Avrupa Yakası sakinleri için, Anadolu Yakası’na geçme/geçmeme hali ve karşı yakada oturan arkadaşları en büyük espri kaynağıdır. “Karşıya geçiyorum diye eşe dosta haber saldım”, “Tası tarağı topladım düştüm yollara” şeklinde sakız gibi uzayan geyiklere sarmadan sadede geliyorum. Hafta sonu Anadolu Yakası’nın gece hayatı test edildi, onaylandı. Sonuç şaşırtıcı: Beklenmedik rahatlık, sıfır makyaj ve ‘gizli keşif’ müzikler...
* Kadıköy Barlar Sokağı’nın tuhaf samimi, elegan salaş, fiyakalı ucuz halini oldum olası sevmişimdir. Sokakta uzun süredir değişiklik yok. Karga, Arkaoda, Teachers... Hepsi en az 10 yıllık mekanlar. Ticari kaygı gütmeyen, işi keyfe dökmüş adamların tekelinde. Bu durum da sizi rahatlatıyor. Kapı görevlisine, barmene, garsona takmadan/takılmadan eğlenmenize bakıyorsunuz.
* Karga’da kılavuzu karga olanın burnu iyi müzikten çıkmıyor. Tek başınıza gidin, bara kurulup bir bira isteyin. Birinin eksikliğini hissetmeden saatlerce tek başınıza güzel müzik dinleyebilirsiniz. Keşke, tıpkı arabanın radyosunda olduğu gibi, dinlediğim parçanın adı-sanı da bir ekrandan aksa...
*Masalarda genelde bira, geç saatlere doğru viski var. Kokteyllerin emsali pek okunmuyor. Bira kitlesinin yanına iki ahbap, fona da güzel bir müzik koyun; sabaha kadar yerinden oynamaz.
* Arkaoda’ya doluşanlar biraz snob, biraz indie, azıcık entel, azıcık dantel. Radyo konsollarından mıdır, koyu kırmızı kadife koltuklarından mıdır bilinmez, Arkaoda’da kendinizi Brooklyn çıkışlı, indie bir artist gibi hissediyorsunuz: Üstü başı tasarım ve sanat olmuş haller, haybeden ‘über cool’ konuşmalar...
* Sokak üzerindeki işletmecilerin derdi aynı: “Asmalı’dan eksiğimiz yok, fazlamız var. Bizim sokak da trafiğe kapansın, masalarımızı dışarı atabilelim.” Hak vermemek elde değil.
* Kadıköy Barlar Sokağı’nın birkaç adım ötesinde, bir başka mahalle pub’ı Belfast’ta, 80’lere, 90’lara damgasını vurmuş eski bir dostla karşılaştık: ‘Aysel havuzda’. Bir bardak biranın içine shot bardağında tekilanın atılmasıyla elde edilen kokteyl, bir dönemin en büyük eğlencesi olmuştur. Aysel bildiğiniz Aysel, tadı damağı yerinde.
* Avrupa Yakası’nın Dükkan Burger’ı varsa, Anadolu Yakası’nın Burger House’ı var. Ahşaptan tabureler, ortak kullanıma yönelik geniş masalar... Post modern burger, kültürümüzün olmazsa olmazlarından. Burger House’un rokfor peynirli hamburgerinde, peynir kokusunu almakta zorlandım. Mönüsündeki tek yenilik dev burger. 700 gramlık hamburger eti, rokfor peyniri ve dana baconla pişriyorlar. Fiyatı 70 lira.
* Otto’da 22 TL ödediğiniz bir kokteylin aynısı Caddebostan’daki Sherif’te 16 TL. Kullanılan malzeme aynı, çıkan sonuç aynı. Mekan isimlerini tekrar telaffuz edip aradaki farkı siz bulun.
* SherIf şarkı olsa Starsailor’un ‘Poor Misguided Fool’u, içki olsa bourbon viski olurdu. Caddebostan Barlar Sokağı’nın umut verici, eş dost toplanıp muhabbet edilesi mekanlarından.
* Caddebostan Barlar Sokağı demişken.... Acil durumlar dışında karşıya geçmeyen Avrupa Yakası sakinleri için bir güncelleme bilgisi: İşin ‘bar’ kısmı adında kalmış; ortada bar adına mekan yok, elini sallasan ‘rakı-balık’ mekanına çarpıyor. Arada tek tük, irili ufaklı bar; gerisi “Yine mi güzeliz, yine mi çiçek...”
* Anadolu Yakası’nda gecenin trendi, ucuzluk. Bakınız: Benzin. Benzin’in karşı yakada karşılığını Pi Kafe olarak çevirmek mümkün. Anadolu Yakası’nın yedi farklı noktasında var. Yakında Erenköy minibüs yolu ve Ataşehir’de de açacaklarmış. Etti dokuz. Genci yaşlısı, Şafak Sezer’i Vatan Şaşmaz’ı Benzin’de depoyu bol köpüklü birayla dolduruyor. Benzin’de fıçıdan bira, ekrandan maç keyfi hakim.
* Kabul, hiçbir mekanda kulüp havası esmiyor. Yine de eğlenceli noktalar bulmak mümkün. Mesela, sahil sırasında, meşhur Chocolate’ın sokağındaki hareketlenme dikkat çekici. Beeves’de yemek yiyin, ardından komşu mekan Hayal Kahvesi’ne geçin. Meliş Danişmend’i bir geceyle kaçırmışız; Murat Uncuoğlu’na denk geldik. Genel olarak “Komşunun oğlu almış gitarı eline, ‘Akdeniz Akşamları’nı söyledi/söyleyecek’ havası hakim.