Aspartam hakkında en çok haber yapılmış yapay tatlandırıcılardan biri. Şekere alternatif olarak aspartik asit ve fenilalanin adlı bir aminoasitten meydana gelen yağ asidi, 1996’da yayımlanan bir araştırmada, beyin tümörlerindeki artışın sebebi olabileceğine dair bir algıya neden olmuştu. Ancak daha sonra böyle bir durumun söz konusu olmadığı ortaya koyuldu. Bazı tatlandırıcılar beyin tümörü yapmasa da, şekersiz ama ksilitol içeren nane şekerlerinden biraz fazla yediğinizde ishal olma ihtimaliniz de var. Ancak bunun yanında bu maddenin bilinmeyen bir faydası da var. Yapılan araştırmada ksilitol içeren sakız ve şekerlerin, diş çürümesine neden olan diş plağı asidini etkisiz hale getirdiği görüldü. Stevya bitkisinden elde edilen yeni bir tatlandırıcı türü de var. Üstelik Paraguay ve Brezilya’da yüzyıllardır tedavi amacıyla kullanılan ve şekerotu olarak bilinen bu bitki şekerden 300 kat daha tatlı olmasına rağmen hiç kalori içermiyor. Bitkinin yapraklarından elde edilen stevyol glikozidleri hiç emilmeden vücuttan atılabiliyor. Geçtiğimiz yıllarda ABD ve Avrupa’da stevyanın katkı maddesi olarak gıda ürünlerine konmasına izin verildi. Tatlandırıcıların yapılan haberlerle yaratılan olumsuz algıyı hak etmedikleri düşünüldüğü sırada İsrail’de yapılan bir araştırma, durumun pek de öyle olmadığını gösterdi. Araştırmada, aspartam, sakarin ve sukraloz gibi yapay tatlandırıcıların, Tip 2 diyabeti önlemek yerine hastalığı tetikleyebileceğine dair veriler bulunduğu belirtiliyordu. Fareler üzerinde yapılan deneylerde ise tatlandırıcı verilen farelerde glikoza karşı reaksiyon oluştuğu ve bunun Tip 2 diyabetinde de ortaya çıktığı görüldü. Peki tatlandırıcı mı şeker mi diye soracak olursanız, tatlandırıcılar diş sağlığı açısından yararlı olmasıyla öne çıkar. Şeker alternatifleri gerçek şekerin aksine dişlere zarar vermez. Tatlandırıcılar besleyici içeriğe sahip olabiliyor. Stevyadan elde edilen tatlandırıcılar bu noktada şeker yerine tercih edilebilir.