02.11.2022 - 11:20 | Son Güncellenme:
Figüratif çalışmalarındaki başarısıyla öne çıkan Ayşe Betil, Türkiye’deki çalışmalarının yanı sıra yurt dışındaki başarılarıyla da dikkat çekmektedir.
Daha önce New York’ta bulunan Ev Gallery’de ve Paris’te gerçekleşen ‘Soleil et Lune’ isimli karma sergide eserleriyle yer alan başarılı sanatçı, insana ve hayata dair eserlerini kendine has çarpıcı bir üslupla ele almaktadır.
Ağırlıklı olarak figüratif çalışmalarıyla tanınan sanatçı Ayşe Betil, çoğunlukla realist bir üslupla ilerlerken zaman zaman da oryantalist akımdan yararlanmakta, dış dünyayı dışarıda bırakarak insanın iç dünyasına yönelmektedir. Çalışmalarında gerek renk tercihlerinde gerekse figürlere atfettiği jest ve mimiklerde insanın ruh halinden esinlenen sanatçı, duyguların birbirinden farklı onlarca tonunu tuvale yansıtmaktadır. Her bir renk, her bir ifade, kendi içinde hikâyeler barındıran ruh hallerinin dışavurumudur. Portre çalışmalarında özellikle figürlerin yüz ifadeleri dikkat çekmekte; psikolojik bir derinliğin gözlemlendiği ifadelerde kimi zaman alaycı, kimi zaman hüzünlü bir ifade, bazen de çocuksu bir neşe göze çarpmaktadır.
Figüratif çalışmalarının yanı sıra mimari peyzaj da yapan sanatçı, kompozisyonlarında perspektife önem vermektedir. Yarattığı dokuların, mekânların ya da insanların zaman içerisinde uğradıkları değişime dair bir persfektiften yola çıkarak zamanın derin izlerini kusursuzca ortaya koymaktadır. Oryantalist eserlerine bakıldığında ise sokak aralarında yaşanan rutin hayatların farklı betimlemeleri dikkat çekmektedir.
Her ne tarzdan olursa olsun; yağlıboya, pastel, kara kalem ya da karışık teknikle yaptığı tüm çalışmaları dikkat çeken ve insanın ruhuna işleyen sanatçı, tuval üzeri yağlıboya çalışmalarında birbirinden farklı renk tonlarını bir araya getirerek bir perspektif elde ederken kâğıt üzerine yaptığı çalışmalarında ise ışık ve gölge tekniğinden faydalanmaktadır.
“RESİM BENİM OYUN ALANIM”
Bugüne kadar sayısız eser ortaya koyan Betil, “Ellerimde İnsan Lekeleri” adlı sergisinin ilk kişisel sergisi olduğunu belirtiyor. Sanatçı, sanatın kendisi için ne demek olduğunu da tıpkı eserlerinde yaptığı gibi kendine özgü tarzıyla tanımlıyor:
“RESİM benim oyun alanım, kendimi özgür hissettiğim yer. Elime kalemi aldığım an, zamanın da mekânın da merkezindeyim. Dış dünya camın ardında; sesler de görüntüler de…
Ne yaşım ne de adım var; tüm sıfatlardan azade, içimden nasıl geliyorsa öyle çıkıyorum yola. Renkten renge savruluyor, kimi zaman siyah beyazın dinginliğinde soluklanıyorum. Sesler boğuk, görüntüler flu… Oyunumu oynuyorum.”
İNSANIN İÇ DÜNYASIYLA GÖRKEMLİ BULUŞMASI
Sanatçı Ayşe Betil’in insana bambaşka bir açıdan yaklaştığı, ilk bakışta görünmeyeni derin bir bakış açısıyla ortaya koyduğu eserlerinin yer aldığı “Ellerimde İnsan Lekeleri”, görülmeye değer olmanın yanı sıra insanı adeta kendi iç dünyasıyla buluşturan bir sergi. Tuvale dökülen her bir rengin kendi anlamının ötesinde bambaşka anlamlarla kavuştuğu, uzun süre akıllardan çıkmayacak bir görsellik sunan serginin kapıları, 11-17 Kasım tarihlerinde Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı’nda tüm sanatseverlere açık olacak.
İlandır