Advertorial“Türkiye genç nüfusuyla Fintek üssü olma yolunda!”
Sponsorlu

“Türkiye genç nüfusuyla Fintek üssü olma yolunda!”

21.08.2023 - 14:16 | Son Güncellenme:

PayFix Yönetim Kurulu Başkanı ve TÖDEB Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Kork, Türkiye fintek sektörünün gelişmeleri ve globaldeki fintek geleceğiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“Türkiye genç nüfusuyla Fintek üssü olma yolunda”

Erkan Kork, fintek alanının gelecekte birçok sektörle yönünü şekillendireceğini belirtirken Türkiye’nin dünya fintek sahnesinde birçok fırsatı olduğunun altını çizdi.

Dünya fintek sektörünün geleceğini şekillendirecek trendler

TÖDEB Yönetim Kurulu Üyesi Erkan Kork, fintekin dünyadaki yönelimine bakıldığında açık bankacılık, bilgi paylaşımı, düzenleyici teknolojiler, küresel iş birliği ve düzenlemeler dâhil birçok alanda belirgin eğilimler olduğuna dikkat çekti. Kork, geleceğin fintek trendlerini şu şekilde sıraladı;

“Geleneksel bankaların yanında, dijital bankalar gelecekte daha düşük maliyet ve kullanıcı dostu platformları sayesinde sayıları artacak ve daha fazla müşteriye ulaşacak. Finansal hizmetler kişiselleşecek, yani yapay zekâ ve makine öğrenimiyle birlikte müşterilerin her birine, teknolojik inovasyonlar sayesinde bireysel olarak hızlıca özel finansal hizmet ve tavsiyeler sunulabilecek. Ödeme sistemleri trendi, yani mobil, temassız ödeme ve kripto para birimleriyle yapılan ödeme biçimleri gelecekte daha da artacak. Bu alandaki inovasyonlar, sorunsuz ve verimli bir ticaret ortamını var edecek.

“Regtech” diye adlandırdığımız düzenleyici teknolojilerle birlikte finansal hizmet sektöründe gerçekleşen düzenlemelere uyum için daha fazla teknolojiden yararlanılacak.

Sigortacılık sektöründe dijitalleşme ivmesinin hızlandığını göreceğiz. Bu sayede telematik ve yapay zekâ teknolojileriyle bireyselleşmiş poliçelerle birlikte risk değerlendirmeleri daha etkili bir şekilde yapılabilir.

Kullanıcılar için daha iyi finans yönetimi yapabilmeleri için finansal sağlık durumlarını iyileştirmelerine yardımcı olacak “Finansal Sağlık Platformları” geliştirilecek.

Fintek firmaları, globalde büyüyerek uluslararası iş birlikleri ve düzenlemelerini daha ileri boyutlara taşıyacak.

Fintek, aynı zamanda geleneksel finansal hizmetlerden faydalanamayan kişiler için de bir fırsat, bu bireylerin de finansal hizmetlere erişimi bu sayede artabilir.

Güvenlik ve gizlilik alanında dijital finansal hizmetlerin artış göstermesiyle daha büyük yatırımlar yapılabilir.”

“Düzenleyici ve teknolojik ortamın sürekli gelişmesi nedeniyle gelecekte büyük değişimlerin olması, nakitsiz ve tamamen dijital ödemenin olduğu bir dünyaya gidiyoruz.” diyen Erkan Kork, bu trendlerin bireyler ve işletmelerin finansal hizmetlere erişim sağlama yollarını dönüştüreceğini belirtti.

“Türkiye genç nüfusuyla Fintek üssü olma yolunda”

Türkiye, global fintek sektörünün neresinde?

Küresel alanda fintek sektöründe Türkiye’nin yeri ve geleceği hakkında görüşlerini aktaran Erkan Kork, Türkiye’nin hükümet ve özel sektörün ilgi ve yatırımları sayesinde bölgesel bir fintek merkezi olma hedefiyle ilerlediğine işaret ederek nedenlerini şöyle sıraladı;

“Türkiye’deki genç ve teknolojiye yatkın nüfusun mobil bankacılık ve dijital finansal hizmetlere olan ilgi ve talepleri Türkiye fintek girişimlerini büyümeye iten sebeplerden biri.

Ayrıca, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası elektronik para ve ödeme hizmetleri sağlayıcıları için lisanslama ve denetim süreçlerini başlatarak finansal teknolojilere yönelik düzenlemelerle ilgili adımlar attı.

Özellikle değerli Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Başkan Yardımcıları ve ekibine teşekkür etmek isterim. Regülasyonlar ile ilgili gerçekleştirdikleri hızlı ve önemli adımlar ile Türkiye fintek ekosisteminin dünya sahnesinde parlamasını sağlayacak ortamı en iyi şekilde oluşturuyorlar.

Önümüzdeki günlerde özellikle uzaktan kimlik tespitinin hayata geçirilmesi Türkiye fintek sektörü için çok büyük bir adım.

Bu süreçte Türkiye’de birçok fintek startup’ı kuruldu ve hem yerli hem yabancı yatırıcımlar tarafından büyük yatırımlar almayı başardı. Ödeme sistemleri, alternatif finansman ve dijital bankacılık gibi çeşitli alanları kapsayan birçok girişim mevcut.

