Haber, The New York Times’ın pazar ekine ait. 4-8 yaşları arasındaki çocuğu ‘anormal’ davranışlar sergileyen anne-babalar yaşadıkları süreci anlatıyor. Ortak paydaları, çocukların ‘sapkın’ davranışlarını görmemezlikten gelmek yerine onların tercihini kabul etmeleri. Brad Pitt ve Angelina Jolie çiftinin, erkek kılığında dolaşan kızları Shiloh, akımın en popüler çocuğu. Asıl yaygara moda markası J. Crew’in kreatif direktörü Jenna Lyons’ın 4.5 yaşındaki oğlu Beckett’in minik ayak tırnaklarına pembe oje sürerken çektirdiği fotoğraflar J.Crew’in internet sitesinde yayınlanınca kopmuş: “Sen nasıl annesin? Oğlunun psikolojisini bozuyorsun!” diyenlerle çocuğunun radikal seçimini desteklemesinden ötürü ‘kahraman’ ilan edenler olmak üzere medya ikiye bölünmüş durumda. “4 yaşındaki oğlum gay mi?” sorusu artık Batı toplumunun yüzleşmekten korkmadığı bir mevzu. Aksine yanıtını bulup çocuğunun mutluluğu için gayret sarf ediyorlar.
Görmemezlikten gelmek!
Yeni nesil çocuk kitapları bu davranış biçimini destekler nitelikte: ‘My Princess Boy’ (Benim Prenses Oğlum) ve ‘10.000 dresses’ gibi kitapları çocuk kitapları arasında bulmak mümkün. Batı, durumu sorunun üzerine gidip çözmeye çalışırken dünyanın geri kalanında uygulanan çözüm aynı: Görmemezlikten gelmek! Habere göre uzmanlar, ‘destekleyici’ ailelerin davranışlarını onaylıyor. Eşcinselliğn hastalık olarak görüldüğü üçüncü dünya ülkelerindeyse bu aileler çocuklarını zehirleyen, birer katilden başka bir şey değil! Yazıyı okurken birkaç gün önceki rakı sofrasından kalma cümleler kulağımda çınlıyor: “Oğlum Sedat, var ya senin çocuğun bir erkek doğsun, o veledi nasıl da ellerimle büyütürüm! İlk rakısını benim elimden içecek. Okula başlasın, ilk kavgasına ben götüreceğim.” “O veledi Şükrü Saracoğlu’nda büyütmezsem bana da Tolga demesinler.” Sedat’ın oğlunun kaderi belli. Onu mutlu edecek şeyler, yaşayağı çocukluk anıları bir büyük rakı eşliğinde çoktan yazıldı, oynandı. Bekar halimle gazel okumak kolay. Aynı soruyu kendime soruyorum: “Baba olduğumda kızım erkek kılığında dolaşmak; oğlum pembe oje sürmek istese nasıl tepki verirdim?” Cevap net: Türkiye’de henüz böyle bir baba yiğit çıkmadı!
Okuyun: “A Hedonist’s Guide to Art”... İngiltere’de 2010 sonlarında çıkmış munzır bir kitap. Kitabın editörü Laura Jones kitaba katkıda bulunması için görüştüğü üç sanatçının, iki aylık süreçte, ikisinin genç yaşında göçüp gittiğinin üçüncüsününse kendine müdafadan hapsi boyladığını belirtip “Sanat kesinlikle hedonist bir olgudur” sonucuna varmış. Küratöründen sanatçısına it girl’ünden gazetecisine, koleksiyonerine, kıyısından köşesinden sanat bulaşmış yaratıcı isimlerin elinden çıkma ‘bir hedonizm unusuru olarak sanat’ altyapılı makaleler gayet seksi, eğlenceli ve gerçek.