Bir bakışta, bir nefeste şehirde nerede ne açılmış, kim ne konuşuyor turu yapalım
Umut Eker’in mağazası: Umut Eker farklı başlıklarla radarınıza takılmış olabilir: Model, stil danışmanı, tasarımcı, dövme tutkunu ve Simay Bülbül’ün sevgilisi. Geçen haftalarda açtığı mağazası Umut Eker VIII, kendisini daha yakın takibe almanız için başlı başına bir neden. Galata’daki Lastik Pabuç’un alt katında açılan Umut Eker VIII, şehrin ‘şimdilik’ en orijinal mağazası. Erkeklere yönelik çanta, kemer, cüzdan, bileklik ve yüzük tasarımlarının satıldığı mağazanın dekorasyonu için Umut, yedek parça satan dükkanları, tesisatçıların raflarını tavaf etmiş. Ücra köşelerden topladığı gösterge panoları, eski kablolar ve su vanalarıyla Umut’un mağazası tez görülesi, keşfedilesi bir yer.
!f’in bitmeyen partileri: !f, parti maratonuna ZERO ev sahipliğinde, Absolut sponsorluğunda, X-Large’de düzenlenen kapanış partisiyle son verdi. Mekanlar farklı da olsa, partilerin tamamı !f paydasında toplanınca, bir yerden sonra bağımsız partileme işi tekrara düştü. Aynı yüzler, aynı muhabbetler, benzer müzikler... Bölünerek çoğalma yerine derli toplu 1-2 parti yapılsa daha şık olmaz mıydı?
Büyük Ev Ablukada’nın esrarengizliği: Seyirciye ihtiyacı yok gibi dururken salondaki herkese tek tek dokunabilen kaç müzik grubu vardır? Büyük Ev Ablukada gayet sessiz, son derece sakin, Babylon’da sahne alıp, ortadan yok oluyor. Kadrosu bile muamma. Bartu Küçükçağlayan’ı, Berkun Oya’yı, Alican Tezer’in varlığını çözdük, şimdi arada derede gruba Onur Ünsal’ın da dahil olduğu konuşuluyor. Muamma halleri, mesafeli duruşu grubu daha da dinlenesi, konserine gidilesi kılıyor. Gazetede çarşaf çarşaf röportajlarla, ekranda ağdalı kliplerle ayağınıza gelmeyecekler. Konserine gidip, bizzat yerinde dinleyip keşfetmeniz gerekiyor.
Hürrem’in saltanatı: ‘Muhteşem’ Sülüman bir fetihten diğerine koştursun, Hürrem kaleyi içten fethetmiş şehre hükmetmiş durumda. Eelence adına kokteyl hazırlamış; Palladium AVM ise dizideki kıyafetlerden oluşan bir sergi hazırlığında. Asıl Hürrem, Meryem Uzerli ise Tempo dergisinin bu ayki kapağında. Işıl Cinmen’in röportajından şu sonuca varıyorsunuz: Meryem belli ki Amerika’da ‘Mad Men’in seksi sekreterini canlandıran kızıl afet Christina Hendricks’ın yarattığı ‘yuvarlak hat’ devriminin bizdeki temsilcisi olacak.
BLOGGER GÖZLER:
SiZCE KiM HAKLI?
Pazar günkü yazıda geçen ‘blogger gözler’ konusuna farklı dilde, farklı görüşte yorumlar geldi. Hakan Öztürk’ün tonunu çirkin bulan da var, blogger’lık müessesinin çarpıtıldığını düşünen de. Öztürk’ün tezini destekleyici birkaç blogger tweet’i de düştü posta kutuma: “Paçozlar, böyle mi gelinir Fashion Week’e, kılıksızlar”, “Gazetecilerin, dergicilerin bizi çekememesi ne olacak?”
Bir editör meslektaşımdan gelen yorum, blogger gözlerin ferine çökmüş otorite halini farklı bir sebebe dayandırıyor: “Bloggerları uzun süredir ben de takip ediyorum, içlerinde gelecek vaat eden, çok iyi isimler var. Ancak bir de ukala takımı tabii. İşte bu ukala takımının, bu kadar havalanmasının tek sorumlusu var, o da halkla ilişkiler firmaları. Artık gazetelerde basın bülteni ve haber çıkarmakta zorlanan firmalar çareyi bloggerları hediyeye boğarak haber yaptırmakta buluyor. Çoğu yere çağırılmadığımız gibi gittiğimiz yerlerde de bloggerlar gibi itibar görmüyoruz. Artık haber yerine yıkama yağlama yazıları çıkıyor firmaların. Özel haberler bize ulaşmadan bloggerlara gidiyor. Bütün bu durumlarda onların havalanmasına neden oluyor.” Sizce kim haklı?