ÇÖZÜM: Eşinize 'en yakın kız arkadaşınız' muamelesi yapmayın. Birçok kadının yaptığı en büyük hatalardan biri de ilişkisinde yol aldıktan sonra kendine ait kişisel her şeyi onunla paylaşmak istemesidir. Günlük hayatınızda kız arkadaşlarınızla paylaşabileceğiniz, ağda zamanınızın gelmesi, adet gününüzün yaklaşması gibi konuları onunla konuşmamaya özen gösterin. Tıraş bıçağına ortak olmayın, çünkü kadının feminenliğini koruması için biraz gizem iyidir. Bu konuda 1950 ve 60'lar arasındaki Hollywood film karakterlerini taklit edebilirsiniz mesela. Eşiniz sizinle yatağa girerken kankasıyla yatağa girer gibi olmamalı. Size olan arzusunun devam etmesini istiyorsanız, mahremeyetinizi paylaşmayın. ÇÖZÜM: Ayıp şeyler yapmaktan utanmayın. Bunun anlamı tek cümlede özetli esasında. Yatakta ölü taklidi yapmayın. Canlı olun, birçok yeniliğe açık olun. Aseksüel anne kimliğinizi yatak odasının dışında bırakın. Annelik kuşkusuz dünyadaki en kutsal kimlik. Ama yüklendiğimiz bu kimliğin getirdiği aseksüeliteyi yatak odamızın dışında bırakmamız gerekiyor. Eşimiz için biz daha çocuklar doğmadan önce tanıyıp, sevdiği kadınız. O yüzden yatak odanıza girdiğiniz an sloganınız 'Annelik out, Marilyn Monroe kişiliğiniz in' olmalı... Unutmayın mutlu ebeveynler, mutlu anne babalar yetiştirir. ÇÖZÜM: Asla yargılamayın... Bir çok kadın eşinin porno izlemekten hoşlandığını duymak bile istemez. Ancak size çok ahlaksız gibi gelen şey, onların büyürken erkek olma konusunda edindikleri kültürün bir parçası. Belki bunun biraz daha yumuşağı olan erotik filmleri beraber izlemek, yatak odası hayatınızı oldukça şenlendirecek. Ve eşinizin yargılanmaktan dolayı hissettiği aşağılanmayı da ortadan kaldırmış olursunuz. Dişlerinizi kullanmayın. Erkekler sertlikten hoşlanabilir ama bu her pozisyon için geçerli değildir. O sizi olduğunuz gibi beğendi ve sevdi, sizinde kendinizi sevmeniz ve beğenmeniz hayatınızı kurtaracak kadar önemli tutum. Kısa ya da uzunsunuz, şişman ya da çok zayıf fark etmez, o sizinle olduğunuz gibi birlikte olmak istiyor. Kendinizi sevmeniz ve bedeninizle barışık olmanız, cinsel hayattan zevk almanızın ilk ve en önemli koşulu. Eşinizle açık ışıkta birlikte olun, evde iç çamaşırlarınızla dolaşın. İlk önce kendi bedeninizle flört edin... Gerçekten basit görünebilirler, ama eşiniz onu böyle beğeniyor. Beğenmeyi deneyebilirsiniz eğer çok zor geliyorsa en azından yorum yapmayı kesebilirsiniz. Başkaları yerine kendi ilişkinize odaklanın... Kadınlar dillerinden ne çok şey kaybediyorlar, ama ne demiş atasözü söz gümüşse sükut altındır. Bunu düstur edinin ve erkeğinizin ( evet, o sizin. Bunu aklınızdan çıkarmadığınızda esasında daha az hata yapacaksınız) etrafında dolaşan kadınlara karşı hafifmeşrep ve ucuz ve daha ötesini içeren nitelemeleri asla kullanmayın. Siz eşinizle olan ilişkinize odaklanın... İlişkiyi yönlendirmeyi ayaktayken deneyin, yatar pozisyonun uzun sürede sakıncaları ver. Adem babamızla Havva annemizin ilişkisini bilemiyoruz ancak bildiğimiz kadınların erkeklere kabul ettirmek istedikleri pek çok şey için yatağı arena gibi kullanmaları çok eskilere dayanır. Söylüyoruz, Yatak ilişkideki hiçbir şeyin garantisi değildir. Daha fazla sevgi, gelecek garantisi ya da istediğiniz herhangi bir şeyi cinselliği kullanarak elde edemezsiniz. Ettiğinizi sansanız bile uzun sürmez üstelik ilişkinin kalitesini bozar. Erkeklerin uyarılmak için duymaya ve görmeye ihtiyaçları vardır. Bunu ondan esirgemeyin. Hissettiğinizi daha çok hissedebilmek için dile dökmek, mutlu bir yatağın altın sırrı. Biraz edepsiz olmak size mutluluğun ve doyumun kapısını açıyorsa bunu deneyin deriz. Utanmayın, o bunu seviyor... Erkeklerin vücudu tepeden tırnağa sinirlerden oluşuyor, her ne kadar belli bir kısmında yoğunlaşsa da onun da pek çok erojen bölgesi olabilir. Göğüs uçları bunlardan biridir mesela. Keşfe buradan başlayabilirsiniz. Bu dünyada sonucu iyi olan her şey emek ister. Siz ön sevişme istiyorsanız eşinizde sizin, onun vücudunu tanımanızı isteyebilir. Erkeğe çok ödev yüklemek yerine sizde onun üzerinde çalışmayı öğrenmelisiniz.