Ali Tufan Koç

Ali Tufan Koç

alitufankoc@gmail.com

Tüm Yazıları

Hatta, belki de varıp varılabilinecek en dip nokta. İzlerken defalarca “Bu kadarı da olmaz, bunu da yapmış olamazlar” diye sayıklayacağınız cinsten. Amerikan televizyonlarında başlayan son reality show, çok tartışılacak, çok konuşulacak

Söz konusu şov, ilk bölümü iki hafta önce NBC kanalında yayınlanmış, sekiz ünlünün Amerikan askeri olmak ve orduya katılmak adına gerçek bir askeri eğitime tâbi tutulduğu Stars Earn Stripes (Bröve Alan Starlar). Önce, an be an, kamera karşısında her türlü silahın, bombanın, askeri aracın, nasıl kullanıldığı öğreniliyor. Ardından gelsin tatbikatlar, meydan muharebeleri, pusuya yatmalar, helikopterle takipler... Tüm bunlar şovun bir parçası.
Ortalama 3.9 milyon kişinin izlediği bir programdan bahsediyoruz. Genci yaşlısı, çoluğu çocuğu, akli dengesi yerinde olanı olmayanı toplam 3.9 milyon kişi. Göz göre göre, bir eğlence teması olarak savaş, mikrofon niyetine de makinalı tüfek kullanılıyor.
10 kişiden oluşan Nobel ödüllü bir grup entelektüel kalktı, bir protesto bildirisi hazırlayıp, programın savaşı yücelttiği ve şiddeti özendirdiği gerekçesiyle kaldırılmasını istedi geçenlerde. Henüz iptal konusunda bir gelişme yok. Bir sonraki muhtemel silahlı katliama kadar da olması beklenmiyor.

Aman başka ülkeler görmesin
Şovun kadrosunda tutan formül belli: Bir adet iri kıyım filancanın kızı ya da falancanın eşi, bir avuç dolusu üretkenliği sönmüş/egosu parlamış yarı ünlü mertebesine düşmüş figürler, bir önceki şovların popüler isimleriyle çalkalamadan iyice karıştırın, reytinginiz tavan yapsın. Stars Earn Stripes’da da başta ünlü koca kotasından politikacı Sarah Palin’in eşi Todd Palin, ünlü kızı kotasından Muhammed Ali’nin kızı Leyla Ali ve bir yığın 15 dakikasını yaşayamamış şov ünlüsü. Format madeni Amerika’da böyle bir programın iş yapması korkutucu. Tek temenni, NBC’nin şovun tüm haklarını kendinde saklı tutması, diğer ülkelere satmaması. Düşünsenize, Acun kamuflaj kıyafetini geçirmiş, karşısına Özer Çiller’i, Derya Büyükuncu’yu almış, tatbikat hazırlığındalar. Aman...

Haberin Devamı

BiR NEW YORK RÜYASI: HIGH LINE

Haberin Devamı

High Line, New York’ta 30’lu yıllarda trafik kazalarını amacıyla yapılmış yerden yüksekte bir demiryolu hattı. 80’lerde kullanıma kapanıyor ve kapanmasıyla beraber şehir planlamacıları, mimarlar arasında High Line’ın neye, nasıl dönüşeceğine dair hummalı bir tartışma başlıyor. 99’da bir sivil toplum örgütü kuruluyor: High Line’ın Arkadaşları. Örgüt, 11 yıl boyunca High Line’ı alternatif bir park alanına dönüştürmek için didiniyor. Başarıyor da... Bugün, 16’ncı caddeden 34’üncü caddeye uzanan, birkaç mahalleye yayılan High Line, Manhattan’ın en nefes alan/aldıran, dingin, temiz alanlarından. İster tamamı ahşaptan şezlonglara yayıl, ister parkın yerden su akıtılan sol kısmında yalın ayak yürüyüp serinle, ister sokakta ye, iç, yan gel yat. Kentsel dönüşüm adı altında bulduğu her harabeyi ve boş alanı AVM ya da otoparka dönüştürmeye programlı bir zihniyet tarafından yönetilen bir şehirden gelip, iki yıl gecikmeli de olsa High Line’ı görünce afallıyor, şaşırıyor, hafiften kıskanıyorsunuz. Geriye kalansa birkaç kırıntı “Bizde neden yok?” hissi.