19.09.2024 - 03:17 | Son Güncellenme:
Esra Bideci Türk
ESRA BİDECİ TÜRK- Efes Müzesi, Efes ve Anadolu arkeolojisi için çok önemli eserleri barındıran zengin bir yerel müzedir. Müzede sergilenen eserler M.Ö. 6. bin yıldan başlayıp Kalkolitik, Neolitik, Bronz, Miken, Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine kadar uzanır.
Efes’te ilk yıllarda gerçekleştirilen kazılar sonucu açığa çıkarılan eserlerin bir bölümü Londra, Viyana, İstanbul ve İzmir müzelerinde sergilenmektedir. 1929 yılında kazılarda bulunan ve çevreden toplanan eserlerin korunması amacıyla Selçuk’ta bir depo oluşturulmuştur. 1964 yılında bugünkü müzenin güney bölümünün inşası tamamlanarak depodaki eserler burada sergilenmeye başlamıştır. 1976 yılında kuzey bölüm inşa edilerek genişletilmiş, 2014 yılında ise yeni bir teşhir düzenlemesiyle müze bugünkü şeklini almıştır.
Hellenistik ve Roma dönemlerinde en görkemli zamanlarını yaşayan Efes, kentin en eski yerleşim izlerini taşıyan Çukuriçi Höyük, antik dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Artemis Tapınağı kalıntılarının yer aldığı Artemision, İncil yazarı St Jean’ın mezarının da bulunduğu St Jean Kilisesi, Ayasuluk Tepesi’nde yer alan kale ve Belevi Mezar Anıtı ile yakın çevrede yapılan kazılardan ortaya çıkarılmış eserler müze salonlarında tematik olarak sergileniyor.
Müzede bir tur
Müzede kısa bir tur atacak olursak, girişte bulunan Bilgilendirme Salonu’nunda Efes Antik Kentinin rekonstrüksiyonunu içeren bir video gösterilmektedir.
Çeşme Buluntuları Salonu: Efes’te yer alan Laecanius Bassus, Pollio ve Traian gibi onursal çeşmeler ile onları süsleyen heykellerle kentin prestijli yapılarına dair heykeller bu salonda yer alıyor. Ziyaretçiler bu salonu gezdikten sonra antik bir kentte yer alan önemli yapılardan birisi olan çeşmeler hakkında fikir sahibi oluyor; aynı zamanda Efes su dağıtım sistemi ve suyolları konusunda bilgilendiriliyor.
Salonun önemli eserlerinden biri olan ve M.Ö. 1. yüzyıla tarihlendirilen Pollio Grubu’nda, Troia Savaşı’ndan dönen Odysseus ve arkadaşlarının tek gözlü dev Polyphemos’la olan mücadelesi canlandırılmıştır.
Yamaç Evler Buluntuları: Efes’te Yamaç Evler olarak adlandırılan, kentin yöneticilerinin, rahiplerinin, ekonomik geliri yüksek olan kişilerin yaşadığı yapı kompleksinde yapılan kazılarda ele geçen küçük eserler, büstler, portreler ve heykeller bu salonda yer almakta; kentin sosyal yaşamı vurgulanmaktadır. Müzenin en önemli eserlerinden olan ve Yamaç Evler’de bulunan İmparator Traian’ın doğulu barbarlar ile yaptığı savaş ve hazırlıklarının üç bölüm halinde gösterildiği fildişi friz grubu salon ortasında sergilenmektedir.
Sikkeler: Kentin ekonomik düzeyinin göstergesi olan sikkeler bu salonda yer alır. Kronolojik sıraya göre düzenlenmiş sikkelerde dönem özelliklerini yansıtan izleri görmek mümkündür. Ayrı bir panoda sergilenen Efes sikkeleri kronolojik gelişim tipolojisine göre izlenebilir. İslami sikkelerin yer aldığı diğer bir panoda padişahlar adına basılan sikkeler mevcuttur.
