Akaretler Art&Design Day’de neler kaçırdınız? Deniz Akkaya ve Tarkan’ın ‘smokin’ birlikteliği ve beş yıldızlı bir şampanya güzellemesi...
Parti filozoflarının çiğnemeyi pek sevdiği bir soru: “Eğlenceli olmadığını bile bile neden partilere, davetlere ısrarla gidilir?” Ve insan psikolojisini çatır çatır çözmüş ayaklı gece psikoloğunun verdiği o meşhur cevap: “Görme ve görülmenin verdiği o tarifsiz haz.”
“Gördüm/görülmedim/göreni göremedim” diye diye bir davetten ötekine koşar adım gitmek, bir metropol klişesi. Söz konusu klişeler bölünerek çoğalıyor, çoğaldıkça bayatlıyor. Yeni klişe, “Ne kaçırıyorum?” hissi. “İlle de fikrim olsun, mutlaka görmüş olayım” diye kapıdan partiye uğramalar, bacadan sergi gezmeler... Olur da iki dakikalığına uğranılmadıysa mutlaka bir gidene telefon açılıp sorulur: “Ne kaçırdım? Ne kaçırdım? Anlat...” Kısa bir girizgahın ardından buyrun haftanın “Ne kaçırdınız?” köşesine...
Akaretler Art&Design Day
Akaretler’i ‘Chelsea’leştirme projesinin mühim bir parçası Art&Design Day’in geçen hafta sonu ikincisi yapıldı. Amaç belli; yan yana dizilmiş, steril galeriler arası mekik dokunsun. Galeri önü, kaldırım üzeri tasarım duralım, sanat konuşalım. Fonda jazzy sesler yükselsin, eldeki şampanya bardağı bir an boş kalmasın. Geçen senenin çok cıvıl, çok Chelsea geçmesindeki en büyük etken temiz hava ve Autoban’ın açılışına denk gelmesiydi. Bu sene, “Ayşe Gencer’in şahane sesine, Coca-Cola’nın 125’inci yıl kitap lansmanına rağmen hava muhalefetleri sebebiyle sakin geçti” derken etrafı saran ‘maç kokusu’ havayı değiştirdi. İki adım ötede oynanan Beşiktaş maçından çıkıp Minyon’un önüne fazla mesaiyle gelen seyyar köftecilerden yükselen, soğanla ucuz et, közde biberle kimyon karışımı koku, yerli Chelsea’nin üzerine mis gibi Beşiktaş/Kadıköy havası serdi. Maç kokulu tasarım günleri, arada derede sıkışmış, kurtarılmış bölge ‘yerli Chelsea’ projesinin şahane bir özeti.
SMOKiN BiRLiKTELiĞi: DENiZ AKKAYA VE TARKAN
Türkçe pop nağmeleriyle meşhur gece kulübü eelence’nin duvarlarını süsleyen ünlü portfolyosunda yeni sezon vesilesiyle değişikliğe gidilmiş. Geçmişten bugüne fotoğraflı pop tarihi yerine şimdi bir uçta Kıvanç Tatlıtuğ, diğerinde modacı Nur Yerlitaş, en popüler Televole 11’lisi çıkmış sahaya (duvara). Pop pop figürler, poz poz haller karşısında insanın kalemi çıkarıp bıyık çizesi/tavşan kulak yapası geliyor. Magazinsel enstelasyonda bir kare var ki bak bak bak bak, duramadım: Titizlikle yan yana, dip dibe getirilmiş Deniz Akkaya ve Tarkan’ın smokinli fotoğrafları. Farklı tarihlerde verilmiş smokin pozlar, eelence’nin duvarında birbirine kavuşmuş. Akkaya’nın kaşı havada, ceketi omuzda; Tarkan’ınsa gözler baygın, dudaklar şişkin... Feminen ve maskülen duruşların yönü şaşmış, dozu aşmış, sonucu gören dağa kaçmış!