‘Cable Park’ teması, adrenalinle dolup taşanlar yeni bir kavram değil. Ülkemizde Biri Antalya’da, öteki Bursa’da olmak üzere iki farklı ‘Cable Park’ mevcut. Deneysel tatil için, bizim tercihimiz Antalya-Manavgat yolundaki Hipnotics. Mayıs ayında üçüncü yılını doldurmuş Hipnotics, Antalya’da bulunan üç göle sahip bir su kayağı parkı. Zorluk seviyesine göre ayrılmış göllerde, teleferik sistemi yardımıyla, wakeboard, su kayağı, mono-ski, kneeboad gibi su sporlarıyla haşı neşir oluyorsunuz.
Ben Bond... Anti-Bond...
Yukarıdaki ‘James Bond’ karesi sizi aldatmasın. “Az önce helikopterden suya atladım. Şimdi de kızgın dalgaların üstesinden gelip esas kızı kurtarıyorum” pozunu farklı açılardan inceleyelim, ‘Anti Bond’luk vakaları sıralayalım. Vaka bir: Fondaki mekan, ne bir okyanus, ne de bir açık deniz. Bildiğiniz insan eli değmiş, suni göl. Vaka iki: Kullanılan spor aleti ne mermi fırlatıyor, ne saatte 100 küsur kilometreyle gidiyor. Bırakın, ‘supersonics’ güçleri, Hipnotics’teki kullanımı en basit alet, ‘Kneeboard’. Sağa sola ‘slalom’lar yaparak ilerliyorsunuz, o kadar. Kneeboard’da pişen, önce su kayağına, ardından Wakeboard’a (bir nevi snowboard’un sulu versiyonu) geçiyor. Sonrasında uzun kayaklarla ski jump yapmak, disc’le kendi etrafınızda 360 derece dönmek var. Su kayağıyla kafa göz yara yara bir arpa yolu zor alınca filmi başa sarıp, başladığım noktaya, kneeboard’a geri dönüyorum.
Malum, söz konusu adrenalin sporları olunca insanoğlu ikiye ayrılıyor: Doğuştan meyilliler ve doğuştan engelliler. Çocukluktan ergenlik evresine geçişte kol ve bacak kısmı, vücudun gövde bölümünden erken uzayıp, hayatımın yaklaşık 4-5 senesini üç metrelik kolları, kalas gibi bacakları zaptetmekle uğraşmış bir birey olarak denge gerektiren tüm sporlar benim için zulüm. 18’imden gün almamla beraber evrimim tamamlamış; vücudum normal proposyonuna kavuşsa da ağız tadıyla “Benim dengemi bozmayınız” diye mırıldanmak için bir 18 yıla daha ihtiyacım var!
Adrenalin bağımlıları için cennet mekan
Alman ve Ruslar, Hipnotics’in gediklilerinden. Ruslar, ‘ana rahminden kayarak çıkmış’ tezini doğrularcasına hiçbir kullanım talimatına, hocaların açıklamalarına gereksinim duymadan ‘Yürü ya kulum’ deyip, kendini teleferiğin çarklarına bırakıyor. 1-2 bocalamanın ardından ‘hooop’ işte karşınızda olimpiyatlara hazırlanan su kayağı sporcuları. Eğitmenlerden ‘Robocop’ Mesut, üç sene önce Hipnotics’e geldiğinde yüzme dahi bilmiyorken bugün havada attığı taklaların sayısı yok. Hipnotics’te her yaş ve seviye için bir su sporu mevcut. Eğitmenlerin dilinde hep aynı laf: “Bir sonraki gelişinizde daha profesyonel olacaksınız.” Çünkü, bir gelen mutlaka bir kere daha geliyor. Çünkü, adrenalin de ‘bir tür’ bağımlılık yapıyor. Yüksek desibelle, koşardım kapısından girdiğimiz Hipnotics’ten yorgunluktan fısıldayarak konuşup, kas ağrısınından ufak adımlara atarak ayrılıyoruz. Herkes gibi, “Bir daha ne zaman geliriz?”in hesabını yaparak.
HAVUZ PROBLEMİ OUT, BİKİNİ PROBLEMİ İN
“Hanfendi, bakar mısınız? Ah, pardon... (Sesini alçaltarak) Mayonuzun arka kısmı biraz açılmış da... Uyarayım dedim!”
‘Uyarılan’ kadın, gayri ihtiyari pek de açılmamış (Kime, neye göre, ne kadar açık?) olan mayosunu düzeltir. Nezaketen. Aradan yarım saat geçer. Belli ki kanına RTÜK kaçmış kadın dayanamaz ve tekrar: “Mayonuz... Arkası yine açılmış da... Hani, düzeltseniz...” Kadının, açılan saçılan kadına müdahalesi için muhtelif şıklar mevcut: a) Zor durumda düştüğünü zannedip, gerçekten yardım ediyor. b) Sevgilisinin gözünü ayıramadığı manzarayı sansürlemeye çalışıyor. c) Kıskanıyor. Doğru cevap, sözde ‘a’, özde ‘b’ ile karışık ‘c’ şıkkı. Plaj sansürüne maruz kalan arkadaşıma göre RTÜK’lü kadının yaptığı, kadınlar arasında ‘saygısızlığa’ girermiş. Meğer güzellik salonlarında, kuaförlerde omzu düşmüş askılara, önü açılmış bluzlara ‘bile bile ofsayta düşme’ ihtimali göze alınarak karışılmazmış. Kadınlar arası racon kitabından alıntılar böyle.
‘KOKTEYL’ iSTANBUL
Binboa’nın ‘Mixmondial’ haftasını duymayan, tatmayan metropol insanı kalmamıştır. Kokteyl karnavalı kapsamında şehrin muhtelif ‘sıcak’ mekanlarında, fiyat-kalite oranı yerle yeksan, İngiliz barmen Chris Hoy’nun elinden çıkma kokteylleri deniyorsunuz. Herkes favorisini sıralamış. Eksik kalmıyorum: Red Geisha. Kokteyl faslı için perşembe son gün. Türkün kokteylle imtihanı, kokteyline göre Türk türü, ‘azz sonra’ anonsuyla, arkası yarın tadında bir sonraki yazıda.