ArkeolojiBursa’nın kültürel mirası

Bursa’nın kültürel mirası

20.04.2025 - 00:01 | Son Güncellenme:

Bursa, kentteki ilk yerleşime ait izlerin sürülebildiği Aktopraklık Höyük’ten Osmanlı Kuruluş Dönemi’ne kadar zengin bir mirasa sahip. İznik’teki arkeolojik kazı çalışmaları da bu mirası gün geçtikçe zenginleştiriyor..

Bursa’nın kültürel mirası

Güney Özkılınç- Bursa ve çevresi, geçmişten günümüze birçok farklı medeniyete ev sahipliği yaptığından tarihsel açıdan zengin bir birikime sahiptir. Bursa’da bilinen ilk yerleşime ilişkin verilere M.Ö 7. binyılın ortalarında rastlanmıştır. Yenişehir Ovası’nda Menteşe ve Barçın Höyük ile Uluabat Gölü’nün kıyısındaki Aktopraklık Höyük’ten bilinen bu zaman diliminde, avcı ve derleyicilik devam ederken özellikle ova yerleşimlerinde yoğun tarım ve hayvancılığın izlerine rastlanır.

Haberin Devamı

Bursa’nın kültürel mirası

Aktopraklık sit alanı içerisinde kurulan Açık Hava Müzesi ile bölgenin tarih öncesinden günümüze kadar kültürel aşamalarına tanık olabilirsiniz.

Aktopraklık Arkeopark Alanı

Kökenleri Orta Anadolu’ya uzanan toplulukların Kuzeybatı Anadolu’ya yayılmaya başladıklarını gösteren Aktopraklık sit alanı içerisinde kurulan Açık Hava Müzesi ile bölgenin tarih öncesinden günümüze kadar kültürel aşamalarına tanık olursunuz. Bu alanda, arkeolojik kazılar ile açığa çıkarılan kalıntıların teşhirinin yanı sıra tarih öncesi ve tarihi köy canlandırmalarını da görmeniz mümkündür.

İçinde bulunduğumuz yıl, Aktopraklık Arkeopark Alanı için Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi Tanıtımı Dairesi Başkanlığı (Bursa Miras) olarak “turizmin, sosyal, kültürel ve ekonomik fayda sağlama potansiyelini gerçekleştirmeyi, faaliyetlerinden kaynaklanan çevresel ve sosyal etkileri ortadan kaldırmayı ve önlemeyi amaçlayan” Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi’ne (GSTC) başvuru yapılmıştır.

Haberin Devamı

Bursa’nın kültürel mirası

Roma Tiyatrosu, 2024 yılında ziyarete açıldı.

Tarihten doğaya

Birçok medeniyetin etkisi altında kalan Bursa’nın yazılı tarihi, M.Ö. 74 yılında Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Bitinya Krallığı’nın kenti tekrar kurmasıyla şekillenmeye başlamıştır. O dönemde şehir “Prusa ad Olympum” olarak biliniyordu. Bursa’nın adının, M.Ö. 6. yüzyılda Lidya Kralı Kroisos ile savaşan Prusias isimli bir kahramandan geldiği rivayet edilmektedir.

M.Ö 2. yüzyıldan sonra Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine giren Bursa, Bizans Dönemi’nde de önemli bir yerleşim yeri olmaya devam etti. Ancak şehrin asıl büyümesi ve gelişimi, 1326 yılında Osmanlılar tarafından fethedilmesiyle başlamıştır.

Bursa, 5000 civarında tescilli yapısıyla dünyanın ve ülkemizin somut kültürel mirasına sahip önemli kentlerinden birisidir. Sultan Türbeleri, Hanlar Bölgesi ve Cumalıkızık’la UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Bursa, sadece geçmişin izlerini taşımakla kalmayıp, aynı zamanda modern dünyada da önemli bir referans noktası oluşturmaktadır. Roma ve Bizans eserlerinin yanı sıra Osmanlı’nın Kuruluş Dönemi eserlerinin de yer aldığı Bursa camiler, kiliseler, hanlar, hamamlar ve çarşılarıyla geçmişin izlerini yaşatırken, aynı zamanda geleneksel sanatlarıyla da geçmişten günümüze uzanan bir kültürel köprü kuran bir kenttir.

Haberin Devamı

Bursa’nın doğal güzellikleri de şehrin tarihini tamamlayan unsurlardandır. Uluabat Gölü, İznik Gölü, Karacabey Longoz Ormanları; hem kış sporları hem de yaz aylarında doğa yürüyüşleri için bir cennet olarak bilinen Uludağ ve Uludağ’ın eteklerinde yer alan tarihî köyler ise, geçmişin izlerini doğayla harmanlayarak gözler önüne serer.

