Köye sızan gaz 'uyku deliliği' yaptı! Dünyada eşi benzeri yok, haftalarca sürüyor
Dünyada üzerinde öyle bir köy var ki bilim insanlarının bile tam anlamıyla nasıl ortaya çıktığını anlayamadığı bir hastalıkla yaşıyor. Burada yürürken, konuşurken ya da günlük işlerini yaparken aniden derin bir uykuya dalanlar, günlerce uykuda kalabiliyor.
Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Dünya üzerinde yolda yürüyenlerin bile birden uykuya daldığı ve günlerce uyuduğu başka bir yer yok. Uzmanları ve yetkilileri hayrete düşüren bu köyün sırrı ise yapılan pek çok açıklamaya rağmen hâlâ gizemini koruyor. Kuzey Kazakistan'daki Kalaçi Köyü, bir zamanlar Sovyet nükleer silahlarına ve enerji tesislerine güç sağlamak için kullanılan uranyumu çıkarmak için Sovyetler Birliği'nin dört bir yanından Krasnogorskiy Madeni'ne gönderilen madencilere ev sahipliği yapıyordu. Peki, yaşanan bu şaşırtıcı durum ile maden arasında nasıl bir ilişki vardı?
YOLDA YÜRÜRKEN ANİDEN UYKUYA DALIYORLAR
'Uyku deliliği' denen gizemli hastalık, ilk ortaya çıktığında 810 kişilik köyde 140'tan fazla insanı etkiledi. Köylüler yürürken bile aniden uykuya dalıyor, hafıza kaybı, halsizlik ve baş ağrısıyla uyanıyorlardı. Bazıları bu durumu defalarca kez yaşadı. İşin garip olan yanı bu durumu yaşayanlardan bazılarının bilinci açık, hatta yürüyebiliyor. Ancak yine de derin bir uykuya dalıyor, horluyor ve uyandırıldıklarında kesinlikle hiçbir şey hatırlamıyorlar. Uyku hastalığı hem yaşlıları hem de gençleri etkiliyor. Bazıları kâbus gibi halüsinasyonlar gördüklerini; kanatlı atlar, yataklarda gezen yılanlar ve ellerini yiyen solucanlar gördüklerini söylüyorlar. Öyle ki bölgedeki hayvanlar bile zaman zaman tuhaflaşıyor. Kedisinin garip hareketler sergilemeye başladığını söyleyen bir köy sakini, "Duvarlara, mobilyalara ve köpeğimize saldırmaya başladı. Sabaha doğru uykuya daldı, ertesi gün öğle yemeğine kadar insan gibi horladı. Hiçbir şeye, hatta kedi mamasına bile tepki vermedi" dedi.
Kalaçi Köyü'nün sakinleri bazen haftalarca süren, açıklanamayan uyku nöbetleri yaşıyor. Hastalık ilk olarak 2013 baharında köyde ortaya çıktı. Her şey bu köyde yaşayan Viktor Kazachenko'nun birtakım işlerini halletmek için en yakın kasabaya gitmesi ve bir daha köyüne gelememesiyle başladı. Uyku hastalığına yakalanan Kazachenko, “Beynim kapandı. Hiçbir şey hatırlamıyordum" diyor. 28 Ağustos’ta "Şehre gidiyorum" diyerek evden çıkan adam, 2 Eylül'de hastanede uyandı. Kazachenko, olayı gülerek "İlk kez üç gün boyunca uyudum" şeklinde yorumlasa da bu olayın sağlık açısından ciddi sonuçları var.
HAFIZA KAYBI VE KÖR EDİCİ BAŞ AĞRILARI ORTAYA ÇIKIYOR
Kazachenko, "Bu uykudan sonra tansiyonum sebepsiz yere yükselmeye başladı. Baş ağrısı çekiyorum. 6 hafta boyunca kendimi neredeyse bilmedim. Zihnim çok bulanıktı, çok gergindim. Yıllardır bölge sakinleri komaya giriyor. Bunun sonucunda da baş dönmesi, mide bulantısı, kör edici baş ağrıları ve hafıza kaybı gibi semptomlar yaşıyor” bilgisini paylaştı.
Bu hastalıkla ilgili doktorlar da aynı derecede şaşkındılar. Uyku hastalığına yakalananlar, testler için başkent Astana'daki hastanelere gönderildi ancak sonuç alınamadı. Yetkililer sonunda uluslararası tıp camiasına da başvurdu. Kesin bilimsel gerçeklerin yokluğunda pek çok bölge sakini sorunun kaynağını bildiklerine inanıyordu. Köyün girişinde bulunan, Sovyet döneminden kalma kullanılmayan uranyum madeni köylüler tarafından baş şüpheliydi. Köy sakinlerinden Shumilina, "Yıllardır harabe halinde duruyor. Burada bir uranyum madenimiz var. Hepimiz uykuya dalmaktan korkuyoruz. Burası artık hayalet bir alan. 1990'larda madenin kapatılmasının ardından yavaş yavaş terk edilmiş durumda. Bugün yalnızca birkaç düzine aile kaldı” şeklinde konuştu.
Ulusal Nükleer Merkezi'nin radyasyon güvenliği enstitüsü müdürü Sergey Lukashenko, etkilenen bazı sakinlerin evlerinde olması gerekenden 10 kat daha yüksek karbonmonoksit düzeyi olduğunu kabul etmişti. Bunun uyku hastalığına benzer semptomlara neden olabileceğini dile getiren uzmanlar, uranyum madeninden sızan radon gazını bundan sorumlu tutuyor. 'Uyku deliliği' maden kapatıldıktan 30 yıl sonra köyde görülmeye başlanmış. Aradan geçen onca zamana rağmen hastalığın 2013 yılında görülmesi ve hâlâ devam etmesine ise net bir açıklama getirilemiyor. En yaygın teori ise radon gazının yeraltı sularına karışmış olması.
'HİÇBİR YERE GİTMİYORUM, NEDEN GİDEYİM?'
Kendisi de hastalık nöbeti geçiren o dönemin Kalaçi Köyü'nün muhtarı Asel Sadvokasova, yaptığı açıklamada, "Bu, köyümüz sakinlerinin yeni bir ev ve yeni bir iş bulmaları için iyi bir şans. Yerel yönetimler ve iş verenlerle birlikte çalışan yetkililer, kuzey Kazakistan'ın Akmola bölgesine şimdiden yaklaşık 100 sakini yerleştirdi” diyerek şunları söylemişti:
"Ancak köyde halen 425 kişi yaşıyor. Bunun ‘gönüllü yeniden yerleşim’ olduğunu söylesek bile bazı köylüler direniyor. Şimdilik yeniden yerleşmek isteyen ailelerle çalışıyoruz. Yetkililer her evi ziyaret ederek sakinlerle ihtiyaçları hakkında görüşüyorlar. Son köylü de ayrılmayı kabul edene kadar okullardan hastanelere kadar tüm hizmetlerin çalışır durumda olacağına söz veriyoruz. Birçoğu büyüdükleri yerden ayrılmaya karşı çıkıyor."
Köy sakinlerinden Kazachenko, "Hiçbir yere gitmiyorum. Neden gideyim? 40 yıldır buradayım. Burada öleceğim. 60 yıldır bu sokakta yaşıyorum” diyerek pek çok köylü gibi bu duruma tepki göstermişti. Şu an ise 200 haneli köyden geriye sadece 50 hane kalmış durumda.