ArkeolojiEge’nin incisinin kültür yuvası

Ege’nin incisinin kültür yuvası

22.05.2023 - 02:20 | Son Güncellenme:

Pek çok uygarlığın ana kucağı olan, her karışı tarihin görkeminden izler taşıyan İzmir, Arkeoloji Müzesi ile de kültür hayatımızda önemli bir boşluğu doldurur.

Ege’nin incisinin kültür yuvası

Hakan Atis | info@hakanatis.com- Kadim uygarlıkların beşiği sayılan Anadolu, binlerce yıl öncesinin kültürünü, değerlerini, bilgilerini günümüze taşıyan muhteşem bir açık hava müzesidir. Bu zenginliğin en önemli halkalarından biri günümüzden 8500 yıl önce kurulan, adını söylentilere göre Amazon Kraliçesi Smyrna’dan alan İzmir’de bulunuyor. Parçalanıp tarihe karışan görkemli bir imparatorluğun küllerinden doğan şans perisidir İzmir. Bir başka deyişle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milletine zafer armağanıdır. Tıpkı ulusal sınırlarımız içinde yer alan ve her biri son derece kıymetli olan diğer kentlerimizi gibi. Konak’a yolu düşenler onun ağırbaşlı duruşunu hayranlıkla seyreder. Ancak bu yetmez! Ziyaret etmek ve o büyülü dünyanın sunduğu görkemli evrende saatler geçirmek gerekir. Bunu özellikle tavsiye ediyorum. Çünkü hayatta bazı güzellikleri tanımlamak için sözcükler yeterli olmuyor. Tıpkı geçtiğimiz günlerde tarihte yolculuğa çıktığım İzmir Arkeoloji Müzesi’nde olduğu gibi. Efes, Bergama, Kyme, Milet, Klazomenai, Teos ve İasos gibi kentlerde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda gün ışığına çıkarılan eserleri sergilemek amacıyla 15 Şubat 1927 tarihinde açılan nadide bir kültür yuvasından bahsediyorum.

Haberin Devamı

Ege’nin incisinin kültür yuvası

Bodrum açıklarında denizden çıkarılan Bronz Demether Heykeli (M.Ö. 4. yüzyıl)

Adım adım müze

Şimdi gelin kapısından girip tertemiz salonlarında düşsel bir seyahate çıkalım. Üç katlı olan İzmir Arkeoloji Müzesi’nin zemininde tüm eserlerin ayrı kategorilerde korunup saklandığı eser depoları, restorasyon laboratuvarı, kütüphane ve arşiv bulunuyor. İlk katında ise idari bölümler yer alıyor. Giriş katında sizleri “Taş Eserler Salonu” karşılıyor. Binanın ortasında yer alan boşlukta durup korkuluktan aşağı baktığınızda farklı bir dünyaya ilk adımınızı atıyorsunuz. Kadifekale’den (Pagos) çıkarılmış Roma Dönemi’ne ait hayvan ve bitki motifleriyle bezeli göz alıcı mozaik size hoş geldiniz diyor. Metro çalışmaları sırasında Konak kazılarında bulunan eser binlerce yıl öncesinin estetik zevkini tüm görkemiyle yansıtıyor. Orada bir süre durun ve hayatı sorgulayın. Aklınızdan kim bilir neler geçecek? Sonra bulunduğunuz salona tekrar bakın. Eminim farklı bir düş dünyasına adım atacaksınız. Özenle korunan, dikkatle sergilenen mermer ve taş heykeller, büstler, portreler, masklar sizleri hayran bırakacak. Helenistik (M.Ö. 330-30) ve Roma (M.Ö. 30-M.S. 395) dönemlerine ait plastik eserleri yapıldıkları çağların teknolojik olanaklarını dikkate aldığınızda kusursuz hatlarıyla hafızalarınıza yerleştireceksiniz. Bodrum’da bulunan Rahip Heykeli ve Torbalı Metropolis kazısının armağanı Çifte Kızlar Heykeli merak duygularınızı daha da derinleştirecek.