Açık hava müzesi İznik

İznik; tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar kesintisiz yerleşim gören ve bu izleri somut olarak günümüze ulaştıran, Antik Çağ’daki kent planını günümüzde hâlâ yaşatan önemli bir kenttir.  Dünya tarihinde Pagan ve Hristiyanlık inancındaki ilk ve en önemli tarihsel olaylara bizzat ev sahipliği yapan İznik, Osmanlı’nın da ilk eğitim ve kültür merkezlerinden biri olmuştur. Bölgede hâkim uygarlıklara ait siyasi, coğrafi, jeopolitik, ticari, sosyal, kültürel ve dinsel özelliklerin yansımaları kent içindeki anıtsal yapılarda izlenebilmektedir.

İznik surları, Bizans Dönemi’ne ait tarihi bir yapıdır. İznik, tarihi boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış ve bu surlar, şehrin korunması amacıyla inşa edilmiştir. Surlar, şehrin etrafını çepeçevre saran büyük bir sur duvarı ve dört kapıdan oluşur. Surların uzunluğu yaklaşık beş kilometre olup, bazı bölümleri hala ayakta durmaktadır.

Haberin Devamı

Kazı çalışmaları

Kentin tarihsel kimliğini belgeleyen yapı taşı anıtlarından Roma Tiyatrosu; Anadolu’da düz bir alanda tonozlar üzerine inşa edilmiş tek tiyatro yapısı olması nedeniyle benzerlerinden ayrılmaktadır.

1981 yılında Dr. Bedri Yalman başkanlığında başlayan Roma Tiyatrosu kazıları, 2016 yılından itibaren Prof. Dr. Aygün Ekin Meriç tarafından sürdürülmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin destek ve çalışmalarıyla Roma Tiyatrosu, ücretsiz bir şekilde 43 yıl sonra 2024 yılında halkın ziyaretine açılmıştır.

Su Altı Bazilikal Kilisesi, İznik Gölü içerisinde yer almakta olup Hristiyanlık inanç tarihinde önemli yere sahiptir. 2015-2022 yılları arası Prof. Dr. Mustafa Şahin’in kazı danışmanlığı ve 2022 yılından itibaren kazı başkanlığında çalışmalar devam etmektedir. Bursa Büyükşehir Belediyesi alt yapı desteklerinin yanı sıra ayni desteklerle çalışmaların devam etmesine katkı sağlamaktadır.

Haberin Devamı

16.ve 17. yüzyıllarda inşa edilen önemli Osmanlı yapılarını süsleyen, Avrupa ve Amerika müze koleksiyonlarının en değerli objeleri arasında yer alan göz kamaştırıcı desen, renk ve teknik açıdan eşsiz güzellikteki çiniler, İznik’te üretilmiştir. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin de desteklediği kazı ve sondaj çalışmaları sonucunda Osmanlı Dönemi’nde çini ve seramiğin gelişim süreçleri, üretim teknikleri, süsleme programları ve fırın yöntemleri gibi önemli bulgular saptanmıştır.

İznik’in tarihi ve kültürel mirasını toplu olarak ve çeşitli yönleriyle ele alan bu çalışmalar, Prof. Dr. Oktay Aslanapa’nın 1963 yılı Orhan İmareti ve Hamamı Kazısı ile başlamıştır. 1981 yılında başlatılan II. Dönem kazılarına 1994-2006 yılları arasında Prof. Dr. Ara Altun başkanlık yapmış, 2007 yılında bu görevi, Doç. Dr. V. Belgin Demirsar Arlı devralmış ve hâlen sürdürmektedir. 

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı, Tarihi Kültürel Miras Şube Müdürlüğü olarak, tarihi kültürel mirasın açığa çıkartılması, korunması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla, akademik ve bilimsel çalışmaları desteklemekteyiz. Bu kapsamda İznik’te, Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle sürdürülen İznik Roma Tiyatrosu, İznik Su Altı Bazilikal Kilisesi ve İznik Çini Fırınları kazı çalışmalarını desteklemek amacıyla kazı başkanlıklarıyla Bursa Büyükşehir Belediyesi arasında iş birliği protokolü imzalanmıştır.

Kazı başkanlıklarının her türlü lojistik desteği Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlanmaktadır. Yıllardır kazı çalışması devam eden ve kapısı kilitli olan bu alanlarımızı, yerli-yabancı konukların ücretsiz bir şekilde gezebilmesi adına ziyarete açılmak için Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları devam etmektedir.

Bursa’nın kültürel mirası

Hisardere Nekropolü

İznik‘in Doğu Nekropol Alanı içinde bulunan Hisardere Nekropolü, 10.400 metrekare yüzölçümünde bir arazi üzerinde yer alıyor. Nekropol Alanı’nda kazılarda çok çeşitli mezar tipi açığa çıkarılmıştır. Lahitler, oda mezarlar, basit mezarlar, yer altı mezar odaları ve çatkı mezarlar bir arada bulunmaktadır. Kazı alanının önemli buluntu gruplarını oluşturan lahitler oldukça özgün niteliktedir.

Kazı çalışmaları, 2018 yılından bu zamana İznik Müze Müdürlüğü başkanlığında, Prof. Dr. Aygün Ekin Meriç koordinatörlüğünde oluşturulan bir ekip tarafından Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle sistemli bir şekilde devam etmektedir.