Fintekin önemi ve gelecekteki rolü Türkiye’de şimdiden anlaşılmış durumda. Üniversiteler ve araştırma kurumlarının fintek eğitimleri ve iş birliklerine odaklandığını görüyoruz.

Türkiye, stratejik konumu sayesinde Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde bir fintek merkezi olma hedefine çok uzak değil. Stratejik konumumuz ile bölgesel finansal işlemler ve iş birlikleri için ideal bir noktadayız.”

Erkan Kork, Türkiye’nin fintek sektöründe hızla büyüyen ve dinamik bir pazar olduğunun altını çizerken bölgesel ve globalde rekabetçi bir konuma gelebileceğine işaret ediyor. Bunun gerçekleşebilmesi adına düzenleyici çerçevenin güçlendirilmesi, yatırımların artırılması ve eğitim fırsatlarının genişletilmesi gibi adımların atılması gerektiğini vurgulayan Kork, bu şekilde Türkiye’nin rekabetçi bir fintek oyuncusu haline gelebileceğini sözlerine ekledi.

Türkiye’nin global fintek üssü olması için nelere ihtiyacı var?

Erkan Kork, Türkiye’nin globalde fintek üssü olma hedefiyle ilgili son yıllarda büyük ilerlemeler kaydetmiş olmasına rağmen bazı eksiklikler ve zorlukların olduğuna dikkat çekerek nedenleri şu şekilde sıraladı:

“Türkiye fintek sektörü; önünü açan, dış dünya ile entegrasyonu sağlayıcı, cezalandırıcı ve yük yükleyici değil yapıcı bir düzenlemeye ihtiyacı var.

Ayrıca daha çok yatırıma ihtiyaç bulunmakta. Fintek girişimleri için yapılan yatırımlar artsa da özellikle erken aşama projelere daha fazla yatırım yapılması gerekiyor.

Fintek alanında uzmanlaşmış yetenek ve iş gücü eksikliği söz konusu. Nitelikli çalışan bulma zorluğu, fintek girişimlerinin kaderini etkileyebilir.

Gerekli teknolojik altyapının eksikliği, bazı fintek hizmetlerinin tam anlamıyla sunulmasına engel oluşturabilir.

Tüketicilerin fintek hizmetlerine dair yeterli bilince sahip olmamasına karşın tüketicilerin bilinçlendirilmesi lazım, aksi bir durum kullanıcıların bu hizmetlere şüpheyle yaklaşmalarına neden olabilir.

Yeni fintek girişimlerinin lisans alması ve düzenleyici onay süreçlerindeki gecikmeler, sektörün gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Türkiye fintek sektörü, uluslararası fintek ekosistemiyle daha fazla iletişim kurmalıdır. Bu durumla gelecek olan bilgi paylaşımı ve uluslararası iş birlikleri sektörümüze artı olarak dönecektir.”

Erkan Kork, tüm bu zorluklara rağmen, Türkiye'nin dünya fintek üssü olma hedefine yakın olduğunu vurgulayarak, bu eksikliklerin uygun adımlar atılması ve desteklerin artırılmasıyla aşılabileceğini aktardı.

“Eksiklikler fırsata dönüşebilir”

Erkan Kork, Türkiye fintek sektörünün ilerlemeler kaydetmiş olsa da dünyayla kıyaslandığında bazı eksikliklerinin bulunduğuna dikkat çekti. Kork, bu eksikliklerin yanında fırsat alanlarının da olduğunu belirterek gözlemlediği eksiklikleri sıraladı;

“Dijital bankacılık konsepti Türkiye’de henüz tam olarak yaygınlaşamadı. Bazı ülkelerde tüm bankacılık işlemleri fiziksel bankaya ihtiyaç duyulmaksızın gerçekleştirilebiliyor.

Türkiye’de NFC ve QR kod gibi ödeme teknolojileri mevcut ve yaygın şekilde kullanılıyor. Ancak yurtdışında mikro ödeme sistemleri veya IoT tabanlı ödeme sistemi gibi ileri seviye teknolojiler mevcut.

Peer-to-Peer (P2P) kredilendirme, yani bireylerin kendi aralarında kredi sağlama platformları dünya çapında popüler. Türkiye'de bu modelin regülasyonlara uyumlu bir versiyonu geliştirilebilir.

Kişisel finans yönetimi için daha gelişmiş uygulamalar ve servislerin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu alanda Türkiye'de daha fazla inovasyona ihtiyaç var.

Regtech yani, finansal hizmet sağlayıcıların düzenlemelere uyum sağlamalarını destekleyen regülasyon teknolojileri Türkiye'de daha fazla gelişebilir.

Türkiye’de henüz sigortacılık teknolojileri ya da diğer ismiyle “Insurtech” henüz önemi anlaşılmamış bir alan. Otomatik fiyatlandırma, özelleştirilmiş poliçeler ve dijital hasar tespiti gibi inovasyonlar dünyada oldukça popüler.”

Kork, bu eksikliklerin Türkiye fintek sektörü için bir yandan da fırsatları temsil ettiğini ifade ederek “Genç Türkiye nüfusu, söz konusu eksikliklerin hızla giderilmesi ve daha inovatif ürünlerin sektöre kazandırılması için büyük bir potansiyel taşımaktadır.” diyerek sözlerini tamamladı.