Alerjiniz gece daha da zorluyor olabilir?

20 Mayıs 2024

Özellikle bahar alerjisi olanların şu günlerde daha da belirgin hissettiği gece artan burun tıkanıklığı uykuya geçişi de zorlaştırır.

Solunum alerjisi nedir?

Alerji, vücudun alerjen adı verilen yabancı maddelere karşı gösterdiği uygunsuz bağışıklık reaksiyonudur. Bağışıklık sisteminin bozulması nedeniyle normalde zararsız görünen maddelere karşı bazı kimselerde aşırı tepki ortaya çıkar. Bu tepki bazen ciltte ürtiker veya dermatit şeklinde, ödem ya da döküntülerle, solunum yolunda rinit veya astım şeklinde ya da genel ve şiddetli olarak da anaflaktik şok şeklinde kendini gösterir. Rinit, burun tıkanıklığına yol açan, burun içi dokunun şişmesiyle kendini gösteren bir alerjik olaydır. Beraberinde burunda kaşıntı ve akıntı da olabilir.

Solunum alerjisi genellikle soluduğumuz havada bulunan belirli alerjenlerin solunması ile bağlantılıdır. İlkbahar ve yaz aylarında alerjik rinitin sorumlusu daha çok polenlerdir. Kış aylarında kapalı mekanlarda daha fazla zaman geçirdiğimiz için evlerimizde havalandırma eksikliğinden kaynaklanan kirlilik, tütün, toz akarları, hayvan

Yazının Devamı

Sadece karnında değil kalbinde de taşıyor

13 Mayıs 2024

Dün Anneler Günü’ydü. Bizi hayata getirene kadar karnında taşıyan, hayat veren, ondan sonra da hayatımız boyunca hem kalbinde hem de aklında taşıyan annelerimizin kıymeti kelimelerle ifade edilemez. Hamilelik boyunca annelerimizin bedeninde olan değişikliklerle birlikte varlığımız sadece karnında bir yük olarak değil kalbinde de bir yüke sebep oluyor. Bunu mecazi değil mekanik anlamda söylüyorum. Buradan size sağlıkla ilgili konuları, bilgileri sunduğum için ben tıbbi boyutuyla aktarmak istiyorum.

Kalpte olan değişiklikler

Gebelikte kan hacmi hormonal değişiklikler sebebiyle neredeyse yarı yarıya artıyor. Bu artış ilk üç ayda başlıyor, 20-24. haftalarda en üst düzeyine ulaşıyor, doğuma kadar ise bu düzeyini koruyor veya hafif azalıyor. Ancak bu artışın hızına kırmızı kan hücrelerinin sayısı yetişemediğinden annede kansızlık baş gösteriyor. Hamilelik boyunca bu hücrelerin yapımında yer alan demire ihtiyaç artıyor.

Zira anne kendisine kan hücresi yapacakken karnında bir de ona ortak taşıdığı için annenin depolarındaki demirden bebeği de kendisine lazım gelen demiri

Yazının Devamı

Tok kalmak ve leptin

6 Mayıs 2024

Geçen hafta leptinin beynimizde doyma merkezini uyararak tok kalmamızı sağladığından ve tıpkı insülin direnci gibi leptine karşı da bir direnç gelişebildiğinden bahsetmiştim. Gelin leptin hormonunun tok kalmamızı sağlayarak kilo kontrolünü sağlamanın dışında hangi etkileri olduğuna ve leptinimizi korumak için neler yapabileceğimize bir göz atalım.

Leptinin kan konsantrasyonunun vücuttaki yağ miktarı ile orantılı olduğu bilinmektedir. Bu nedenle de serum düzeyleri kadınlarda (yağ dokusunun fazla olması nedeniyle) erkeklere oranla daha yüksektir, ayrıca testesteron leptin seviyesini baskılamaktadır.