Efes’in en eski sikkeleri Artemis Tapınağı’nın temellerinde bulunmuştur ve M.Ö. 6. yüzyıla tarihlenir. Bu sikkelerin ön yüzü resimsizdir, arka yüzünde ise örs kemiğine benzer şekilleri vardır. En eski yazılı sikke M.Ö. 7. yüzyıla ait Efes elektronudur. M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren sikkeler üzerinde şehirlerin kendi sembolleri görülmeye başlar. Bu dönemde Efes sikkelerinin ön yüzlerinde kentin simgesi arı, arka yüzlerinde de “quadratum incusum” (dörtgen çukurlar) görülür. Bu erken tarihli sikkelerde Roma İmparatorluk Dönemi’ne dek şehrin tanrıçası Artemis’in kutsal hayvanı geyik bulunur.
Çağlar Boyu Efes Salonu: Bu salonda Efes’in kronolojik tarihine geçiş yapılır. Kentin antik dönemlere göre yerleşimi, tarihçesi ve dönem özellikleri hakkında bilgi verilerek kronolojik dizinle kent tarihinin önemli olaylarına değinilir. Buluntular dönemsel özelliklerine göre gruplandırılarak sergilenmektedir.
Müzenin tanınan eserlerinden Dinlenen Savaşçı heykeli salonun sonundadır. Yarı uzanmış vaziyette çıplak olan bu heykel genç bir savaşçıyı betimler. Eserin yüzünde sakin bir ifade vardır. Pollio Çeşmesi’nden bulunan heykel M.S. 1. yüzyıla aittir.
Orta Bahçe: Antik kent yapılarında kullanılan Arkaik Dönem’den Bizans Dönemi’ne kadar İon, Korinth ve Dor düzenli sütun başlıkları, mezar stelleri, lahitler, heykeller ve oyun masaları orta bahçede sergilenmektedir.
Alanın önemli eserlerinden bir “ambon”a (üzerine rahip ya da diyakozların çıkarak vaaz verdiği ya da Kutsal Kitabı okuduğu bir kürsü) çıkan merdivenin kenarını süsleyen levhada İbrahim oğlunu kurban etmek üzereyken görülmektedir. Solda, üst tarafta ise onu engellemek üzere uzanan Tanrı’nın eli görülür.
Kybele Kültü: Şehir, kolonize olmadan önce tanrıça Kybele inanışının etkisindedir. Sonradan gelen Artemis inancı, Kybele kültüyle bütünleştirilmiştir. Artemis kültü ve külte geçiş aşamasını bu salonda görmekteyiz. Salona girişte yer alan kaya görünümlü canlandırmada Kybele kültü canlandırılmıştır.
Anadolu kökenli tanrıça Kybele doğurganlığı, bereketi simgeleyen dağ ve bereket tanrıçası olarak bilinmektedir. Kybele’ye dağlarda, mağaralarda, kayalık alanlarda ve su kaynaklarında kayalıklara oyulan simgesel nişler içine Ana Tanrıça’nın heykeli ve kabartması konularak tapınılmıştır.
Artemis Tapınağı Buluntuları: Efes Kenti’nin kutsal tanrıçası Artemis’e adanmış olan Artemis Tapınağı’ndaki kazılarda ele geçen buluntular, inanışın güçlü yönünü ve ekonomik zenginliği göstermektedir. Kybele’den Artemis inanışına geçiş ile Efes’teki Artemis kültürü etkisindeki eserleri bu salonda görmek mümkün. Altın Rahibe heykelcikleri ise salondaki en önemli eserlerdir. İnce, silindir bir levhadan dövme, kazıma tekniği ile işlenerek üretilen eser, M.Ö. 580 civarına tarihlenir.
İki önemli heykel
Efes Artemis’i Salonu: Sütunlarla düzenlenmiş bu salonda sergilenen Büyük Artemis heykeli ile Güzel Artemis heykeli, müzenin en önemli eserlerindendir.
