New York’ta seçim heyecanı sokaklardan taşmış, barlara sinemalara sıçramış. Obama izleyip, Obama içiyoruz. Tadı nasıl mı?
Seçim öncesi nereye kafayı çevirseniz iki yüze ve isme toslama ihtimaliniz var: Biri başkan Obama, diğeri en güçlü rakibi Mitt Romney. Seçim telaşı şehrin barından taksisine, sokağından mağazalarına köşe bucak her yere sıçramış durumda. Hatta sinema salonlarına bile... Sekiz haftadır gösterimde olan, adım adım her hafta seyirci sayısını artıran, an itibarıyla Amerika’nın en çok izlenen 8’inci filmi, ‘2016: Obama’s America’. Film, “Obama ikinci kez seçilirse 2016’da Amerika nerede olacak?” sorusuna yanıt arayan bir belgesel. Amerikan rüyasıyla sosyalist baba ve radikal annenin evladı, emperyalizm karşıtı Obama’nın rüyası arasındaki zıtlıkları temel alan film, düpedüz bir anti-Obama propogandası üzerine kurulu. Dinesh D’Souza’nın bestseller kitabı ‘The Roots of Obama’s Rage’den uyarlanan belgeselin ‘Bourne Legacy’, ‘Expandables 2’ gibi gişe filmlerinden seyirci çalması, politikanın popüler kültürü nasıl evirip çevirebileceğine dair bir işaret. “Peki ya bizde olsa?” topuna hiç girmeyelim, doğrudan üzerinden atlayın. Hükümet karşıtı bir belgeselin sağsalim çekimi tamamlanacak, sokaklarda çarşaf çarşaf reklamı yapılacak, kendisine gösterilecek salon bulacak. Daha neler...
BiR KOKTEYL OLARAK OBAMA
New York’ta girdiğiniz barın Obama’cı olup olmadığını anlamanız için gecenin kokteyline bakmanız kâfi. Obama destekçisi işletme sahipleri, Obama’ya ithaf edilmiş Obamatini kokteylini sudan ucuza servis ediyor. Amaç, seçim propagandasında çorbaya birkaç tutam tuz eklemek. Cin, şeker şurubu, lime ve ananas suyuyla hazırlanan içki, biraz ekşi, biraz tatlı. Bu tat üzerinden verilmek istenen mesajı kestirmek güç. Obama kokteylinin tadına bakarken, bizdeki karşılık niyetine akla ilk düşen İçki üstadı barmen Vefa Zat’ın anı kitabından seçim kokteylleri. “Suriçi’nden Hilton’a Yudum Yudum İstanbul” kitabında Zat, 1969 genel seçimleri öncesi her partinin adını ve amblemini taşıyan birer kokteyl yaptığını anlatır. CHP kokteyline ‘Tatlı tebessüm’; MHP’ninkine ‘Bir ileri bir geri’ adını uygun görmüştür, mesela. Barmenlerimiz bugünün CHP, MHP ve AKP’sine kokteyl yaratsalar adını ne koyarlar, içine koyarlar, nasıl bir tat ortaya çıkarırlardı Bu da meraklı, yiğit ve cevval barmenlere açık çağrı olsun.
YENİ NORMAL AİLE DİZİSİ VE OSMAN SINAV
Amerikan televizyon kanallarında yeni sezon telaşı, şehirde buldukları her reklam alanına yeni dizilerini yerleştirme merakı üst seviyede. NBC’nin bel bağladığı projelerden biri de, eşcinsel bir çiftin bebek sahibi olma maceralarını anlatan komedi dizisi ‘New Normal’. ‘Glee’yi yaratan ekipten çıkma ‘New Normal’, yüksek reyting hedeflemiş, bol bol para akıtılmış bir yapım. Türk dizilerinde eşcinselliğin kısa metraj tarihi bir Osman Sınav dizisiyle iki erkeğin aynı yatakta görüntülendiği bir sahneyle (YouTube’layın: ‘Kılıç Günü’ dizisi) ivme kazanıp yine bir Osman Sınav açıklamasıyla (Google’layın: Sınav’ın “Karanlığı da bütün çıplaklığıyla yansıtmak lazım” beyanatını) dibe çakılmışken, Amerikan dizileri eşcinsel aileleri ‘yeni normal aile’ formatına oturtma konusunda dozu artırmış durumda. ‘Will&Grace’, ‘Queer Eye for the Straight Guy’, ‘Modern Family’ ve ‘Glee’ gibi yapımlar sonrası ‘New Normal’, açılımda gelinen şimdilik son nokta. Zayıf senaryosu ve sevimsiz oyuncularıyla dizinin ne kadar tutacağı meçhul olsa da dizinin popüler kültür tarihinde mühim bir yer edineceği kesin.