Tuvalete gidince olanlar oldu! Ölümcül gaz denizaltıyı batırdı, Almanya'yı bitirdi
Her şey denizaltının kaptanının tuvalete gitmesiyle başladı. Önce dışkıyla dolu su gemiye doldu, sonra zehirli klor gazı mürettebatı esir aldı. Kurtulmak isteyen Almanlar ise İngilizler tarafından bombalandı. 4 kişinin ölümüne neden olan tuvalet ihtiyacı 15 gün sonra Almanya'nın da sonunu getirdi. Tarih ise tıpkı Titanik’teki gibi 14 Nisan'dı.
Derleyen: Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Denizler ve okyanuslar henüz çözülmemiş gizemlerle dolu dev su kütleleri. Aynı zamanda yıllardır dünyanın akciğerleri olarak bilinen yağmur ormanlarının aksine dünyanın en önemli oksijen kaynağı… Gizemlerle ve mucizelerle dolu okyanus ve denizler, kimi zamanda dünya savaşlarına, gemi kazalarına ya da batmış deniz araçlarının enkazlarına ev sahipliği yapıyor. Bu kadar çok yaşanmışlıkla, tarihe geçen olayların önemli bir kısmının okyanuslarda kaydedilmiş olması da son derece doğal. II. Dünya Savaşı’nın büyük bir bölümünün de dünya sularında geçmiş olması bin 417 denizaltının kaybedilmesiyle sonuçlandı. Bu denizaltıların 915’i ise Almanlara aitti. Ancak içlerinden biri vardı ki bu geminin kaybedilmesi Alman Yüzbaşı Kaptan Karl Adolf Schlitt’in tuvalete gitmesiyle yaşanmıştı. Batan U-1206’nın tuvaletinde yaşananlar sadece 15 gün sonra Nazi Almanyası Lideri Adolf Hitler’in teslim olmasıyla sonuçlandı!
DÜNYAYA KORKU SALAN U-BOT
Winston Churchill II. Dünya Savaşı sırasında günlük tutuyor ve dünyaya açıklayamadığı pek çok düşüncesini defterine döküyordu. Churchill Alman U-Bot’u içinse günlüğünde şöyle yazmıştı: ''Savaş boyunca beni gerçekten korkutan tek şey U-bot tehlikesiydi.'' Churchill’in U-Bot korkusu aslında savaş sırasında Almanların, düşman gemileri için büyük bir tehlike olması yüzündendi. Ancak U-Bot bu sefer sadece düşman için tehlikeli değildi. Takvimler 14 Nisan 1945’i gösterirken II. Dünya Savaşı’nın bitmesine 1 aydan daha az bir süre kalmıştı. Üstelik yaşananların başrolünde olan U-Bot göreve henüz 1 ay önce mart ayında başlamıştı. Denizlerin yeni sakininin yaşayacakları savaşın seyrini değiştirerek Adolf Hitler’in de sonunu hazırlamak üzereydi. U-1206 gemisi özellikle teknolojik sistemlerle müttefik devletlerin ilerleyişini durdurmak için tasarlandı. Onun diğer denizaltılara oranla çok daha teknolojik sistemlerle donatılmış olması ise mürettebatın bilinçlendirilmesini gerektiriyordu. Çünkü geminin kullanımıyla ilgili hassas kurallar, her gün yüzlerce kez kullanılan tuvaletlerden başlıyordu.
U-1206, daha derinde çalıştığından, dış basıncı desteklemeyi amaçlayan yeni nesil bir tuvalet tasarımına sahipti. Ancak yeniliklerle dolu tuvaletin tasarımı alışılmadık olduğundan kullanmadan önce detayların öğretilmesi gerekiyordu. Bu iş için gemiye gelen uzmanın da yeni tuvalet tasarımının ayrıntılarına aşina olmaması büyük bir sorunun başlangıcıydı. Mühendislerin sadece bir kısmı yeni tuvalet tasarımının çalıştırılması konusunda tam olarak eğitilmişti. Bu nedenle ne mürettebat ne de gemiyi donanmaya teslim eden ekip tuvaletlerle ilgili bilgi sahibiydi. U-1206 kaptanı Karl-Adolf Schlitt, tuvalete gittikten sonra şifonu çekmek için yanlış vanayı açtı ve tuzlu deniz suyu denizaltının içine dolmaya başladı. Akü bölmesi sular altında kaldı.
