo ve Good Mood Pera arasında boş kalan dükkanlar da bu hafta içinde doldu ve Şişhane kitlesi, Meşrutiyet Caddesi üzerinde boş bir santimetrekare alan bırakmayarak muradına ermiş oldu. Yeni sakinin adı Gram. Hummalı yerleşme çalışmalarını baz alarak şunu söyleyebilirim: Kafeyle başlayan içeride tasarım butiğine dönüşen Avrupai tatta, afili bir oluşum söz konusu. Cadde üzerindeki en mühim değişiklik birkaç adım ileride, mazisine Public’i, Spoil’i gömmüş bahtsız mekanın, modern meyhane projesi kapsamında Safi Meyhane’ye dönüşmesi. Masadaki mezesiyle, fondaki müziğiyle modernliğin hakkını veren Safi’ye dair yapılan ‘tutar mı, tutmaz mı?’ bahislerini şöyle kapatalım: Kapısından sokak çalgıcıları eksik olmuyor, müşteri sigaraya çıktı mı anında dayıyor zurnayı kulağa. Bir meyhanenin kapısından çalgıcısı, çiçekçisi, bademcisi eksik olmuyorsa bilin ki orası iş yapıyordur, kitlesini bulmuştur, olmuştur.

KARAKÖY: Ünlülerin Karaköy’den çıkmadığını duyan yarı ünlüler; yarı ünlülerin gittiğini duyan ünsüzler akın akın Karaköy’e gitme, karış karış ara sokakları keşfetme telaşında. “Bir gördüm/ görülmedim, göreni göremedim” teranesidir gidiyor Karaköy semalarında. Yeni açılan galeriler, kafeler, restoranlar poz duruşları, havalı bakışları kaldıracak cinsten değil. Rahat olun, kasmayın.

GALATA: Açtığınız dükkandan sokağa doğru oluk oluk sanat akmıyorsa topuğunuzdan vurulması kuvvetle ihtimal Galata’da, yeni oluşumların, taze mekanların ucunda ille de sanat var! Şahkulu Çıkmazı’nda açılan Human Being Flower Shop, genç sanatçıları saksı tasarlatan, çiçekli böcekli artistik manevralar niyetindeki bir çiçekçi, mesela. Serdar-ı Ekrem üzerindeki Galata Şarküteri bile sanat adına yeniliyor duvarlarını, bahar tadilatında. Yanında açılan Santral, yarı butik/yarı kafe kıvamında, tam Galata ayarında.

GRUPANYA’YA DÜŞMEK

Rakı ekibinden acı tonda bir mesaj var telefonda: “Melengeç de Grupanya’ya düşmüş” Melengeç nedir, ne değildir? ‘Grupanya’ya düşmek’ tabiri bir mekan için ne anlama gelir? Mesajı, YGS’ye hazırlanan öğrenci kılığında, cümlenin öğelerine ayırarak inceleyelim:
* Özne: Arnavutköy’ün kendi halinde bir Ege restoranı Melengeç. Masayı muhtelif otlarla donatmak, bağırmadan bağırtmadan Boğaz’a nazır sessiz sakin rakı içmek için birebir(di). Mekan el değiştirirken biz de aynı hızla ev değiştirdik; farklı muhitler, farklı heyecanlar derken Melengeç iyice kapsamı alanımız dışına çıktı zamanla.
*TÜMLEÇ: Cümlede zarf tümleci görevinde kullanılan Grupanya, indirimli sosyalleşmek için gayet cazip teklifler sunan bir fırsat sitesi.
* YÜKLEM: ‘Düşmek’ fiili, ciro sıkıntısına düşen mekanın çaresizliğini gösteriyor. Havalı kulüplerin, şık restoranların neden Grupanya’da olmadığı aşikâr: Çünkü, ihtiyaçları yok.
* BAĞLAÇ: ‘-de’ bağlacı, tıpkı Melengeç gibi, kendine has müdavim kitlesi olan ya da bir zamanlar popülerken şimdi müşterisini fırsat sitesi üzerinden (t)avlamaya çalışan mekanları belirtiyor.
Misal, Akmerkez’in Home Store Cafe’si. Kafenin Televole kültürüne kazandırdığı Laila (o zamanların Reina’sı) modellerini, Serdar Ortaç dansçılarını ve Sevda Demirel, nasıl unutulur? Grupanya sayesinde Home Store’da ‘zengin kahvaltı keyfi’ 35 yerine 15 liraymış.