Universidade La Salle'den Prof.Dr. Felipe Barreto Schuch ve King’s College'dan Dr. Brendon Stubbs, egzersizin depresyon riski ve semptomları üzerindeki etkilerini inceleyen bir çalışma gerçekleştirdiler. Çalışmaya, 266 bin 939 katılımcıyla gerçekleşen 49 veriyi analiz ederek başladılar. Yaş, cinsiyet, sigara kullanım durumu gibi faktörleri içeren analizlerin sonucunda fiziksel aktivitenin depresyon riskini yüzde 17 oranında azalttığı görüldü. Prof.Dr.Schuch ve Dr.Stubbs 2016’da depresyon tedavisi gören 1.487'den fazla katılımcı ile çalışma gerçekleştirdiler. Bu çalışmalardan da elde ettikleri verileri analiz ederek fiziksel egzersizin çok büyük ve önemli bir antidepresan etkisi olduğu kanısına vardılar. Uzman Klinik Psikolog Gonca Akkaya da egzersizin depresyon tedavilerinde olumlu etkilere sahip olduğunu belirterek şunları söyledi: Fiziksel sağlık ve ruh sağlığı birbiriyle yakından ilişkilidir. Bedenimiz sağlıklı işlediğinde ruhsal düzeneklerimiz de daha iyi çalışır. Bu nedenle fiziksel egzersizin ruh sağlığını doğrudan etkilediğini biliyoruz. Özellikle depresyon tablolarında spor yapmanın önemini giderek daha fazla ruh sağlığı uzmanı vurguluyor. Egzersizin biyolojik etkisinin yanı sıra yaşamı düzenlemeye de katkısı var. Psikoterapi süreçleri, kişinin ihtiyacı baz alınarak ilerler. Geçmişi anlamak ve anlamlandırmak kadar güncel yaşamı düzenlemek de son derece kritiktir. Sporu hayatına düzenli bir biçimde katan danışanlarımızda olumlu sonuçlar aldığımız tartışmasız bir gerçektir. Özellikle sabah erken saatlerde yapılan yürüyüşler adeta ilaç etkisi yapar ve mevcut tedavi sürecine olumlu katkılar sunar. Tabii bu ilaç ve psikoterapiye ihtiyaç olmadığı anlamına gelmez. Kişinin durumunu bütüncül bir yaklaşımla ele almak daima en iyi sonucu verir.