18.10.2024 - 02:52 | Son Güncellenme:
Mehmet Çelik
Mehmet Çelik- 1755’ten günümüze kadar saat üretimini hiç ara vermeden sürdüren dünyanın en eski saat markası Vacheron Constantin ile 1793'te kapılarını halka açan Louvre Müzesi arasındaki ortaklık ve iş birliği 2019’da resmen başlamıştı. Vacheron Constantin'in tasarımcıları, minyatür mekanizma ustaları ve uzman zanaatkârlarının, Louvre Müzesi’ndeki ünlü şaheserlerden ilham alan yeni saatler üretilmesi planlanıyordu.
Araya pandemi girince Aralık 2020'de zor zamanlar yaşayan müzeye maddi destek için Rubens’in bir resminin minyatürleştirilip saat kadranına yerleştirilmesiyle iş birliği müzeye acil destek projesine dönüştü. Asıl unutulmaz iş birliği ise 2022’de yaşandı: Louvre'un sembolik başyapıtlarından ilham alan yeni bir saat serisi için Vacheron Constantin tasarımcılarıyla Louvre'un çalışanları bir araya geldi. Görüşmeler sonunda “Büyük Medeniyetlere Övgü” başlığı altında insanlık tarihinden dört büyük uygarlık ve onları temsil eden dört ana eser seçildi.
Seçilenler; I. Darius Dönemi Pers İmparatorluğu, Eski Mısır, Klasik Yunan uygarlığı ve Roma İmparatorluğu'ydu. Bu dönemlerin her birinin, Louvre Müzesi'nde sergilenen eserlerin minyatür versiyonlarıyla temsil edilmesine karar verildi.
Kadim uygarlıklar zamana yenik düşse de yüzyıllarca hüküm sürmelerini sağlayan etkenlerden biri de yazı sistemleri oldu. Bu nedenle her saatin kadranına simgesel figürlerin yanında bir de örnek metin eklenmiş.
Peki saatin kaç olduğunu nasıl anlıyoruz? Her saatin kadranı üzerinde dört küçük pencere bulunuyor sol üst köşede saat, sağ üst köşede ise dakika sayacı var. Sol alt köşe gün, sağ alt köşede ise tarih penceresi yer alıyor. Arka kapak altında her saatin mekanizmasına güç veren döner ağırlık 22 ayar altından üretilmiş ve üzerine Louvre’un doğu cephesinin bir gravürü işlenmiş.
Müze ile saat markası arasındaki iş birliği 2023’te “Bileğinizdeki Başyapıt” projesi adını aldı. Halen devam eden projeye başvuran saat meraklıları müzeden bir eseri seçerek onun bir saate, daha doğrusu yükte hafif pahada ağır bir şahesere dönüşmesini sağlıyor.
Tanis'in Büyük Sfenksi (Eski Mısır, M.Ö. 2035-1680)
İlk eser Eski Krallık Çağı’na ait, Tanis'in Büyük Sfenksi olarak bilinen ve Mısır dışında korunan en büyük sfenkslerden birinden ilham alıyor. 1,83 metre yüksekliğinde ve 4,80 metre uzunluğundaki sfenks, gücü simgeleyen uzanmış bir aslan gövdesi ile Nemes (kraliyet başlığı) takan ve yalnızca hükümdarlara ait tarzda bir sakalı olan insan kafasına sahip. Saatin yüksek sıcaklıklarda eritilen cam ve pigment boyaların kullanıldığı şahin kanatlarının işlendiği mine kadranı üzerine oymalı altın aplike sfenks figürü eklenmiş. Eski Mısır’ın altın çağı sayılan Orta Krallık Dönemi’ne ait olan sfenks figürünün üstünde ve altında hiyeroglif yazılar görülüyor. Bu yazılar sfenksin üzerinden alınmış. Saat 42 mm çapında ve pembe altın kasalı.
