22.08.2022 - 00:05 | Son Güncellenme:
Prof. Dr. Çevik, Mezopotamya’dan Ege Bölgesi’ne kadar geniş bir coğrafyada ilk seramiklerin günümüzden 9 bin yıl önce yapıldığını belirterek “Bu ilk seramikler olasılıkla kadınlar tarafından hane içi üretiliyordu. İlk seramiklerin ortaya çıkışından bin yıl sonra M.Ö. 6000’lerde ise bunların uzman seramik ustaları tarafından yapıldığı varsayılmaktaydı. Ulucak’ta bulduğumuz bu atölye, Yakın Doğu veya dünya arkeolojisi için önemli. Çünkü ilk kez seramiğin uzmanlar tarafından yapıldığını fiziksel olarak gösteren bir kanıt” dedi. Çevik, atölye hakkında şu bilgileri verdi: “6-7 odalı bir mekân. Bu alanlarda seramik üretimin tüm aşamaları uygulanıyor. Burası 8 bin yıllık bir atölye. İnsanlık tarihinde seramik üretimindeki ilk uzmanlaşmayı, fiziksel olarak göstermesi açısından çok önemli. Bu atölye, seramik üretimindeki uzmanlaşmada en eski kanıt.”
Parmak izlerilerine rastlanıldığını da kaydeden Çevik, “Seramik yapılmadan önce kil hamurun hazırlanması lazım. Atölye yanmış. Bulduğumuz hamurlarda, üzerindeki parmak izlerinin katılaşmış olduğunu gördük. 8 bin yıl önce ona dokunan insanların parmak izleri ve elleri böylelikle korunmuş” dedi. Parmak izlerinin incelendiğini belirten Çevik, şunları kaydetti: “Yapılan ön inceleme, 11 yaşından daha küçük çocukların bu atölyede çalışmadıklarını ortaya koydu. Seramik yapımının elden çark teknolojisine dönüştüğü gelişkin topluluklarda seramik kapların erkekler tarafından uzmanlaşmış bir üretim faaliyeti olarak gerçekleştirildiği düşünülür. Erken seramik uzmanlaşmasına dair somut kanıtlar içeren Ulucak Höyük’teki parmak izlerine baktığımızda hem kadın hem de erkek olabilecek parmak izlerinin hamur üzerinde yer aldığını görüyoruz. Demek ki erken uzmanlaşmaya geçişte kadın veya erkek gibi keskin bir cinsiyet ayrımının olmadığını görüyoruz” diye konuştu.
1800 yıl sonra yeniden su aktı
Antalya’daki Perge Antik Kenti’nin en görkemli çeşmesi Kestros’tan 1800 yıl sonra yeniden su aktı. 2. yüzyıla tarihlenen ve nehir tanrıçası Kestros’un tasvir edildiği bir heykelin bulunduğu çeşmede kazı ekibi, bir arazözle su sisteminin çalışıp çalışmadığının tespiti için deneme yaptı. Su verilen çeşmede antik sistemin çalıştığı belirlendi. Ekip, şimdi çeşmeden sürekli su akmasını sağlayacak çalışmaları başlattı. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Şebnem Sedef Çokay Kepçe, çeşmenin, ilk kazı başkanı olan Ordinaryüs Prof. Dr. Arif Müfid Mansel döneminden beri su akması istenen bir çeşme olduğunu söyledi. “Umuyoruz buradan suyu sürekli akıtabileceğiz” diyen Kepçe, Antik Dönem’de çeşmeye gelen su kaynağının Kurşunlu Şelalesi olduğunu da belirtti.
Köpek balığı kemikleri bulundu
Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara Antik Kenti’nde 2 bin 600 yıl önce yaşadığı belirlenen köpek balığı ve vatozların omurga kısmına ait kemikler bulundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, buluntularla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Erken Patara Dönemi Tepecik lokasyonundaki kazı çalışmalarımızda bulunan zooarkeoloji kalıntılarında Doç. Dr. Canan Çakırlar tarafından iki adet köpek balığı ve bir adet vatoza ait omurgalar tespit edildi. M.Ö. 6. yüzyıla ait tabakalardan gelen bu kemikler, 2 bin 600 yıl önce yaşamış Pataralıların beslenme alışkanlıkları konusunda bilgi veriyor.”