3- Midenize fazla yüklenmeyin!
Aşırı ve gereksiz yemek; fazla insülin salınımını, karaciğer yağlanmasını ve kan yağlarını artırırken egzersiz yapmayı zorlaştırıyor. Bu tablo da çağımızın önemli sorunu olan obeziteyle sonuçlanıyor. Mideye aşırı yüklenildiğinde ayrıca kan akımı mide ve bağırsaklara yönelmek zorunda kalıyor. Kalbe giden kan miktarının azalması nedeniyle kalp görevini yaparken büyük bir efor sarf ediyor. Bunun sonucunda kalp krizi, yüksek tansiyon atakları ve inme gibi önemli problemler gelişebiliyor. Prof. Dr. Sinan Dağdelen, midenize aşırı yüklenmemeniz için acıkmadan sofraya oturmamanız, sık ve aralıklı yemeyi alışkanlık haline getirmeniz ve sofradan tam olarak doymadan kalkmanız gerektiğini vurguluyor.
4- Günde en az 1.5 litre su şart!
Vücudumuz için yaşamsal öneme sahip olan su aynı zamanda kalbimiz üzerinde de kritik bir rol üstleniyor. Yeterli su tüketimi kanın koyulaşmasını önleyerek daha akıcı olmasını sağlıyor. Böylece kanın vücutta dolaşımını kolaylaştırıyor ve kalbin pompalama görevini daha az eforla yapmasını mümkün kılıyor. Kalbimiz de daha az enerji harcadığı için aşırı yükten korunmuş oluyor. Yeterli su içmek kandaki sodyum konsantrasyonunu da düşürerek böbrekleri koruyor ve kalp yetersizliği riskini de azaltıyor. Dolayısıyla kalp sağlığınız için günde en az 1.5 litre su içmeyi alışkanlık edinin. Ancak böbrek rahatsızlığınız varsa, sıvı kısıtlaması gerektiği için hekiminizin önerdiği miktarda su içmeniz gerekiyor.