Yağ yaktırıp kas yaptırıyor! Spor etkisi yaratan ilacı 3 uzmana sorduk
Bir taraftan yağ yakmak, diğer taraftan kaslı bir vücuda sahip olmak için spor salonlarına gitmeye gerek kalmayabilir. Çünkü ABD'de hiç hareket etmeden spor etkisi yaratan bir ilaç geliştirildi. İlaç, sıkı bir antrenmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri birebir taklit ediyor. Peki, spor yerine geçen ilaç olur mu? 3 uzmana sorduk.
Betül Topaklı / Milliyet.com.tr - Oturduğu yerden yağ yakmak ve spor yapmadan fit vücuda sahip olmak isteyenler için sevindirici haber ABD'den geldi. Florida Üniversitesi'nde görevli bir araştırma ekibi SLU-PP-332 adlı molekül bazlı ilacı obez fareler üzerinde denedi. Sonuç başarılıydı. Yapılan testlerde farelerin metabolizması hızlandı, kas kütlesi arttı ve kilo kaybı yaşadıkları görüldü.
Florida Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Thomas Burris, “Bu ilacın bileşiği temel olarak iskelet kasına, dayanıklılık antrenmanı sırasında gördüğünüz değişikliklerin aynısını yapmasını söylüyor" dedi. Bilim insanları uzun seneler boyunca dünyayı tehdit eden obezite ve diyabeti azaltmak için vücudu yormadan, fiziksel aktivitenin yaptığı olumlu etkileri taklit edebilecek farklı yöntemler geliştirmeyi denediler. Peki, bu yeni gelişmeyle kilodan kaynaklanan hastalıkları azaltmak mümkün olur mu? 3 uzmana sorduk.
'HİÇ HAREKET EDEMEYENLERDE YÜZ GÜLDÜRÜCÜ OLABİLİR'
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya: Dünyada karşı karşıya kaldığımız en büyük problem obezite salgını. 2030 yılında dünya nüfusunun yarısının obez olacağı yani 4 milyara yakın insanın obezite problemi yaşayacağı öngörülüyor. Tabii durum böyle olunca tıp bilimi de insanların iştahını kesmek, daha az yemelerini sağlamak için sürekli yeni yeni araştırmalar yapıyor. Bilim insanları son olarak spor yapmanın vücuda olumlu etkilerini taklit eden bir ilaç geliştirdi. Farelerde yapılan deneylerde yağ hücrelerdeki depolanmanın 10 kat azaldığı görüldü. Ancak tabii bu çok daha yeni bir çalışma. Daha büyük çapta çalışmalara ihtiyaç var. Fakat insanları heyecanlandırıp umutlandırdığını söyleyebiliriz.
Özellikle hiç hareket edemeyen, engelli ve ileri derecedeki obez insanlarda yüz güldürücü sonuçlar olabilir. Çünkü ilaçla hareketin vücuda getirdiği fayda sağlanmış olacak. Ben bu çalışmayı gördüğümde gerçekten umutlandım. Çünkü her ne kadar biz obezite tedavisinde kalori kısıtlaması yapalım, az yiyelim çok hareket edelim düşüncesinde olsak da vücuttaki yağ hücrelerinin büyümesine paralel olarak birçok hormon sistemi bozuyor. Örneğin bir kişi 60 kilo aldığında vücudunda 60 kilo çimento torbası taşıyor gibi oluyor. Bu insanın kolaylıkla hareket etmesini bekleyemeyiz. Bu nedenle ileride yapılan araştırma ve geliştirmelerle bu tür ilaçların umut verici olacağını düşünüyorum.
Her şekilde insan ömrü uzadı ve uzayan ömrü daha kaliteli hale getirebilmek için elimizde çok güçlü ajanlar var. Artık milyonlarca molekül geliştiriliyor. Ancak hiçbir ilacı doktor tavsiyesi olmadan kullanmamak gerekiyor. Hastanın ihtiyacına göre mutlaka hekim ayarlamalı. Bu tür ilaçlar özellikle zayıflamayla ilgili olanlar çok suiistimal ediliyor. Hiçbir yan etkisi yokmuş gibi düşünülerek eczanelerden doz kontrolü yapılmadan alınıyor. Ancak iyi moleküllerin doğru insanda doğru dozda kullanılması büyük önem taşıyor.
