Cadde1 Ocak'ın dayanılmaz hafifliği

1 Ocak'ın dayanılmaz hafifliği

03.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

1 Ocakın dayanılmaz hafifliği

serfiergun@milliyet.com.tr 1 Ocak sabahı bunları düşünerek dışarı attım kendimi. Vali Konağı Caddesi'nden yürümeye başladım. Kimseler yok, koca cadde bomboş. İçimi birden karamsarlık kapladı. Sadece 24 saat önce, 31 Aralık öğleden sonra üzerinde olduğum kaldırımlarda bir koşuşturma, bir acele, bir cıvıl cıvıllık, bir omuz omuzalık... Açık olan bir marketten küçük bir kız çocuğu içinde ekmek olan naylon torbasını sallaya sallaya çıktı. İlerde bir de çiçekçi açık. İçerisi bomboş. Oysa dün kapısının önü yılbaşı çiçekleriyle doluydu. Dikilitaş'ı geçip Vali'nin konağına doğru yürürken baktım Mudo ve Yargıcı da açmış. Starbucks'ın önünden yürüdüm, içerde iki kişi. Bizim miladi dediğimiz Gregoryen takvime göre 1 Ocak'ta yeni yıl başlıyor. Yeni yılı coşkuyla karşılamak da adet olmuş. Hem de çok eskilerden beri. Milattan önce 4000 yılında eski Babil'de ilkbaharın ilk yeniayında yani gökyüzündeki hilal incecikken yeni yıl kutlamaları yapılır ve tam 11 gün sürermiş. Daha anlamlı değil mi? Toprak canlanırken, hava ve su ısınmaya başlarken, doğa doğurganlaşırken yeni yılı kutlamak daha anlamlı. Abdi İpekçi'ye döndüm. Bomboş... Belediye'nin temizlik işçileri mesaiye sabah erken başlamışlar belli ki. Onlar için resmi tatil değil 1 Ocak. Sokaklar tertemiz. Oysa dün gece bu kaldırımlar Şişli Belediyesi'nin düzenlediği yılbaşı partisi için civardan gelenlerle doluydu. Ağızlarında üfleyince yarım metre yuvarlanıp açılan düdükler, kafalarında kenarları yaldızlı kırmızı karton şapkalar, ellerinde konfeti ruloları... Sadece açık otoparkın önüne atılan renkli grapon kağıtlarından süsler çöpçülerin gözünden kaçmış. Bir gün önce Beymen Brasserie'nin sokak masaları birbirleriye öpüşüp iyi yıllar dileyen müşterilerle doluydu ve önündeki kalabalık trafiği de felç etmişti. Şimdi hem Beymen hem Brasserie açık ama camdan, içerdeki personelden başkası gözükmüyor. Yürüdüm taa Reasürans Pasajı'na kadar. Alt kapısından merdivenleri çıkmadan gözüm sağdaki Vakko'ya takıldı. Vakko'nun kıpkırmızı gösterişli vitrin süsleri geceyi sevgilisinin evinde geçirmiş, o gece için çok şık olan ama sabah uyanıp da sokağa fırladığında makyajı akmış, gün ışığı için fazla kaçmış güzel bir kadın gibi. Zanzibar kapalı, önceki gün boş masa için beklemek gerekiyordu. Yanındaki Cafe Wien'de birkaç kişi var. Teşvikiye Caddesi'ne çıktım. Ooo! Uzun zamandır tadilatta olan Teşvikiye Camii'nin külliyesi "The House Cafe" açılmış. Ya da önce açılmıştı da farkına varmamışım. Orada bile garsonlar yalnız. O gün Nişantaşı şişirilmiş şişirilmiş ama birden boom diye patlamış bir balon gibiydi. Kristal flüt bir bardağa doldurulmuş ama dün geceden kalmış, gazı kaçmış Don Perignon şampanya gibi. Bu 1 Ocak çok depresif bir gün biliyor musunuz? Bir an önce bitse de kurtulsak. Pasifik Okyanusu'ndaki yeni yıla ilk giren Kiribati adasında gece oldu bile. Sokaklar bomboş Yılbaşına sadece birkaç gün kala İstinye Park'taki Borsa Lokantası'na bir davet aldım. Daveti yapan Doluca Şarapları. Sarafin Şarapları'nın tanıtımı varmış. Sarafin'in fikir babası çok erken yaşta kaybettiğimiz Güven Nil ve karısı Vicdan, arkadaşlarım. Tabii kalktım gittim. Pazarlama Müdürü Emine Göksel cin gibi, geldi masada yanıma oturdu. Önce Doluca Sarafin'in beş şarabı tanıtıldı. Sonra da Borsa Lokantası'nın yemekleri ile Doluca'nın şarapları eşleştirildi. Biz şarapları tattıkça ve önümüze konmuş kağıtlara notlar aldıkça tadım ustası Ebru Gök de kelimelerle şarabın ağzımızda bıraktığı tadları dillendirdi. Derken yemekler geldi. Zeytinyağlı tabağıyla Sarafin Sauvignon Blanc 2006 içtik, beyaz peynirli su böreğiyle Sarafin Chardonnay 2006. Daha kuvvetli bir tadla daha kuvvetli bir beyaz şarap. Ana yemek olarak Konya usulu kuzu tandır ikram ettiler, yanında da Karma Merlot Boğazkere 2004. Türk tatlı çeşitlerinde ise Safir 2005. Bana verilen dosyadan size Sarafin şaraplarıyla yiyeceğiniz yemekleri eşleştirdim. Siz de mönünüzü hazırladıktan sonra ona uygun şarap alıp eşleştirmeye çalışın. Kırmızı Cabarnet Sauvignon ile ızgara kırmızı etler, soslu/fırında kırmızı et yemekleri, av etleri; kırmızı Merlot ile isli/baharatlı peynirler, kuzu etleri, ızgara/soslu/fırında kırmızı etler, peynir ve mantar soslu makarnalar, kırmızı etli Asya spesiyaliteleri; beyaz Chardonnay ile krema soslu beyaz etler, beyaz soslu balıklar, deniz mahsullü/kremalı ve peynirli makarnalar; Fume Blanc ile krema soslu beyaz etler, beyaz soslu balıklar, ızgara/tava/buğulama balıklar, beyaz etli/deniz mahsullü Asya spesiyaliteleri, deniz mahsullü makarnalar; Sauvignon Blanc ile balıklar, deniz mahsullü meze/salata/makarnalar, suşi, beyaz etli/deniz mahsullü Asya spesiyaliteleri, beyaz etli/deniz mahsullü salatalar. Afiyet olsun. Hangi yemek hangi şarapla?