10.02.2011 - 01:00 | Son Güncellenme:
Dünyada sadece 15 ülkede uygulanabilen teknik artık Türkiye’de. “Tüm kromozom analizi” denilen bu yöntemle yapılan tanı sayesinde genetik kusuru bulunan, düşük olma ve sakat doğma ihtimali olan bebekler ana rahmine yerleştirilmeden tespit edilebiliyor.
24 Sure tekniğinin genetik ayrım çalışması değil, bir ‘tüp bebek iyileştirme çalışması’ olduğunu ve bu yöntemle hastalara yepyeni bir umut kapısı açıldığını söyleyen Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Özörnek; “Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı ve düşüklerin en önemli sebebi kromozom sayısındaki anormalliktir. Kromozom sayı bozukluğu, gebelikle sonuçlanmayan tüp bebek nedenleri arasında yüzde 89 gibi yüksek bir oranla yer alır. Bugüne kadar yapılan genetik tarama testleri sadece belli sayıda kromozom tespit edebildiği için yetersiz kalıyordu. Oysa, tüm kromozom analiziyle 46 kromozomun hepsinin sayısal olarak normal olup olmadığını saptayabiliyoruz ve böylelikle en doğru embriyoyu seçme şansımız oluyor. Sonuçta, ana rahmine kromozal açıdan normal olan embriyolar transfer edildiği için tüp bebekte gebelik oranı artarken düşük riskini de azalıyor” dedi.
Uzmanlar uyarmıştı
2009 yılında İngiliz uzmanlar, tüp bebeklerde genetik kusurlara ve sağlık sorunlarına rastlanma riskinin normal doğumlara oranla yüzde 30 daha fazla olabileceğini, tüp bebek yapmak isteyen çiftlerin, önceden bu konuda uyarılması gerektiğini bildirdi. İngiltere hükümetine bağlı Fertilizasyon ve Embriyoloji Kurumu (HFEA) tarafından yayımlanan bildiride, kısırlık tedavisi için başvuran çiftlerden, bu yöntemin bebekte ölümcül sağlık sorunlarına veya uzun dönemli sakatlıklara yol açabileceğini bilerek kararlarını vermelerini istedi.
ABD’nin Atlanta eyaletinde Hastalıkların Kontrolü ve Önlenmesi Merkezi’nde görevli bilimadamlarının yaptıkları araştırmaya göre de tüp bebeklerin; kalp kapakçığı kusurundan, yarık dudak ve damağa, sindirim sistemi anormalliklerine kadar çeşitli hastalıklardan muzdarip olabildikleri saptandı. Tüp bebeklerde, gelişme geriliğine yol açan Angelman Sendromu ile karında delik ve öğrenme zorluklarına yol açan Beckwith-Wiedeman Sendromu gibi genetik hastalık riskinin de, normal yollarla dünyaya gelen bebeklere göre daha fazla olduğu belirtildi. Çalışma için 13 bin 500 doğum izlendi.
Kadın ve erkekte FSH değerleri
FSH hormonu, beyinden salgılanan ve kadında yumurtalıkları, erkekteyse testisleri uyaran bir hormondur. Böylelikle hem üreme hücreleri olan spermle yumurtayı geliştirir, hem de kadınlık ve erkeklik hormonları östrojenle testosteronu salgılatır. FSH ölçümü en sağlıklı adetin 2-7’inci günü arasında yapılır. FSH hormonunun yükselmesi kadında yumurtalıkların, erkekteyse testisin yeterli fonksiyon göremediğini gösterir. Yani beyinden salınan FSH yükselerek yumurtalıklardaki üretim azlığını telafi etmeye çalışmaktadır.
Normal çalışan bir yumurtalıkta FSH değeri genellikle 10 mIU/ml.’nin altındadır. 10-15 arasındaki değerler rezervlerin azaldığını ve gebelik şansının da göreceli olarak zayıfladığına işaret eder. 15-20 arası değerlerde durumun daha ciddi olduğunu ve gebelik elde etmenin oldukça zorlaştığını çalışmalardan ve tecrübelerimizden bilmekteyiz. Genelde 25’den yukarı değerlerdeyse tüp bebek tedavileri sonuç vermemektedir. 40 mIU/ml den yukarı değerlerse genellikle menopozu ifade eder. Yumurtalık rezervlerinin azalması aynı zamanda ultrasonla da tespit edilebiliyor.
YARIN: SORU VE CEVAPLARLA KISIRLIK