Haberin Devamı

Ege’nin incisinin kültür yuvası

Hocaların hocası

Ülkemizde arkeolojinin duayenlerinden merhum Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal’ın (1911-2022) adını taşıyan “Seramik Eserler Salonu” adeta ayrı bir dünya. Prehistorik Çağlardan Bizans Dönemi’ne uzanan eserlere hızlıca bakıp geçmeyin! Günlük kullanım kaplarındaki eserlerini gerçek adıyla imzalayan ilk siyah figür ressamı Sophilos’un zarif çizgilerindeki detayları kaçırmayın. Kral Menelaos ve Troyalı güzel Helen’in düğün coşkusunun betimlendiği Kutsal Evlilik Kabı (Lebes Gamikos) ve Eski Smyrna’da Akurgal Hoca’nın yönettiği kazılarda binlerce yıl sonra gün ışığıyla buluşan, Yunan sanatının başlangıcını oluşturan Geometrik Dönem’e ait ilk müzik aletlerinden dümbelek, yüreğinizde bambaşka rüzgârlar estirecek. İlk gördüğümde düşünce hayatımızın saygın isimlerinden usta müzisyen ve gezgin Ayhan Sicimoğlu aklıma geldi. İzmir Arkeoloji Müzesi’ni en yakın zamanda ziyaret programına dâhil etmeli. Keyifli olacağına eminim. Turumuza devam edelim… Seramik Eserler Salonu’nda toplumların yaşamlarını, dini inançlarını, uygulamalarını, mutfak kültürlerini yansıtan onlarca şahane eserle karşılaşacaksınız. Pişmiş toprak bezemeli lahitler sizleri Urla’ya (Klazomenai) götürecek. Antik Çağ’daki definlerle ilgili bilgiler edineceksiniz. Zamanın sonsuzluğunda insanlara özgü egoların ne kadar gereksiz olduğunu düşüneceksiniz. Bronz eserleri gördüğünüzde estetik ve ince işçilik, el emeği, göz nuru dikkatinizi çekecek. Ege Denizi’nde, Çandarlı yakınlarında bulunan Geç Helenistik Dönem’e (M.Ö 50-30) ait Bronz Koşan Atlet Heykeli ve Helenistik Dönem (M.Ö 330-30) imzasını taşıyan, Zeus ve Demether’in güzeller güzeli kızlarının Hades’e kaçmasıyla meydana gelen mevsimlerin oluşumunu betimleyen Bronz Demether Heykeli, İzmir Arkeoloji Müzesi’nin en bilinen eserleri arasında. Aynı katta yer alan Hazine Odası’nda Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma, Doğu Roma ve İslami Dönem’e ait altın, gümüş, bronz ve altın ile gümüşün belirli miktarlarda karıştırılmasıyla elde edilen alaşımdan yapılan sikkeler ve çeşitli çağlara ait süs eşyalarını inceleyebilirsiniz.

Haberin Devamı

Ege’nin incisinin kültür yuvası

Yeni bir mekân

Haberin Devamı

Zaman yolculuğunuzda sizlere şimdiden keyifli saatler diliyorum. Yazımı memnuniyet veren bir bilgiyle tamamlamak istiyorum. İzmir Arkeoloji Müzesi ve aynı bahçede yer alan Etnografya Müzesi’nde bulunan bazı önemli eserler; kentte 137 yıl boyunca üretim yaptıktan sonra 2004’te işlevini sonlandıran Alsancak Tekel Fabrikası’nın bulunduğu alana taşınacak. Çünkü orası Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından göz alıcı bir kültür sanat evrenine dönüştürülüyor. İzmir harika bir tematik müze kazanıyor. Kültür ve sanat alanında uzun yıllar sessizliğe bürünen kent nihayet kabuğunu kırıyor. Bu konudaki katkıları nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yanı sıra kabinede görev yaptığı dönemde Ege’nin incisi için her türlü desteği veren Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u da kutluyorum. Konuyla ilgili verimli çalışmaları nedeniyle İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Cengiz Kurt ve Müze Müdür Yardımcısı Uzman Arkeolog Elif Erginer’i tebrik ediyorum. Müzelerimize yönelik izlenimlerimi paylaşmaya devam edeceğim. Hepinize sağlık ve mutluluk dolu güzel günler diliyorum. Esen kalın.

Ege’nin incisinin kültür yuvası

 

Yazarlar