SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

N ile Başlayan Kız Bebek İsimleri 2024: N Harfi ile Başlayan Kız İsimleri ve Anlamları Nelerdir?

Bebek bekleyen çiftlerin cinsiyetten sonra en çok üzerine düşündükleri konu isimlerdir. Kız bebek bekleyen anne ve baba adayları bebeklerine verecekleri isim konusunda derin bir araştırma içerisine girerler. Kızlarının hayat boyu taşıyacağı isme karar verirken aileler anlamlarına da dikkat ederler. Kulağa hoş gelmesini tercih eden aileler nadir bulunan, keşfedilmemiş, duyulmamış, modern ve popüler isimleri tercih eder. İsim konusunda seçici davranan aileler modern çağa uygun ve popüler isimleri vermek ister. N harfi ile başlayan kız bebek isimleri ve anlamları nelerdir? “N ile Başlayan Kız Bebek İsimleri” içeriğimizden detaylı bilgi alabilirsiniz.

|

Anne ve baba adayları için isim seçmek zor olabiliyor. Kız bebeklerine isim vermekte zorlanan aileler bu konuda derin bir araştırmaya giriyor. Doğacak bebekleri için aileler kulağa hoş gelen ve anlamlı isimler tercih etmek istiyor.

A'dan Z'ye Kız Bebek İsimleri ve Anlamları

 

N Harfi ile Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları

 

Nabia: Yerden fışkırıp çıkan, akan, fırlayan

Nabiye: Haberci, haber veren.

Naciye: Kurtulmuş, selamete kavuşmuş

Naçari: Çaresiz, olanaksız, zor durumda kalma.

Nadide: Görülmemiş, görülmedik, ender bulunan

Nadime: Tövbe eden

Nadir: Seyrek, az bulunur.

Nadire: Az bulunur, seyrek, ender bulunan

Nadiye: Seslenen, bağıran.

Nafia: Bayındırlık işleri

Nafile: Yararsız, boşa giden, boş, işe yaramayan. 2. Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç.

Nafiye: Ortadan kaldıran kişi.

Nafize: Sözü geçen kişi

Nagehan: Ansızın, birden bire, zamansız, vakitsiz

Nagehan / Nagihan: (Fars.) Ka. – Ansızın, birdenbire.vakitsiz

Nagihan: Ansızın, birden

Nağme: Uyumlu ses

Nağmehan: Şarkı söyleyen

Nahide: Yeni yetişen genç kız

Nahide/Nahite: Körpe, genç kız.Yeni yetişen kız

Nahire: Ayın ilk günü veya son gecesi.

Naibe: Birinin yerine geçici olarak oturan vekil

Naile: Muradına ermiş

Naime: Hoş, zarif kadın

Naire: Ateş, alev, sıcaklık.

Nakiye: 1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.

Nakşıdil: Gönül resmi, gönül süsü.

Nalan: İnleyen, feryat eden

Nalie: Muradına eren, kazanmış, ele geçirmiş.

Name: Mektup, sevgi mektubu

Namiye: Yetişen, Büyüyen, Çoğalan, Artan, Fazlalaşan, Güç Kazanma, Yetişme, Gelişme, Olma, Namlı, Ünlü, Tanınmış, Şöhretli anlamlarını taşır

Nargül: Kırmızı gül, gül gibi güzel olan

Narin: İnce yapılı, zarif

Nariye: Cehennemle ilgili. 2. Cin peri.

Nas: Yardım eden, yardımcı. Kuran’ da bir sure ismidir. İnsan anlamına da gelir.

Nasibe: Birinin payına düşen şey

Nasiye: Altın

Naşide: Şiir söyleyen, şiir okuyan

Naşire: Dağıtan, yayan.

Nayad: Denizkızı

Naz: Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış

Nazan: Nazlanan, işve yapan, cilve yapan

Nazar: Göz değmesi, göz

Nazbahar: Nazlı olması güzelliğinden gelen

Nazcan: Nazlı dost

Nazdar: Nazlı. Naz yapan

Nazende: Nazlı, alımlı

Nazenin: Cilveli, nazlı

Nazer: Nazar

Nazgül: Gül kadar güzel olan, nazlı

Nazgüzar: Becerilerini göstermekte nazlanan

Nazılşah: Nazlanması gücünden kudretinden gelen.

Nazılyel: Usul usul esen yel.