'İLAÇLA ÇÖZÜLEBİLECEK BİR SORUN DEĞİL'
Obezite Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Türkçapar: Fareler üzerine yapılan çok sayıda çalışma var ancak hemen hemen önemli bir kısmını insana uygulayamıyoruz. Çünkü genetik mirası bizimle hiç uyumlu olmayan deney hayvanları. Her yıl böyle haberler çıkıyor. Örneğin geçenlerde de aşısı bulundu diye bir haber çıktı. Bu haberler obezite cerrahisinde mucize arayanlar için iyi bir kaynak oluyor. Ancak maalesef obezitenin herhangi bir ilaçla tedavisi bulunamayacak gibi gözüküyor. Çünkü obezite yüzde 80 genetik kaynaklı. Bu nedenle önce genetiğimizi düzeltmemiz gerekiyor.
İnsanoğlu 350 bin yıldır yaşıyor. Son 10 bin yılda ziraatı, son 200 yılda da şekeri buldu. Bunlar genetik olarak metabolizması düşük olan insanlarda direkt alerjik toksik etki yapıyor ve çok şişmanlamalarına neden oluyor. Örneğin siz yersiniz kilo alırsınız, arkadaşınız sizin üç katınızı yer kilo almaz. Vücuttaki enerjinin yüzde 25’ini beynimiz, geri kalanını kaslar ve hareket sistemimiz yakıyor. Ancak üzerine spor yapmak da çok önemli. Çocuk doğduğunda 'Koş' diyoruz, koşan çocuğu oturtuyoruz. İnsanın doğasını değiştiriyoruz. Avcı toplayıcılıktan çıkmışız, oturan yiyicilere dönmüşüz. Bütün bunlar şunu gösteriyor: Öyle ilaçla falan çözülebilecek bir sorun değil.
Bugün diyetlerin de yüzde 97 oranında başarısız olduğunu görüyoruz. Kişi ne kadar diyet yaparsa o kadar kilo alıyor. Dolayısıyla kilo vermek çok zor. Mucize başkalarına olur ama insanlara olmayacak. Öyle hapla, ilaçla olmaz. Çünkü sürdürülebilir bir durum değil. Kişi ilacı her gün mü alacak? Kaç yıl kullanacak? Yan etkileri nedir? İlaç faydası ve zararı olan bir şey. Faydası daha çoksa kullanıyoruz ama zararı da var. Sonuçta bunların hepsi insanların kafasını karıştırmak için çıkan haberler. Şu an çıkmış olan ilaçlar bile sürdürülemez. Örneğin karından yapılan iğneler. Sonuç olarak obezitenin tedavisi hayat tarzını değiştirmekten geçiyor.
'BESLENME VE YAŞAM BİÇİMİ DEĞİŞMEZSE OLMAZ'
Uzman Diyetisyen Olcay Barış: Obezite bir hastalık olarak kabul edildiğinden bu yana her rahatsızlıkta olduğu gibi düzeltilmesinde ilaçların kullanılması da düşünülür. Ancak bir ilaç hastalığın iyileşmesi için belirli bir süre boyunca kullanılır. Bunun yanında bazı ilaçlar, örneğin diyabette kullanılan ilaçlar ömür boyu kullanılır. Obezitenin ilaç tedavisi bu durumdan biraz daha farklıdır.
Kullanılacak ilaçta aranan nitelikler:
1- 6 ay kullanıldığında etkisi klinik deneylerle görülebilmeli.
2- 2 yıl kullanıldığında hiçbir yan etkisi görülmemiş olmalı.
3- Bedendeki yağı azaltıcı fakat yağsız dokuyu koruyucu olmalı.
4- Bağımlılık yapmamalı.
İlaçlar iki yönde etki eder. Birincisi, besinlerle enerji alımını azaltmak, ikincisi enerji harcamasını artırmak. Günümüzde hekim denetiminde kullanılan ilaçların başında ince bağırsaktan yağ emilimini azaltan ilaçlar gelir. Bu ilaçlar yağ emilimini yüzde 30 oranında azaltır. Ancak yağ ile birlikte yağda eriyen A, D, E, K vitaminlerinin emilimini de azaltır. İlaç alındığı sürece etkilidir. Devamlı kullanıldığında bu vitaminlerin yetersizliğine neden olabilir. Çoğu kişi bu ilaçlarla zayıfladıktan sonra ilacı bırakıp beslenme alışkanlığına geri döndüğü için uzun dönem beden ağırlığının korunması mümkün olmuyor. Beslenme ve yaşam biçimi değişmediği sürece beden ağırlığının denetiminde bir etki görmek mümkün değil.
Aldığınız kalorilere oranla yaktığınız kaloriyi artırmak ve kas kazanımı sağlamak için ise egzersizin yeri büyük. Bu yüzden önemli olan beslenme alışkanlıklarıyla beraber fiziksel aktivite bir yaşam şekli haline getirilerek, hedefe ulaşmak ve hedefi korumak amaçlanmalı.