KAPTANIN HAMLESİ HİTLER'İN DE SONUNU GETİRDİ
Denizaltılarda atıkların gemiden uzaklaştırılması önemli detaylardan biri. Klasik denizaltı tuvaletlerinde atıkların boşaltılması için gemi yüzeye yaklaşıyor ve atıklar gemiden atılıyordu. Ancak özellikle savaş döneminde geminin yüzeye çıkması büyük bir güvenlik açığı oluşturuyordu. Bu güvenliksiz durumu ortadan kaldırmak ve düşman menziline girmemek için Alman mühendislerin parlak bir fikri vardı. U-1206’da uygulanan bu fikir, yüksek basınçlı tuvalet sistemiydi. Bu sistemle belirli bir derinlikte denizaltı, atıkları boşaltıyor ve kendilerini açık etmeden atıklardan kurtuluyordu. Ancak 14 Nisan 1945’te yaşananlar, denizaltının kaptanı Karl-Adolf Schlitt’in tuvaletteki yanlış vanayı çevirmesiyle bir kâbustan farksız hal aldı. Banyo bir anda hem deniz suyuyla hem de dışkıyla dolmaya başlamıştı.
Denizaltıya dolan su ilk olarak akü dairesine gitmiş ve akülerin içindeki karışımın dışarı sızmasına neden olmuştu. Karışım taşınca klor gazı ortaya çıktı. Ölümcül bir zehir olan kloru hızlıca boşaltmak gerekiyordu. Denizaltı, içerideki klor gazını temizlemek için yüzeye çıkmak zorunda kaldı. Olayın gündüz vakti yaşanması ölümcül unsurların 2’ncisiydi. Yakınlarda uçan İngiliz kıyı devriye uçağı, U-1206 mürettebatının iyi havayı içeri, zehirli ve patlayıcı gazları dışarı üflediği sırada, gemiyi ateş altına aldı. Hava saldırısı sırasında 1 kişi öldü ve denizaltı, güvenli bir şekilde suya batırılamayacak kadar hasar gördü. Sıhhi tesisat sorunu ne kadar iğrenç olsa da asıl sorun geminin konfigürasyonundaydı. Banyo denizaltının pil bölmesinin hemen üstündeydi. Yani olası bir sızıntıda akülerin ciddi hasar alması kaçınılmazdı.
Olayları tuvalete gitmesiyle başlatan denizaltı kaptanı Karl-Adolf Schlitt, ağırlıklı torbalarda denize atılmasını, boşaltma valflerinin açılmasını ve mürettebatın gemiyi terk etmesini emretti. 3 adam gemiyi terk ederken dalgalı denizde boğularak hayatını kaybetti. Kaptan Schlitt, denizaltının koordinatlarını paylaşarak batırıldığını kaydetti. Ancak daha sonra yapılan aramalarda hiçbir şey bulunamadı.
Kaptan Schlitt Britanya'da düşman askerleri tarafından karaya çıkarıldı. Orada olduğu süre boyunca kendisine son derece nazik davranıldı. Savaştan sonra evine döndü ve 7 Nisan 2009'da 90 yaşında hayata gözlerini yumana dek emekliye ayrıldı. Ölümcül faciadan sonra yaşananlar savaşın de seyrini değiştirmişti. 30 Nisan 1945'te, U-1206'nın kaybından sadece 15 gün sonra Adolf Hitler intihar etti. Almanya 8 Mayıs 1945'te kayıtsız şartsız teslim oldu. 1970'lerde, BP Forties Field petrol boru hattı için yapılan araştırma çalışması, yaklaşık 70 metre derinde, U-1206'nın kalıntılarına rastladı.
TARİHLER YİNE 14 NİSAN
14 Nisan pek çok kişinin 1912’de dünyanın en büyük ve lüks transatlantik gemisi olan RMS Titanik’in buzdağına çarparak batmaya başladığı tarih olarak biliniyor. Tarih boyu, batmasının ardından bile geminin enkazını görmek uğruna yaşanan deniz kazalarıyla ‘lanetli’ olduğuna inanılan geminin kaderindeki son saatlerin yaşandığı gün aslında denizcilik açısından pek de parlak anılmıyor. Tıpkı Titanik gibi tuvalet arızası ya da yanlış tuvalet kullanımı nedeniyle batan Alman U-Bot’u U-1206’da 14 Nisan’da kâbusu yaşamıştı. Üstelik tıpkı Titanik gibi Atlas Okyanusu’nda yaşanan U-Bot kazası 14 Nisan’a kara leke süren 2’nci olaydı. Ancak o tarihte, denizcilik adına yaşananlar ne yazık ki 2 olayla sınırlı kalmadı.
1944 yılında da gemiler ve insanlarla dolu Hindistan'ın Bombay Limanı’nda büyük bir gürültü duyulmuştu. Bir patlama yaşanmış ve 300 kişi bu patlamada hayatını kaybetmişti. 14 Nisan günü önce Kanada’nın Newfoundland açıklarında, sonra Hindistan’ın Bombay Limanı’nda ve son olarak İskoçya’nın Aberdeenshire kıyısı açıklarında, toplamda bin 817 kişiyi hayattan kopardı.