Nazife: Temiz pak bayan

Nazik: İnce, narin, terbiyeli, saygılı, güzel zarif anlamlarını taşır

Nazikane: İncelikle, saygıyla, nezaketle.

Nazile: Yukardan aşağıya inen anlamındadır. Bir yere konan, bir yerde konaklayan

Nazime: Düzenleyen, tanzim eden.

Nazire: Örnek, karşılık

Nazlan: Naz yap, cilveli ol

Nazlı: Naz eden, cilveli, işveli

Nazlı(M): Naz yapan, işveli, edalı

Nazlıay: Ay kadar güzel olduğundan ötürü nazlı olan

Nazlıcan: Nazlı dost

Nazlıcık: Sevimli, işveli.

Nazlıdil: Kendini ağırdan satan.

Nazlıela: Ela gözlü, nazlı bakışlı.

Nazlıfer: Ruhunu yansıtmakta nazlanan

Nazlıgöz: Süzgün bakışlı.

Nazlıgül: Naz yapan, değer verilen sevgili

Nazlıgülen: Gülmekte bile nazlanan

Nazlıgüz: Ruhundaki hüznü yansıtmakta nazlanan.

Nazlıhan: Naz yapan

Nazlım: Naz yapanım, işvelim, cilvelim, benim nazlım

Nazlınur: Nazlı ışıltı

Nazlısel: Nazlı, coşkulu.

Nazlıses: Ağzından zorla laf alınan. 2. Pek konuşmayan.

Nazlısoy: Nazlı bir soydan gelen.

Nazlısu: Nazlı ama yüreği temiz olan.

Nazlışah: Nazlanması gücünden, kudretinden gelen

Nazlışan: şöhretinden yanına yaklaşılmayan.

Nazlışen: Gülmekte bile nazlanan

Nazlıtan: Nazlı güzel, nazenin.

Nazlıyar: Nazlı sevgili.

Nazmiye: Vezinli ve kafiyeli sözle, nazımlailgili

Nazra: Bir tek bakış anlamına gelmektedir

Nebahat: Onur, şeref, ün

Nebihe: Şan, şöhret sahibi.

Nebile: Fazilet sahibi.

Nebiye: Yol gösteren

Necibe: Soylu, soyu temiz

Necla: Çocuk, evlat, oğul, kuşak, sülale, nesil

Necmiye: Yıldızlarla ilgili, yıldızlaraait

Necve: Çocuk, evlat.

Neçar: Çaresiz.

Neda: Çiğ damlası, nem, rutubet

Nedime: Zengin veya itibarlı bir kadının arkadaşı / Saray hayatında Sultan hanımlarının yardımcıları / Gelinin yardımcısı

Nefaset: Güzel ve enfes olma durumu. 2. Tat güzelliği.

Nefel: Çiçek

Nefes: Hayat kaynağı olan soluk, canlılık

Nefika: Temiz, berrak

Nefis: Öz varlık kişilik. 2. İnsanın yeme içme gibi ihtiyaçlarının bütünü. 3. Pek hoş, istek uyandıran, çok güzel.

Nefise: Pek hoş, çok hoşa giden, en güzel, çok beğenilen

Nefsi: Nefisten doğan şeylerle ilgili. 2. Kişinin kendine ait, onla ilgili.

Nehar: Gündüz

Nehir: Irmak, büyük akarsu

Nehire: Gereğinden fazla

Nejan: Keskin gözlü.

Nejla: Kuşak, sülale

Nejla (Neclâ): 1. Çocuk, evlat. 2. Kuşak, soy, nesil. 3. Güzel gözlü kadın.

Nemika: Mehtap.

Nemir: Ölümsüz.

Nergis: Çiçekleri ayrı ayrı ya da bir kök üzerinde sarı ve beyaz renkte bir bitki

Nergise: Nergisle ilgili.

Nergisi: İnsanın aklını başından alan göz. 2. Nergis biçiminde kesilerek yapılan bir tür hamur işi.

Neriman: Pehlivan, yiğit

Neris: Gözümün bebeği gözümün içi manasına gelir.

Nermık: Yumuşacık.

Nermin: Yumuşak, nazik, ince

Nerwan: Silopi ovasında tarihi bir şehir.

Nesevi: Kadınla ilgili, kadınlık.

Nesibe: Temiz, soylu

Nesil: Aynı çağda, aynı yaşta bulunan kimselerin tümü, kuşak

Nesim: 1. Yumuşak esinti, yel. 2. Yumuşak huylu.

