Uzmanlar halk arasında ‘kısırlık’ olarak bilinen infertilite’nin, herhangi bir korunma olmaksızın düzenli cinsel ilişkiye rağmen çiftlerden biri ya da ikisinden kaynaklı sebeplerle bir yıl içerisinde çocuk sahibi olunamaması anlamına geldiğini belirtiyor. Çeşitli nedenlerle menide hiç olgun sperm hücresinin bulunmaması olarak nitelenen ‘azospermi’ hastalarına baba olabilmek için umut olabilecek ROSI tekniği geliştirildi. Menide olgun sperm olmamasının kişinin doğal yöntemlerle çocuk sahibi olamayacağı anlamına geldiğini kaydeden uzmanlar, yeni geliştirilen tedavi yöntemleri sayesinde azospermi sorunu olan erkeklerin de çocuk sahibi olabileceğini söyledi. Round Spermatid Enjeksiyonu (ROSI) yöntemi; azospermi sorunu yaşayan, menisinde ve Mikro TESE’de olgun ve hareketli sperm hücresi bulunmayan erkeklere, baba olabilmek için yeni bir umut oluyor. Azospermi, sperm kanallarındaki tıkanıklık sonucunda veya sperm üretimindeki bir bozukluğa bağlı olarak görülebilir. Tıkanıklığa bağlı olarak hastaların testislerinde sperm üretimi olmaktadır fakat sperm iletim kanallarındaki tıkanıklık nedeniyle spermler meni ile dışarı atılamaz. Sperm üretimindeki bozukluğa bağlı hastalarda ise kriptorşidizm (inmemiş testis, testislerin doğuştan yukarıda kalması), genetik bozukluklar, hormon eksiklikleri, immünolojik nedenler (sperm hücrelerine karşı oluşan ve onları ortadan kaldıran antikor adlı maddelerin varlığı), bazı enfeksiyonlar, testis tümörleri ve radyasyon gibi nedenlerle vücutta sperm üretimi bozulabilir. Eğer hasta geçmişte vazektomi operasyonu olmuşsa, tedavisi cerrahi yöntemle bu durumun düzeltilmesidir. Hastada hormonal yetmezlik varsa, hormon tedavisi uygulanarak sperm üretimi sağlanabilir. Ayrıca belirgin varikosel varsa, varikoselin düzeltilmesi sperm üretimini başlatabilir ve hastanın yardımcı üreme teknikleriyle çocuk sahibi olması sağlanabilir. Azospermi hastalarında tüp bebek tedavisi için gerekli olan sperm, testislerden ‘Mikro-TESE’ adı verilen cerrahi bir işlem ile toplanıyor. Mikro- TESE operasyonunda sperm bulunduğunda işleme son verilir. Tıkayıcı olan azospermilerde, sperm elde etme oranı yüksek olup, cerrahi sırasında saptanabilmektedir. Tıkayıcı olmayan azospermilerde ise, sperm çıkma oranı hastanın durumuna göre değişiklik göstermekle beraber yüzde 50 civarında olabilmektedir. Mikro-TESE işlemi sırasında, operasyon mikroskobu aracılığı ile sperm üretebilecek olan kanalcıklar testis içerisinde saptanır ve bu bölgelerden örnekler alınır. Mikro-TESE sayesinde testisten çok küçük parçalar alınarak testisin fazla zarar görmemesi sağlanır ve sperm bulma şansı artar. Bazı azospermi hastalarında Mikro-TESE işleminde olgun sperm olmayabiliyor. Bu durumda ise ROSI yöntemi adı verilen yeni teknik devreye giriyor. ROSI tekniği tüp bebek tedavisi ya da diğer yardımcı üreme tedavilerinden sonuç alma şansı çok az veya hiç olmayan hastalarda uygulanır. ROSI tekniğinin gebelik başarısının yaklaşık yüzde 10 civarında olduğu bilinmektedir. Bu teknik kendi hücreleri ile çocuk sahibi olmak isteyen, azospermi tanısı konmuş kişiler için günümüzde mevcut olan tek seçenektir. Hızlı ve sağlıklı hamilelik için genellikle kadınlar beslenmesinden uyku düzenine kadar günlük hayatını düzene sokar. Erkekler ise çoğunlukla aynı beslenme alışkanlıklarını sürdürmeye devam ederler. Ancak çok beklemeden çocuk sahibi olmak için erkeklerin de en az kadınlar kadar beslenmesine ve uyku düzenine dikkat etmesi gerekiyor. Araştırmalar düzensiz beslenen erkeklerde kısırlık riskinin fazla olduğunu göstermiştir. Çok yağlı beslenmek, erkeklerde beyaz yağ dokusunu çoğaltarak kısırlık riskini artırıyor. Beyaz yağ dokusu, büyük ölçüde protein sinyallerini ve adipokin adı verilen faktörleri salgılayan önemli bir endokrin organdır. Erkeklerde aşırı yağlı beslenmeye bağlı abdominal (karın çevresi) yağlanmanın fazla olması, peptid hormonunun fazla salgılanmasına ve bu hormonun yüksekliğinin de testosteron, FSH ve LH gibi üreme hormonlarının belirgin oranda azalmasına neden olarak kısırlığa yol açtığı son yapılan araştırmalarda tespit edilmiştir.