KARAKÖY’Ü BEKLEYEN TEHLiKE
Değişen Karaköy için yarın tarihi bir gün. Bankalar Caddesi üzerindeki eski Osmanlı Bankası binasında açılacak Salt Galata, Karaköy’ün çehresini değiştirecekken Karaköy’ü bekleyen asıl tehlike ne?
Büyük dönüşümün kenarındaki Karaköy’ün değişim sancıları İngiliz ‘Monocle’ dergisinin radarına takılmış. Geçen ay Karaköy’ü keşfe gelen ‘Monocle’ ekibi, yaptığı lokal röportajlardan nefis bir mini Karaköy belgeseli çıkarmış. Esnafın geleceğe dair öngörüleri pek umutlu değil. Nalbur dükkanı sahibi Levent Akbaş, “Bizi buradan Galataport gibi dönüşüm projeleri değil işsizlik götürecek” diyor.
Bölgenin sakinleri pek renkli. Hırdavatçı Levent Usta’nın kapı komşusu Amerikalı bir sanatçı Julie Umpeyer. Eski bir binayı tutup fabrikavari bir sanat alanına dönüştürmüş. Hırdavatçılar
Çarşısı’nda ilginç bulduğu materyalleri toplayıp sanatında kullanıyor. En doğru tespit Bej Cafe’nin eski işletmecisi Banu Şahinoğlu’ndan: “Herkes Karaköy’deki değişimden bahsediyor. Aslında olması gereken, insanlar ve binalar değişmeden Karaköy’ün değişmesi.” Karaköy’ü bekleyen
tehlike şu; Bankalar Caddesi’nde tarihi hanların peşi sıra havalı butik otellere dönüşmesi,
hırdavatçı Levent Usta’yla
Amerikalı sanatçı Julie’nin birbirinden beslenme haline sekte vuracak mı?
Galata’da jilet adamlar, dekolte kadınlar
Galata Serdar Ekrem sokakta kırmızı kalın kadife perdeleri sıkı sıkı kapalı bir yer. İçeri girmenizle beraber bölgede pek alışık olmadık bir atmosferin içine düşünüyorsunuz. Burası, yeni açılan Georges Oteli’nin girişi. Resepsiyonun olması gereken yerde bar var. Barın karşısında da sekiz masalık ufak bir restoran. Masaların birinde Sezai Taşkent ve Can Akçay, diğerinde Mermerci’ler oturuyor. Georges’un açılışıyla beraber Galata’yı sıcak günler bekler. Göbekten Galatalı tasarımcılarla, Georges müdavimi kravatlı jilet adamların, topuklu dekolte kadınları bakalım nasıl kaynaşacak?
ANLAŞILMAYACAK KADAR COOL TAKILMAK
Güzel bir parti için elinizdeki tüm kartların şahane olması yeterli mi? Eldekilere bakalım: Mekan Hasköy’deki Eski Yün Fabrikası, sunucu Tuba Ünsal, lansman ürünü MINI Coupe ve özel şov olarak yapılmayanı yapmak niyetine bir boks müsabakası. Hepsi tek tek kulağa şahane bir fikir gibi gelse de ortaya çıkan paket MINI Coupe’un sağında ‘XOXO’ Tuba Ünsal, solunda Hakan Bayülgen ballandıra ballandıra yeni MINI hakkında konuşuyorlar. Bayii toplantısına düşmüş olabilir miyiz? Peki, bayii toplantısında boks ringinin ne işi var? Tuba Ünsal, otomobil tanıtımından boks maçına geçiş sürecini bağlamaya çalışıyor sahnede. Nafile...
Yumruk yumruğa bir tanıtım başlıyor. Boks şampiyonları Avni Yıldırım’la Onur İpal’in müsabakası izleniyor sessiz sedasız. Ringin dibinde duran, kafasında fötr şapka, üzerinde kürkümsü palto, yanında sarışın kız Türk
gencinin geceye özel dikilmiş bir imajı var. Böyle bukalemun
gibi bir kitle var partilerde. Geceyi üzerine geçiren, duruma göre kimlik/kılık/maske
değiştiren. Enteresan. Boks müsabakası geceye dair en enteresan, hatta anlaşılmayan şeydi. Sorun yok. Amaç da bu zaten: Anlaşılmayacak kadar cool takılıyoruz ve bununla övünüyoruz!