Nesime: Yel, hafif esinti. 2. İyi huy.

Nesli: Soylu

Nesliad: Asil isim.

Nesliay: Asil ay.

Neslican: Sevgi dolu soyu olan.

Neslicik: Sevimli, soylu.

Neslidil: Güzel sözler söyleyen.

Nesligül: Soyunun gülden gelmesi

Nesligülen: Gülen bir soydan gelen.

Nesligün: Özel gün.

Nesligüz: Güzel bir sonbahar.

Neslihan: Han soyundan gelen

Neslinaz: Nazlılığı kanından gelen

Neslinur: Soyu ışık saçan.

Neslisal: Soyuyla övünen.

Neslisay: Saygınlığı ve soyluluğu karakterinde barındıran.

Neslisel: Coşkusu soyundan gelen. .

Neslisen: Soylusun.

Nesliser: Asilliğiyle gözler önünde olan.

Neslises: İyi hatip.

Neslisev: Kendin gibi olanı sev.

Nesliseven: Adı gibi olanı seven.

Neslisever: Kendi gibi olanı sever.

Neslisoy: Çok asil bir soydan gelen.

Neslişah: Şah soyundan gelen

Neslişan: Geçmişinden gelen bir şöhrete sahip kişi.

Neslişen: şen şakrak bir soydan gelen.

Neslitan: Soylu güzel, asil.

Nesliten: Yüreğindeki soyluluğu dışına yansımış.

Nesliyar: Doğuştan sevecen.

Nesliyel: Bağra esen.

Nesrin: Bir tür yaban gülü

Nesteren: Yaban gülü. Ağustos’ta açan gül.

Neşe: Sevinç, gönül ferahlığı

Neşead: Adı gibi neşeli, şen şakrak olan.

Neşeay: şen şakrak, güzel.

Neşecan: Sevinçli

Neşecik: Sevimli, şen şakrak.

Neşegül: Sevimli güzel.

Neşeli: şen şakrak.

Neşem: Yaşamın sevimli yanlarını bulan.

Neşenaz: Sevimli, nazlı.

Neşenur: İçindeki coşkuyu dışarı saçan.

Neşesal: Ruh sevincini herkese yansıtan.

Neşesel: İçtenliğini, neşesini, coşkuyla yansıtan.

Neşever: Çok neşeli

Neşide: şiir. 2. Bir toplulukta okunmaya değer şiir. 3. Ata sözü gibi kullanılan beyit veya dize.

Neşire: Yayma, dağıtma, çıkartma. 2. Bir yere yazma, yazdırma. 3. Kitap, gazete bastırıp çıkartma 4. Kıyamet günü tüm insanların dirilmesi

Neşure: Durmaksızın yayın yapan.

Neşve: Keyif, neşe

Neşvünema: Büyüme, gelişme, yetişme.

Netice: Son, sonuç, bitim. 2. Öz, özet.

Nev: Yepyeni

Neva: Ses, seda, makam, ahenk, name

Nevade: Torun

Nevai: Makam, ses ve ahenkle ilgili. 2. Nasiple ilgili.

Nevair: Ateşler, alevler.

Neval: Şans, talih

Nevaziş: Okşama gönül alma, iltifat etme.

Nevbahar: İlkbahar, ilkyaz

Nevber: Turfanda çıkan meyve. 2. Göğüsleri yeni çıkan kız.

Nevcan: Yeni doğmuş.

Nevcihan: Yeni yetişen

Neveser: Türk müziğinde bir makam ismi

Nevgece: Yeni yeni oluşan gece

Nevgül: Yani açmış gül

Nevhager: Ağıtçı.

Nevheves: Bir işe yeni başlayan. 2. Sık sık iş değiştiren.

Nevid: Yeni, yepyeni

Nevide: Müjde, sevinçli haber.

Nevin: Yeni, çok yeni

Nevir: Parlaklık, ışıldama. 2. Ağaç çiçeği.

Nevmide: Umutsuzluk.

Nevnihal: Taze fidan

Nevra: Işıklı parlak, çiçek

Nevrazin: Bahar çiçeği.

Nevres: Yeni yetişen

Nevreste: Yeni yetişen, yeni oluşmuş.

Nevriye: Işıklık, parlaklık

Nevrozin: Bahar çiçeği.

Nevruz: Yeni gün

Nevsal: Yeni yıl

Nevsale: Genç, taze. 2. Küçük.

Nevsefer: Yeni yolculuğa çıkan.