Darius Aslanı (Ahameniş Pers İmparatorluğu, M.Ö. 550-330)
Babil, Mısır ve Fenike gibi Eski Yakın Doğu'nun en eski uygarlıklarını birleştiren Ahamenişler, Antik Çağ’da var olmuş en büyük imparatorluklardan birini ve ilk Pers devletini kurdular. Ülkenin sınırları bugünkü Pakistan'dan Karadeniz kıyılarına, Orta Asya bozkırlarından Mısır ve Libya'ya kadar uzanıyordu. Büyük Darius, ordularını Maraton Ovası'nda durdurmayı başaran Yunan şehir devletlerine karşı yaptığı savaşlarla da hatırlanır. Aslanlı Friz, Büyük Darius'un sarayının ilk avlusunda bulunuyordu.
Aslanların güçlü yürüyüşleriyle öne çıkan friz bu görüntüyle hükümdarın gücünü somutlaştırıyordu. Saate gelince oymalı altın aplike aslan figürünün ön planda olduğu kadrandaki safir kristal cam üzerine kazınmış çivi yazısı, Darius'un iktidara gelişinden sonra yazdığı ilk metinlerden biri. Saatin kasası pembe altın ve 42 mm çapında.
Semadirek Zafer Anıtı (M.Ö. 277-168)
Büyük İskender'in M.Ö. 323'teki ölümünün ardından, generalleri onun mirasını paylaştı ve Makedonya'daki Antigonos Hanedanı da dâhil olmak üzere üç büyük imparatorluk ortaya çıktı. M.Ö. 31'de Roma'nın Mısır'ı kesin olarak fethiyle sona eren bu Helenistik Dönem’de, Akdeniz'in doğu kesimine hâkim olmak için deniz savaşları yaşanıyordu. Semadirek Kanatlı Zafer Anıtı, bu savaşlardan birinin ardından yapılmış. Bir savaş gemisinin pruvasında oturan zafer tanrıçası Nike’yi simgeleyen heykel, 19. yüzyılda Semadirek adasında keşfedildiği için bu ismi taşıyor.
Altın aplike oyma figürlü saatin kadranı, elde edilmesi çok zor ve yüksek (780 ile 810 °C arasında değişen) sıcaklıktaki bir fırında altı kez pişirmeyi gerektiren bir renk olan kahverengi mine ile kaplanmış. Merkezi çevreleyen koyu gri renkli halka Yunan vazolarından alınan süslemelerle bezenmiş. Safir kristal üzerine kazınmış olan Antik Yunan yazısı da yine Semadirek'te keşfedilen bir başka eser olan adak stelinden alınmış. Saat 42 mm çapında beyaz altın kasalı.
Augustus Büstü (Roma İmparatorluğu, M.Ö. 27-M.S 68)
Sezar'ın evlatlık oğlu Augustus (Octavianus), Louvre’daki ünlü büstünde meşe dallarından çelenkle taçlandırılmış olarak tasvir ediliyor. Bu mütevazı çelenk kendisine Roma'nın “ilk vatandaşı” olarak M.Ö. 27 yılında Senato kararıyla verilen bir ayrıcalıktı. Tarihin gördüğü en zeki liderlerden biri olan Octavianus daha sonra Mısır Firavunu Kleopatra'nın müttefiki ve rakibi Antonius’u bozguna uğratarak iç savaş dönemini sona erdirdi ve imparatorluk yolunu açtı. Roma'nın yeni efendisi olan Octavianus, Augustus adıyla ilk Roma imparatoru oldu ve dört yüzyıl daha dünyayı doğrudan etkileyen siyasi bir yapılanmanın temellerini attı.
Metal oyma büstün ön planda olduğu kadranın merkezi mavi-yeşil mineden, çevresi ise yedi ayrı tür olmak üzere 660 parça taştan oluşan mikro mozaikle süslenmiş. Beyaz altın kasalı saat 42 mm çapında.