Çevik Bir: Sincan demokrasiye balanstı

ABD'de Savunma Sanayii yatırım görüşmelerinin ağırlıklı olduğu toplantıda askerleri temsilen de ünlü isimler var. Bunların başında tabii ki Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir geliyor. New York'ta NATO Genel Sekreteri'yle görüştükten sonra Washington'a gelen ve Grand Hyatt Otel'e yerleşen Bir, ayağının tozuyla şeriat heveslilerine önemli bir mesaj gönderdi. Bir, lobide, Sincan'dan geçen tanklarla ilgili görüş isteyen bir gazeteciye şu yanıtı verdi: "Demokrasiye balans ayarı yaptık."
* Devlet Bakanı Abdullah Gül'ün ABD çıkarması, Türk - Amerikan İş Konseyi'nin yıllık toplantısına denk düşünce ortalık bir hayli renklendi. Washington'a Türkiye'nin dış politikasından daha çok RP'ye dönük kuşkuları yanıtlamaya gelen Gül'ün çevresinde 300'ü aşkın Türk işadamı ve bir gazeteci ordusu bulunuyor.
* Görüntüde de olsa, Gül'ün gezisi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ünlü Davos çıkarmasını anımsatıyor. Davos zirvesine katılan ünlü işadamlarımızdan çoğu burada olduğu gibi, iş dünyasının yeni yıldızları da kervana eklenmiş. Kimler yok ki... Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç, Mustafa Koç, Şevket Sabancı, Nihat Gökyiğit, Vural Akışık, Rona Yırcalı, Alemdar Grubu ve Selçuk Yaşar ilk gözümüze çarpanlar. Fuar dünyasının bir numaralı ismi CNR'ın Başkanı Ceyda Eren de toplantıya renk katan isimlerden biri. DEİK toplantısının sanatçı konuğu ise seramikçi Jale Yılmabaşar. Herkesin ortak fikri DEİK toplantısı hiç bu kadar canlı, önemli ve renkli olmamıştı.
* Özal'ın 1988'deki Davos zirvesine katılan ünlü bir bankacıya göre, Gül'ün ABD çıkarmasını Davos'a benzetmek yanlış. Özal'ın zirveleri ses getirirdi. Gül'ünki ise yaprak bile kıpırdatmıyor.
* DEİK Başkanı Mustafa Koç'a ayaküstü "Gül'ün ABD gezisiyle DEİK toplantı tarihlerinin çakışması rastlantı mı?" diye soruyorum. `Biz böyle olmasını çok arzu ettik. Ve kendisini bir vesileyle ziyaret ettiğimizde bu dileğimizi ilettik. Kabul ettiler ve gelmeleri de toplantının ilgi görmesi açısından çok yararlı oldu tabii' diye yanıtlıyor beni.
* Yine Mustafa Koç'tan öğrendiğimize göre tam bin 400 kişi Türk - Amerikan Konsey toplantısına katılmak için kayıt yapmış. 300'ü aşkın yabancı işadamı arasında enerji ve savunma sanayii yatırımcıları en hararetli görüşmeleri yapanlar. Gerek Türk gerekse yabancı işadamları Türkiye'de ortak yatırım imkanları araştırmanın yanı sıra Gül'ün kimliğinde, Refahyol'a dönük ipuçlarını yansıtacak temaslar için iki bin doları kayıt masrafı olmak üzere yaklaşık 10 bin dolar harcama yapıyor. Bunlardan 350'si ABD'li çok uluslu şirketlerin temsilcileri.
* DEİK toplantılarının geleneksel olaylarından biri de yılın işadamını seçmek. Geçen yıl Rahmi Koç'un Türkiyenin en başarılı işadamı seçildiği toplantının bu yılki adayı ise Sakıp Sabancı. Ne var ki beklenenin aksine Sakıp Sabancı ödülü almak üzere kardeşi Şevket Sabancı'yı görevlendiriyor. Mazeret olarak da İzmir'deki önemli bir toplantıyı gösteriyor. Bu da tabii Grand Hyatt Otel'deki Türk kazanını kaynatmaya başlıyor. Bu tür ödüllere önem veren Sabancı'nın böylesi önemli bir ödül için kardeşini görevlendirmesi çeşitli rivayetlere yol açmış gibi. Söylentiye göre Sabancı, bu ödülün kendisine geç verilmesine yönelik bir tepki gösteriyor. Bu, ATC Başkanı emekli General Fred Haynes'in kulağına kadar gitmiş olmalı ki, ödüllerin alfabetik sıraya göre verildiğini fısıldamış iş adamlarının kulağına.
* DEİK toplantısındaki bir başka söylenti de Dışişleri'nin Gül'ün Türk dış politikasını temsiline karşı tavır alması. İddialar doğru ise Dışişleri, ABD deki yetkililere "Türk dış politikasını yalnızca Müsteşar Onur Öymen'in sözleri bağlayabilir" mesajı iletilmiş. Ne var ki açılış gecesindeki resepsiyona Gül'le gelen Öymen'in bu görüntüyle söylentilerin asılsız olduğu mesajını ilettiği ileri sürülüyor.