Nevşin: İlk ışık, ilk nur

Nevşüküfte: · Yeni açılmış çiçek.

Nevzat: Yeni doğmuş, yeni doğan çocuk.

Newal: Vadi.

Newşe: Şiir.

Neyir: Aydınlık, ışık, parlaklık, güneş

Neylan: Murada ermek, gerçekleşmiş dilek

Neyran: Ateşler, cehennem

Neyyire: Nurlu, parlak. 2. Işık veren cisim, cisim haline gelmiş nur.

Nezafet: Temiz olma.

Nezahat: İç temizliği, paklık

Nezaket: Naziklik, zariflik, incelik

Neziha: Temiz, titiz insan

Nezihe: Temiz, pak

Nezire: Adanan şey, adak.

Nice: Ne kadar, ne denli, nasıl, oldukça çok

Nida: Bağırma, sesle çağırma, haykırma

Nifa: Menfaat, fayda

Nigah: Bakış. bakma, göz.

Nigar: Resim, resim gibi güzel

Nihade: Koymuş, koyulmuş.

Nihai: Fidan, taze sürgün.

Nihal: İnce ve düzgün vücutlu, fidan gibi

Nihan: Gizli, saklanmış, görünmeyen, sır, giz

Nihavent: Türk müziğinin en eski makamlarından biri.

Nihle: Allah’ın emaneti

Nil: Afrika kıtasında bir nehir

Nilay: Işıklı mavi ve lacivert

Nilberk: Parıltı, ışık.

Nilda: “Mucize” cennet kapısındaki meleklerden biridir.

Nilgün: Mavi renkte, çivit rengi

Nilhan: Nil havzası hanlarından.

Nili: Çivit mavisi.

Nilsu: Su gibi ışıltılı, değerli.

Nilüfer: Geniş yapraklı, durgun sularda yetişen bir su bitkisi

Nimet: İyilik, iyi bir yaşantı için gerekli şeyler

Nira: Ancak rüyada karşılaşılabilen nadide güzel

Niran: Nurlar, aydınlıklar, ışıklar – Ateşler – Cehennem

Nirwana: Zerdüşt dininde Arafat. 2. Meydan.

Nisa: Kadındemektir. Kuran’ da bir sure adıdır.

Nisan: Yılın dördüncü ayı

Nisanur: Aydınlık kadın

Nisvan: Kadınlar.

Nisyan: Unutma, hatırdan çıkartma. 2. Unutulma.

Nişan: Nisan ayı.

Niyet: Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat.

Nudem: Pişman olma, pişmanlık

Nupelda: Yeni açılmış tomurcuk

Nur: Işık, aydınlık

Nural: Kutsal ışık

Nurâlem: Evreni, âlemi aydınlatan ışık.

Nuran: Işıklı, nurlu, aydın

Nurani: Nur yüzlü. 2. Görünüşü saygı uyandıran.

Nuray: Ay ışığı gibi nurlu

Nurbanu: Aydınlık yüzlü kraliçe, güzel kadın

Nurben: “Nurluyum, ışık saçıyorum” anlamında kullanılan bir ad.

Nurcan: Işık canlı, can ışığı

Nurcihan: Cihan’ın nuru, ışığı. Dünyaya ışık saçan

Nurçin: Nur toplayan

Nurdal: Işık saçan dal, ışıklı dal

Nurdan: Işıktan yapılmış

Nurdanay: Işık saçan güzel.

Nurdane: Nur yüzlü, nur gibi güzel.

Nurdil: Nurlu olduğu gibi aynı zamanda da tatlı dilli.

Nurdoğan: Işık gibi güzel doğmuş olan ışık gibi doğan, doğan ışık

Nureda: Işık saçan işveli güzel.

Nurefşan: Aydınlık veren, ortalığı ışık içinde bırakan. Nur ve efşan kelimelerinden birleşik isim

Nurel: Aydınlık el, ışık el

Nurfer: Aydınlık, parlak, ışık, gözün aydınlık kısmı

Nurfeza: Işığı artıran, ışık saçan.

Nurfidan: Gençliğiyle ışık saçan.

Nurgör: Işık gör

Nurgöz: Gözleriyle ışık saçan, göz kamaştıran.

Nurgül: Işıklı gül, gül gibi güzel ve aydınlık

Nurgün: Nurlu gün, günün ve bütün hayatın nurlu parlak olması

Nurgüz: Sonbahar ışığı.