Büyük Artemis heykeli, Artemis Tapınağı’nda bulunan kült heykelinin Roma Dönemi kopyasıdır. Anadolu’nun Prehistorik çağlardan beri ana tanrıçası olan Kybele ile bütünleşmiş formdadır. Başındaki yüksek polos tapınak formunda ve üç katlıdır. En üstte cepheleri dörder sütunlu üç İon tapınağı, altlarda da kemer taşıyan sfenksler ve griphonlar görülür. Üstteki tapınaklar tanrıçanın kentin tüm tapınakları üzerindeki egemenliğini gösterir. Başın arkasında bulunan Ay’ın iki yanında, beşer tane aslan ve boğa griphonu vardır. Bu şekilde, Kybele’nin iki yanında duran aslanların küçülerek omuzlara yerleştirildiği düşünülür. Heykelin göğsünün altında dört sıra halinde yumurta şeklinde yumrular görülür. Bu yumrular bereket ve doğurganlıkla ilgili olmalıdır. Heykelin ayakları birbirine bitişiktir, kollar ise öne doğru uzatılmıştır. Artemis’in belinde dört parçalı rozet ve Efes’in simgesi olan arı motifleriyle bezenmiş ince bir kuşak vardır. Etek enine ve boyuna dik çizgilerle dikdörtgenlere bölünmüştür. Her dikdörtgen içinde aslan, koç, geyik, griphon, arı gibi figürler yerleştirilmiştir. Uzaklara bakar şekilde betimlenen eser, M.S. 1. yüzyıla tarihlenir.
Güzel Artemis heykeli, Arkaik Dönem Efes Artemis Tapınağı'nda bulunan kült heykelinden esinlenerek Roma Dönemi'nde yapılmıştır. Artemis, hayvanlara hâkim ve bereket tanrıçası olarak gösterilmiştir. Dikdörtgen bir kaide üzerinde duran Tanrıça'nın ayakları birbirine bitişik, gövde hareketsiz ve kollar dirsekten bükülerek öne doğru uzatılmıştır. Artemis'in başında polos bulunmaktadır; fakat polosun üst kısmı ele geçmemiştir. Başın her iki yanında polosa ait olan kısımda kabartma hayvan figürleri vardır. Göğüs kısmındaki yan yana ve alt alta, yumurta biçimli, oval kabartma objeler dikkati çeker. Tanrıça'nın belden alt kısmında, vücudunu sıkıca saran elbisesinin üzerinde de kabartma olarak yapılmış, çok sayıda farklı hayvan figürleri görülür. Artemis'in her iki yanında, çoğunlukla birlikte betimlendiği birer erkek geyik figürü vardır. Her iki geyiğin önünde birer arı kovanı görülür. Eser M.S. 2. yüzyılın ikinci çeyreğine aittir.
İmparator Kültü Salonu: Efes sahip olduğu önemli özellikleri ve nitelikleriyle imparator adına yapılan tapınaklarla ayrıcalığını ortaya koyar. Hadrian Tapınağı Frizi, Domitian Tapınağı ve Parth Anıtı’na ait kabartmalar, portreler ve büstler, Augustus ve Livia heykelleri, Domitian Sunağı ve Prokonsül Stephanos Heykeli bu salonda yer almaktadır.
İmparator Domitianus başı mermerden yapılmıştır ve İmparator Domitianus’un heykeline aittir. Efes halkına bir imparator için tapınak yapma hakkı (neokorosluk) ilk kez Domitianus tarafından Efes'e verildiği için, halk İmparator'a şükranını göstermek üzere büyük bir tapınak ve büyük bir kült heykeli yapmıştır. Heykelin tamamının yaklaşık yedi metreye ulaştığı düşünülür.
