Ali Tufan Koç

Ali Tufan Koç

alitufankoc@gmail.com

Tüm Yazıları

Her mekana alınmayan, elinde mahkeme kararı ve yüzünde gururlu bir ifadeyle elini kolunu sallayarak içeri giremeyebilir. Nasıl mı?

Milliyet’ten Burcu Karakaş’ın “‘Damsız girilmez’e ayrımcılık davası” uzun pazar kahvaltılarının uzun uzun konuşulan haberlerinden biriydi. Aç parantez notu: Bu kategorinin tartışmasız galibi Hürriyet Pazar’daki, Gülden Aydın’ın her tarafından bal damlayan Kürşad Tüzmen söyleşisi tabii...
Burak Cop ve Engin Adler’in damsız oldukları gerekçesiyle Otto ve Faces’dan içeri alınmamaları üzerine sırf ‘emsal olsun’ diye açtıkları manevi tazminat davası, kapı meselesine çözüm getirir mi? Soruların daha mühim olanı şu:
Her mekana alınmayan, elinde mahkeme kararı, yüzünde gururlu bir ifade, elini kolunu sallayarak içeri girebilecek mi? Mekan işletmecileri, muammanın farkında, birer polemik malzemesi olmak istemiyor. ‘İsmim yer almasın’ ricasıyla, ‘Bilemiyorum’u bol, görüş belirttiler. Ortak işletmeci görüşü şu: “Yasada öyle açıklar var ki ne biz haklarımızı biliyoruz ne de müşteriler”

TURYİD ne diyor?
TURYİD (Turizm, Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği) yetkilisi Şükran Yürekli bakın konuyla ilgili ne diyor? “İşletme sahipleri, müşterilerine mekanlarında daha huzurlu ve rahat bir ortam sağlamak adına birtakım kararlar alabilir. Cinsiyetler arası denge tutturması da bunlardan biri. Aynı durum, içeride fazla kadın müşterinin olduğu gerekçesiyle, bir kadın müşterinin başına da gelebilirdi.” TURYİD, konuyla ilgili henüz bir düzenlemeye gitmeyi düşünmüyor. Haklı olarak “Türkiye çapındaki tüm işletmecilere belli bir standart getirmek zor” deniliyor. Söz konusu davada mekanların elindeki en güçlü argümansa şu: “Mekanda bulunan müşterilerimin huzurunu ve güvenini sağlamak adına böyle bir karar alma hakkına sahip olmalıyım.”

Peki, şimdi ne olacak?
Buyrun, ihtimaller denizinde serinlemeye:

* Muhtemelen, ‘Damsız girilmez’ lafı tedavülden kalkacak. Kapı yetkilileri, mekanın başını ağırtmayacak, kibar bir dille örülmüş yeni reddetme cümleleri üretecek. “İçeride özel bir organizasyon var, maalesef yardımcı olamıyorum” lafı gibi.

Haberin Devamı

* Biletix formülü, mekanlar için de çözüm olabilir. Biletix’in tüm havalı kulüplerde gerçekleşen etkinliğine dair düştüğü notu hatırlayalım: “Organizasyon şirketi, etkinliğe uygun görmediği kişileri ücretini iade etmek koşuluyla etkinlik mekanına almama hakkına sahiptir. Mekan sahipleri, hangi koşullar altında müşteri alamayacağını kalın kalın çizgilerle belirtip, bildiri niyetine sitesinde yayınlayacak, kapısına asacak.

Haberin Devamı

GEÇEN HAFTAKi PARTiLERDEN NE ÖĞRENDiM?

‘DAMSIZ’ DAVASI  NELERi DEĞiŞTiRiR

Tuba Unsal likes:
MentalKLINIK gecesinden: Tuba Ünsal Loves Koton projesinden sonra, Le Meridien Oteli’nin tepesindeki Boaz Bar’da verdiği Tuba Unsal likes :MentalKLINIK partisiyle sevmelere, üretmelere doyamadığını, Ünsal’ın favori parti kızının Wilma Elles olduğunu, sesi kısık bahanesiyle kapıda magazincilere demeç vermeyen Buğra Gülsoy’un Smirnoff’un soğuk kokteyllerini nasıl da lıkır lıkır içip, en gür sesiyle güldüğünü/eğlendiğini...

Haberin Devamı

‘DAMSIZ’ DAVASI  NELERi DEĞiŞTiRiR

Binboa’nın Mashup partisinden: Gecenin barmeni olarak kalabalık bir partide millete kokteyl yetiştirmenin verdiği o tatlı zorluğu, meşhur söylemin farklı bir versiyonu olarak ‘Kaprisli müşteri yoktur, az votkayla yapılmış kokteyl vardır’ lafının doğruluğunu, nostaljik Türkçe şarkılarla popüler yabancı hitlerin karışımından şahane, gıcır gıcır dans parçaları çıktığını, Asmalımescit’te Nu Teras’a hesaplı bir alternatif olarak Lavi Teras’ın geldiğini ve günbatımında muhakkak uğramak gerektiğini, memleketin halis mulis, tek gerçek parti insanın ‘kültür ateşesi’ Daniel Störk’ün olduğunu...

Hande Altaylı’nın doğum günü partisinden: Partinin gizli adresi sayesinde Levent Özçelik’in Karaköy’de çok konuşulacak, gidilecek bir otel/bar/restoran/kulüp projesinin yolda olduğunu, Altaylı’nın son kitabı Kahperengi’nin yakında Yunanca’ya çevrileceğini, bir anne olarak Altaylı’nın üzerindeki kılık kıyafete, mekanın havasına civasına aldırmadan, partinin orta yerinde 12 yaşındaki kızına “Zeynep! Çabuk in aşağı! Yatma saatin geldi, doğru eve” diye çığırabildiğini...