SAĞLIK
YEMEK
ASTROLOJİ
GÜZELLİK

Duvarlardan bile geçen dalgalar içten içe kemiriyor! Bebek kameraları da kara listede

Saç kurutma makinasından WiFi kutularına, airfryer'dan cep telefonlarına elektrikli ve elektronik aletlerle çevrili yaşantımızda her dakika elektromanyetik akımlarla yükleniyoruz. Oysa insan vücudunun kaldırabildiği fizyolojik frekans aralığı ortalama 10 Hertz oranında. Peki, küçücük bir bebek elektromanyetik dalgalara ne kadar dayanabilir?

|

Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Teknoloji artık hayatımızın her alanında. Telefonlarımız, saatlerimiz, bilgisayarlarımız hatta gözlüklerimiz bile artık çok daha teknolojik. Ancak hayatlarımızı kolaylaştıran teknoloji aynı zamanda hayatımızı da tehdit ediyor. Teknolojik cihazların yaydığı radyasyon uzun vadede kalıcı sağlık sorunlarına neden olurken, küçük yaşta maruz kalanlarda gelişim bozukluğuna sebep oluyor. Uzmanların tavsiyesi ise oldukça önemli: Yeni doğan bebeklerinizle temas etmeden önce tüm teknolojik aletlerden arının! Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Hekimi Dr. Sinan Akkurt detaylarıyla anlattı.

HÜCRESEL STRES TAVAN YAPIYOR

Her ne kadar radyasyonsuz bir hayat talep de etsek teknolojik cihazları hayatımızdan çıkardığımızda geriye ne kalır ki? Bu yüzden cihazları hayatımızdan çıkarmak yerine o cihazların hayatımızı ele geçirmesine izin vermememiz gerekli. Teknolojik cihazlara karşı alınabilecek önlemler bir yana dursun son dönemde en konuşulan ve merak edilen konu yeni doğan bebeklerin odasına teknolojik cihazlarla girilmemesinin ne denli tehlikeli olduğu. Ebeveynler bebeklerinin odasına girerken ya da bebekleri yanlarındayken hangi cihazları uzak tutmalı? Dr. Sinan Akkurt bu soruya şöyle cevap verdi:

"Bebeğimizin sağlıklı gelişimi için öncelikle onu mümkün olduğu kadar elektromanyetik kirlilikten uzak tutmalıyız. Modern şehir yaşamında elektrikli ve elektronik cihazlar her ne kadar işimizi kolaylaştırsa da elektromanyetik yüklenim, sağlık açısından bir risk unsudur. Hem de önemli bir risk unsurudur. Tekrarlayan uzun süreli elektromanyetik maruziyet vücutta hassasiyet yaratır ve hücresel strese yol açar."


BEBEK KAMERALARI DA SAKINCALI!

Anne-babalar telefonları, akıllı saatleri, bilgisayarları bebeklerinden uzak tutabilir ancak bebek odası kameraları için durum ne? Akkurt, bebek kameralarının da elektromanyetik dalga yaydığını, sinyal alıp veren bir cihaz olduğu için bebek kameralarının da bebek gelişimi için sakıncalı olduğunun altını çizdi.

Elektromanyetik kirlilik bebeklerin psikolojisini olumsuz etkiliyor. Akkurt, "Kirliliğin bebeklerde yarattığı psikolojik etkilere baktığımızda stres, odaklanma güçlüğü, algı bozukluğu gibi durumları sayabiliriz. Hasar gören beyin aktiviteleri ileride psikolojik sorunların artışında da rol oynar" açıklamasında bulundu.

"Dikkat edilmesi gereken ne çok şey var" deyip teknolojik cihazların artık hayatımızın bir parçası olduğuna ve artık onlardan ayrılmanın mümkün olmadığına inanıyor olabilirsiniz. Bu fikre kapılanlar bir yandan da çocuklarını korumak istedikleri için kendi yöntemini kendi bulmaya çalışıyor. Örneğin ebeveynler cihazları uçak moduna alarak bebeklerinin yanlarına girmenin doğru olduğuna inanıyor. Peki, bir cihazı uçak moduna almak etkisini azaltır mı? Sinan Akkurt'un bu soruya cevabı oldukça net: "Cihazları uçak moduna almak etkisini azaltır ancak hiçbir zaman sıfırlamaz."

'WiFi KUTULARINI DUVARIN DİĞER TARAFINDA BIRAKMAYIN'

Teknolojik cihazları düşündüğümüzde akıllara gelen en son cihaz WiFi kutuları olabilir. Bakıldığında hiçbir zararı yokmuş gibi görünen bu kutuların kabloları evlerde çoğu zaman misafir ya da bebek odasına takılmak üzere döşenir. Peki WiFi kutuları bebekler için tehlikeli mi? Dr. Akkurt, WiFi kutularının hatta televizyonların yatak odalarında bulunmaması gerektiğinin altını çizdi. "Eğer televizyon ve WiFi kutuları bir başka odadaysa diğer odadaki yatak başı kısmına denk gelmemeli" diyen Akkurt, ayrıca bebek ve çocuk odalarında klimaların da bulundurulmaması gerektiğini söyledi.

"Kullandığımız saç kurutma makinasından tutun da internet ağlarına, asansörlerden cep telefonlarına elektrikli ve elektronik aletlerle çevrili yaşantımızda Giga Hertz'ler ile ifade edilen düzeyde elektromanyetik akım yükleniriz. Oysa insan vücudunun kaldırabildiği fizyolojik frekans aralığı ortalama 10 Hertz oranında" bilgisini paylaşan Sinan Akkurt, 1000 misli yükün altına giren vücudun hücresel stres yaşayabileceğini, buna bağlı olarak da bağışıklık sisteminin güçsüz düşeceğini iletti.

DİSLEKSİDEN KANSERE ELEKTROMANYETİK GERÇEĞİ

Elektromanyetiğe maruz kalmanın kronik hastalıkların birçoğuna zemin hazırlayacağının altını çizen Akkurt, bebeklerde ve çocuklarda nörogelişimsel bozukluklara da yol açabileceğini belirtti. Tekrarlayan ve uzun süreli elektromanyetik maruziyetin çocuklarda disleksi, çocukluk çağı lösemisi, hafıza sorunları, algı bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile ilişkisi bulunduğunu gösteren bilimsel çalışmaların da olduğunu hatırlatan Akkurt, bebek, çocuk ve yetişkinlerin tamamında aşırı elektromanyetik yüklenimin uyku düzenini ve kalitesini de olumsuz etkilediğini söyledi. Dr. Sinan Akkurt açıklamasını uyarı niteliğindeki şu tavsiyesiyle sonlandırdı: "Özellikle henüz gelişim çağındaki bebeklerimizin ve çocuklarımızın öncelikle odalarını, sonra da bulundukları ortamları aklımıza gelen tüm elektronik cihazlardan ne kadar arındırırsak o kadar iyi etmiş oluruz." 

© Copyright 2024

Türkiye'den ve Dünya’dan son dakika haberler, köşe yazıları, magazinden siyasete, spordan seyahate bütün konuların tek adresi milliyet.com.tr; Milliyet.com.tr haber içerikleri izin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.