Hadrianus Tapınağı frizi de mermerden yapılmıştır. Efes Hadrian Tapınağı'na ait olan frizlerin orijinalleri Efes Müzesi'nde sergilenmekte olup, kopyaları tapınakta bulunmaktadır. Friz dört bloktan oluşmaktadır. Birinci blokta Efes'in Antik kaynaklarda geçen kuruluş hikâyesi; ikinci blokta tanrılar ve Amazonlar; üçüncü blokta amazonlar ile Dionysos, Satyr ve Menad figürleri; dördüncü blokta ise çeşitli tanrılara ait betimlemeler yer alır.
Hikmet Gürçay Sergi Salonu: Modern sanat eserlerinin sergilendiği bu salonda resim, heykel, fotoğraf gibi görsel sanatlara ait sergiler düzenlenmektedir.Aynı zamanda müze eğitim çalışmaları kapsamında çeşitli faaliyetler de bu salonda yürütülmektedir.
“Çocuklarla Arkeoloji” etkinlikleri
Efes Müzesi Müdürlüğü uzmanları tarafından her yıl Arkeolog Esra Bideci Türk koordinatörlüğünde, nisan ve mayıs aylarında 18 Mayıs Müzeler Günü’nü kutlamaya yönelik olarak “Çocuklarla Arkeoloji” etkinlikleri düzenlenmektedir. Program, arkeoloji, mitoloji ve kültürel miras konu başlıkları altında; arkeolojik kazı çalışması, seramik atölyesi, serbest resim çalışması, arkeolojik alan gezisi, müze ziyareti ve katılım belgesi verilmesi olarak planlanmıştır. Bu etkinlikler müze uzmanları ve alanında uzman eğitmenlerle birlikte okul öncesi (5-6 yaş grubu), ilköğretim, orta öğretim ve lise seviyesindeki öğrenci gruplarıyla yürütülmektedir. Özel gereksinimli çocuklarla, özel eğitim öğretmenleri eşliğinde çalışmalar gerçekleştirilmiştir.
Arkeoloji çalışmaları ile çocukları arkeoloji ile tanıştırmak, tarihsel süreç içinde insanın gelişimi hakkında bilgilendirmek, tarihsel değerleri tanıyıp sahiplenmelerini sağlamak, müzelerin işlevini anlatmak, yaşadığımız yerdeki önemli bir antik kent olan Efes’i tanıtmak ve koruma bilincine katkıda bulunmak amaçlanmıştır. Aynı zamanda ailelere de farkındalık yaratmak hedeflenmiştir.
Program kapsamında yer alan Efes Müzesi ziyaretinde, Efes Antik Kenti’nin rekonstrüksiyonunu içeren video gösteriminden sonra Efes hakkında kısaca bilgi verilip özellikle müzenin ünik eserleri tanıtılıyor. Arkeolojik kazı çalışmaları, Efes Müzesi’ne ait birimin bahçesinde üç ayrı sondaj alanında gerçekleştiriliyor. Önceden hazırlanan bu sondajlara imitasyon buluntular yerleştirilerek üzeri toprakla kapatılmıştır. Öğrencilere arkeolojik kazı sistemi anlatılarak, kazı malzemeleri tanıtılarak kazı yapılması sağlanıyor. Müze restoratörü tarafından restorasyon malzemeleri tanıtılarak çocuklarla örnek bir uygulama yapılıyor. Kazı buluntuları müzeye teslim edilerek müze depolarında korunma ve sergilenme aşaması anlatılıyor.
Efes Antik Kenti gezisinde ise öğrencilere Efes’in tarihsel sürecinden, öneminden, ekonomi ve kültürel yapısından bahsedildikten sonra Efes’te yer alan yapılar hakkında bilgi verilmektedir.
18 Mayıs Müzeler Günü’nde Çocuklarla Arkeoloji etkinlikleri programımıza katılan öğrencilere, müzemiz tarafından düzenlenen katılım belgesi verilerek program tamamlanmaktadır.