Ali Tufan Koç

Ali Tufan Koç

alitufankoc@gmail.com

Tüm Yazıları

“Bir şeyin ne kadar cool olduğu tekrarlarsan, cool’luğunu öldürürsün” denir. Bu durumda, Istancool’un yaptığı harakiri değildir de nedir?

İstancool’u ucundan yakalayıp ‘cool’ olaya Liman Lokantası’nda verilen partiden sonra dahil olabildim. Tüm olan bitene dair altyazıyı Liman’daki partiye katılanların yüzünden okumak mümkün. Kalabalığın arasında kısa bir tur atalım:
Küskünler...: Muhtelif sebeplerden organizasyona karşı tavır almış İstancool’u istanfool olarak telafuz etmeye başlayan sektör insanları. (Açalım: Modacılar, dergi editörleri, sosyal kelebekler...) Kendisinin yapmadığı organizasyon, katılmadığı parti hep sancılı, hep sorunludur. ‘Dağ dağa küsmüş...’ misali festivali yok sayarak tepkisini koyuyor. Kime tepki? Courtney Love’a mı?
Tilda Swinton’a mı?


BEN GÖRDÜĞÜN O COOL ŞEHiR OLAMADIM


Kültür elçileri: Yabancı konuklar geldiğinde eli yüzü yerinde, aklı başı düzgün iki insan görsün amacıyla söyleşilerle davetler arası ‘kart basmaktan’ telef olmuş, yola gönüllü çıkmış şehirli entelektüeller. “Ne yapıyorsam İstanbul için, ülkemiz için...” şeklinde dillendirmeyecek kadar kibar olmaları işin cabası.
VIP fareler: Davet farelerini bilirsiniz. Tek dertleri ne yapıp ne edip davetli olmadıkları davete sızmak; iki parça bir şey kemirip, eşantiyon ne varsa toplayıp eve götürmektir. Evde buzdolabı tam takır kuru bakır; gardırobu ‘beş benzemez’ sponsor logolu kıyafetlerden ibaretse bilin ki ev sahibi bir davet faresi. Elinizde tuttuğunuz Chivas bardağı bir davette yürütülmüş, ağzınıza atacağınız peynir konusunda tahmin yürütmek bile istemem! Istancool partisi ise büyük farelerden, nam-ı diğer VIP farelerden geçilmiyordu. Partiyle örtüşmediği her halinden belli ağırlıklı önemli şahısların asistanları, yeni ‘yetenek’ moda blogger’ları ya da ‘Parti varmış, duyduki geldik’ciler kemirecek ünlü aradı, durdu.
BEN GÖRDÜĞÜN O COOL ŞEHiR OLAMADIM

Haberin Devamı

PEK COOL OLMAYAN HAREKETLER:
* Gelen yabancı konukların tüm yemekli davetlerde ‘yerlilerden’ ayrı oturması. Durumun pratikte haremlik-selamlık uygulamadan bir farkı yok. Yabancıların yerli halkla kaynaşmak, şehre karışmak, kültüre bulaşmak için can atarken tüm akış boyunca toplumdan izole edilmesi, “Dikkat! Yaklaşmayın” ibaresine maruz kalmaları pek ‘cool’ değildi. Oysa Tilda Swinton ve Kirsten Dunst ‘karışmak’ için can atıyordu.
* Liman’da olan bitenin Amerikan usulü lise mezuniyet gecesinden pek bir farkı yoktu: Tuhaf bir dekor (palmiye ağaçları), yere düşen kızlar (VİP fareler), elinde gitarıyla sahnede asileşen kız (Courtney Love), mezuniyet kraliçesi (Kirsten Dunst) ve kendini mezuniyet kraliçesi zanneden (Seyhan Özdemir).
* Cem Hakko-Ronit Gülcan çiftiyle bir ara hemen yanı başlarında takılan Taksim’in arka sokak rock barlarını evi bellemiş, üstü başı ağzı yüzü ‘Taksim çocuklarının’ çizdiği ‘tuhaf kozmopolit’ fotoğraf, çerçeveletip duvara asılacak cinstendi. Cool olmasa da gayet İstanbul’du.

Haberin Devamı

BEN GÖRDÜĞÜN O COOL ŞEHiR OLAMADIM


‘CELEBRITY’ DEDiKODULARI:
TIlda SwInton: Her tarafından zarafet akan kadın aynı zamanda sıfır kompleks, son derece rahat ve eğlenceliymiş. Elinden geldiği kadarıyla herkesle dans etti, fotoğraf çektirdi.
KIrsten Dunst: Gece boyunca etrafını saran erkek sayısı 5-6’dan aşağı inmedi. Elinden geldiği kadarıyla herkesle konuştu, fotoğraf çektirdi.
Courtney Love: “Kurt Cobain’in parmağına yüzüğü geçirdiği hatun” olarak saygımız büyük. Sahnede oturduğu yerden, elinde gitarı, detoneliğin sınırlarını zorlaya zorlaya Madonna’dan coverlar, son albümünden şarkılar şakısa da yılar evvelden ‘yenge’ dedik, bağrımıza bastık, tartışmalara kapadık.