15.12.2024 - 04:25 | Son Güncellenme:
Höyükte 2024 kazı sezonunun en önemli buluntularından birinin, Erken Tunç Çağı II dönemine tarihlenen tabakada rastladıkları 4400 yıllık silindir mühür olduğunu belirten Gürdal, “Silindir mühürler Mezopotamya’da ilk olarak 4. binin ortalarında çıkıyor. Daha sonra ticari yollarla hem Anadolu’ya hem de dünyanın farklı bölgelerine yayılıyor” dedi. Gürdal, aynı döneme ait, Batı Anadolu’da şimdiye kadar sadece geçen yaz Çanakkale’deki Troya Antik Kenti’nde biri pişmiş topraktan, diğeri mavi feldispat taşından yapılmış iki silindir mühür bulunduğunu ifade etti.
En eski örnek
Seyitömer’deki bu silindir mührün, Troya’dakilerden yaklaşık 600 yıl önce yapıldığını vurgulayan Gürdal, “Seyitömer Höyük kazılarında daha önce Erken Tunç Çağı III ve Orta Tunç Çağı’na ait silindir mühürler bulundu ancak bu örnek, İç Batı Anadolu’daki en eski silindir mühür olma özelliği taşımaktadır” diye konuştu.
Uluslararası ticaretin göstergesi
Gürdal, silindir gövdeli mührün baskı yüzeyinin her iki uçta dairesel çizgiyle sınırlandırıldığını ve iki çizgi arasında kafes motifi biçiminde bezeme bulunduğunu bildirdi. Mührün, bölgede uluslararası ticaretin olduğunu ve kültürel etkileşimi gösterdiğini anlatan Gürdal, şunları kaydetti:
“Mührün ham maddesiyle ilgili araştırmalarımızda yeşim taşından yapıldığını belirledik. Yeşim, Türkiye’de nadir bulunan bir taş. Bazı medeniyetlerde kutsal kabul edilen bir taş. Buraya en yakın ise Bursa ile Kütahya arasındaki Harmancık bölgesinde var ancak bu coğrafyada yeşim taşı mor renkli, bulduğumuz mühür ise yeşil renkli. Uzmanlarla yaptığımız görüşmelerde nadir de olsa yeşim taşının yeşil örneklerinin Harmancık bölgesinde olduğunu söylediler. Uluslararası farklı kültürlerden etkilenerek yapıldığını, bölgedeki bir taş çeşidiyle üretildiğini göstermesi bakımından son derece önemli bir buluntu.”