Nurhal: Işıklı hal, aydınlık durum

Nurhan: Aydın hükümdar

Nurhanım: Aydınlık, ışık saçan hanım.

Nurhayal: Hayallerdeki ışık.

Nurhayat: Aydınlık, parlak, hayat

Nurhilal: Işık saçan hilal.

Nurışık: Pırıl pırıl parlayan ışık, aydınlık ışık

Nurinisa: Nurlu kadın.

Nuriş: “Nuriye” isminin kısaltılarak söylenen bir biçimi.

Nuriye: Işıklı, ışıktan gelme

Nurkadın: Aydın, parlak kadın.

Nurkan: Kanı ışıklı olan

Nurlu: Aydınlı, ışıklı, parlak. 2. Saygı uyandıran, temiz.

Nurmelek: Melek gibi saf ve temiz güzel

Nurnigar: Güzelliğiyle göz kamaştıran sevgili.

Nurnigâr: Işıklı, aydınlık sevgili.

Nurol: Işık saç, ışık ol, nur gibi, gökkuşağı gibi güzel ol

Nuröz: Işıklı öz, aydınlık öz, özü kendisi aydınlık kimse

Nurper: Işıklı kanat

Nurperi: Işıktan yapılmış ve peri kadar güzel; güzel ışıklı peri

Nursabah: Işıklı, aydınlık sabah.

Nursaç: Işık dağıt, ışık saç

Nursal: Işıksal ışıkla ilgili

Nursan: Işık veren ad, ışık saçan san, ışıklı san, ışıktan yapılmış ad

Nursay: Işık gibi say, ışık gibi bil anlamında

Nurseda: Aydınlık ses

Nursel: Sel gibi ışık

Nurselen: Aydınlık müjde.

Nurseli: Işık seli

Nursema: Aydınlık gökyüzü

Nursen: Işık gibi nurlu

Nursena: Nur ve Sena isimlerinin birleşiminden oluşmuş bir isimdir

Nursenem: Nur ve senem isimlerinin birleşimidir

Nursenin: Işık. 2. Aydınlıklar senin.

Nurser: “Işık ser, çevreni aydınlat” anlamında kullanılan bir ad.

Nurseren: ışığıyla göz kamaştıran.

Nursev: Işığı sev, ışık sev

Nurseven: Aydınlığı seven.

Nursever: Aydınlığı sever.

Nursevil: Sevilen, ışık saçan.

Nursevim: Işıklı ve sevimli

Nursevin: Aydınlık ol ve sevin

Nurseza: Nura layık, ışığa, aydınlığa layık

Nursim: Aydınlık ve gümüş gibi parlak

Nursima: Işıklı, aydınlık yüz

Nursine: Yüreğide kendi gibi nurlu olan.

Nursoy: Işık saçan bir soydan gelen.

Nursu: Su gibi aydınlık ve güzel

Nursun: “Sen ışıksın, nur gibi aydınlıksın” anlamında kullanılan bir ad.

Nurşah: Işıldayan hükümdar

Nurşan: Göz kamaştırıcı bir şöhrete sahip olan.

Nurşen: Işık gibi şen ve güler yüzlü

Nurşin: Tatlı ve lezzetli

Nurtaç: Mücevher gibi parıldayan, ışık saçan.

Nurtan: Alacakaranlık ışığı.

Nurtane: Parlak ve ışıklı olan.

Nurtek: Nur gibi parlak ve aydınlık olan.

Nurten: Teni ışık gibi beyaz olan

Nurtop: Işık küresi.

Nurver: Işık saçan, ferahlatan.

Nurveren: Işık, parlaklık, aydınlık veren.

Nurzen: Nurlu, ışıklı kadın.

Nurzer: Altın gibi parlak ışık.

Nuşabe: İçene ölmezlik sağlayan su, ab-ı hayat.

Nuşanuş: Sürekli içme, içtikçe, içerek.

Nuşin: Tatlı, lezzetli. 2. içki.

Nutiye: Gökyüzündeki en parlak yıldız

Nüceba: Asiller, soylular.

Nüdema: Arkadaşlar.

Nüjen: Modern.

Nüket: Zarif söz, nükte

Nükhet: Güzel ve hoş kokulu

Nükte: Şaka

Nümune: örnek.

Nüshet: Sevinç, eğlence, neşe.

Nüvide: Müjde.

Nüvişte: Yazılmış şey, mektup.

Nüzhet: Sevinç, eğlence.

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.