Çocuk sahibi olamama, kısırlık hakkında konuşulduğunda toplumumuzda ilk akla gelen kadın kaynaklı kısırlık problemi olabiliyor. Oysaki tüm infertilite (kısırlık) vakalarının yaklaşık yüzde 35’i kadın kaynaklı nedenler iken, erkek kaynaklı nedenler de yaklaşık yüzde 35 oranında, çiftlerden her ikisinde birden problem olma ihtimali ise yüzde 20 oranındadır. Infertilite nedenlerini bulmaya yönelik olarak yapılan temel testler sonucunda çiftlerin yüzde 10’unda herhangi bir neden bulunamamakta ve bu grup “açıklanamayan infertilite” olarak kabul edilmektedir. Erkek kaynaklı kısırlık nedenlerinin yüzde 40’ını ise varikosel hastalığı oluşturmaktadır. Varikosel, testislerin damarlarında görülen anormal genişlemelere verilen isimdir. Erkek infertilitesinin hormonal, fiziksel ve metabolik birçok sebebinin yanında en sık görülen ve aslında en kolay tedavi edilebilen nedeni varikosel hastalığıdır. Çok yaygın bir sağlık sorunu olan varikosel, testislerin yapısında bozukluk, testosteron seviyelerinde düşüklük ve sperm kalitesinde ve sayısında azalma ile kendini gösterebilen bir hastalıktır. Varikosel testise zarar veriyorsa, varikosele bağlı olarak sperm kalitesi bozulmuş ise ameliyat yapılması önemlilik arz etmektedir. Bununla birlikte hastalık testislerde ya da kasıklarda ağrı oluşturuyorsa da ameliyat önerilebilir. Varikoselin ilaçlar ile tedavisi mümkün değildir. Eğer çocuk yapmakta sorun yaşıyorsanız ve varikoseliniz de mevcut ise muhakkak ameliyat gereklidir. Yapılacak semen analizi (sperm testi veya spermogram) ile varikoselin çocuk sahibi olmanızı etkileyip etkilemediği belirlenir. Sıklıkla doppler ultrason denilen özel bir ultrasonografi ile damarların çapı ve kaçak akım olup olmadığı saptanır. Sonuçlara göre ameliyata karar verilir. Mikrocerrahi varikoselektomi yönteminde gelişmiş ameliyat mikroskopları kullanılır. Bunun amacı tedavi edilecek doğru damarların daha isabetli seçilebilmesi, atardamar, döl yolu ve lenf damarlarının hasarı riskinin en aza indirilebilmesidir. Hastanın ihtiyacına göre genel ya da bölgesel anestezi altında yapılabilen bu operasyonda kasık bölgesinden 2 cm.’lik bir kesiden girilerek testis damarlarına ulaşılır. Mikrocerrahi yöntemler ile damarlar düzeltilir. Hastalığın durumuna bağlı olarak 60 dakika civarında süren bu ameliyat sonrasında hasta aynı gün taburcu olabilmektedir. 1 hafta 10 günlük süreçte ise ameliyata dair yakınmalar büyük oranda geçmektedir. Ameliyattan sonra hastaların yüzde 60 – 70’inin sperm parametresinde düzelme olur. Bu olumlu sonuçlara ise yaklaşık 4 – 6 ay içerisinde ulaşılır. Bu oranın arttırılabilmesi için uzman hekim gerekli gördüğü takdirde ilaç kullanımı önerebilmektedir. Ameliyat sonrası sperm kalitesini iyileştiren bazı vitamin ve mineral karışımları kullanılabilir. Eğer 6. ayda sperm parametrelerinde bir iyileşme yoksa hastanın sperm parametrelerine göre yaş faktörü, kadın faktörü gibi durumlar göz önünde bulundurularak aşılama ya da tüp bebek gibi yöntemlere yönlendirilmesi faydalıdır.