 

Direnci

Leptin direnci de tıpkı insülin direncine benzer şekilde gelişerek etkisiz kalan leptinin kandaki düzeyinde artışla seyreder. Leptin direnci olan kişiler insülin direnci olanlar gibi obeziteye yatkındır. Birçok kronik hastalığın temelini oluşturan yangı dediğimiz kronik enflamasyona da yol açar. Hücre düzeyinde oksidasyon yani paslanmanın rol oynadığı bu süreç vücutta da birçok metabolik bozuklukların oluşmasına sebep olur. Hücre yaşlanmasının da bir

Yazının Devamı

Size doydum dedirten hormon: Leptin

29 Nisan 2024

Leptin size tokluk hissini veren ve vücut tarafından doğal olarak salgılanan bir proteindir. Yunanca leptos kelimesinden türeyen leptin zayıf ve ince anlamına gelir.

Metabolizmadaki rolü nedir?

Leptin, vücuttaki yağ depolarını ve iştahı düzenleyen bir sindirim hormonudur. Tokluk hissi verdiği için ‘tokluk hormonu’ olarak da anılır. Ghrelin veya kortizol gibi iştahı artıran hormonların aksine iştahı kesen bir hormon olarak karşımıza çıkar. Leptin beyaz yağ dokusundan ve aynı zamanda mideden de salınır.

Leptin, enerji metabolizması üzerindeki etkilerinin yanı sıra bağışıklıkta da rol oynayan bir sitokin olarak da kabul edilir. Kemik metabolizması ve üreme fonksiyonunda da rol oynar.

Yapısal olarak leptin, kromozom 7 üzerinde bulunan ob geni tarafından kodlanan bir protein. Fizyolojik olarak leptin düzeyleri kadınlarda erkeklerden daha yüksektir.

Kilo vermeyi sağlar mı?

Leptin esas olarak yağ dokusu tarafından salgılanır. Ayrıca kemik iliği, iskelet kası, mide mukozası, bağırsak, karaciğer, meme, testis ve yumurtalıklar tarafından da üretilebilir. Kan dolaşıma karıştıktan sonra beyinde Hipotalamustaki spesifik

Yazının Devamı

Kalbin kası hastaysa

22 Nisan 2024

Kalbin esas görevi hepimizin bildiği gibi kanı pompalamaktır. Bu sayede yaşamı devam ettirecek şekilde organları besleyecek ve oksijenlendirecek kanı damarlar yoluyla iletir. Çok basit gibi görünen bu iş hayatın temelini oluşturur. Pompalama gücü kalp kasının gücüyle orantılıdır. Bu kasla ilgili herhangi bir problem olduğunda pompalama işlemi aksar ve kalp yetersizliği ortaya çıkar.

Bizim en sık gördüğümüz problem kalp kasını besleyen ve koroner arter olarak adlandırdığımız damarlardaki tıkanıklıkla seyreden kardiyovasküler hastalıklardır. Bu hastalık yüzünden kanlanamayan bölgede enfarktüs oluşur ve o bölge az kasılır veya kasılamaz hale gelir. Sonucunda da değişik derecelerde kalp yetersizliği ile karşılaşılır. Kimi zaman da kalbin içindeki odacıkları ayıran kapaklarda bir problem vardır. Bu problem kapakların açılmasında zorluk ile seyreden kapak darlığı ya da kapanmasındaki kusurla seyreden kapak yetersizliği şeklindedir. Kalp içi basınçlarında ve boyutlarında değişikliklere de yol açan bu tür problemler sonunda kalp yetersizliğine de yol

Yazının Devamı

Ramazan Bayramı sonrası dikkat!

15 Nisan 2024

Dilerim herkes çok güzel bir bayram geçirmiştir. Bayramların dostluk, kardeşlik, birlik beraberlik duygularını, aile buluşmalarını teşvik etmesi adeta bir şölen gibi geçmesi hayatımıza da pek çok güzellik katar. Özellikle de Ramazan Ayı’nın ardından oruç sonrası gelen bayram ziyafetleri ile mideler de neye uğradığına şaşırır. Sağlık için, kilo almamak için yediğimize içtiğimize her zaman dikkat etmeliyiz. Ancak bu durum bayramlarda çoğu zaman ister istemez biraz aksayabilir. Hele bir de bu bayram şeker bayramıysa ve dolayısıyla da her gelene şeker ikram ediliyorsa daha da zorlaşır.

Kalp, hipertansiyon, diyabet gibi kronik hastalıklar yediğimiz ve içtiğimiz yiyecek ve içeceklerden etkilenir. Şekerli ve glisemik indeks oranı yüksek yiyecekler ve içecekler kandaki şeker miktarını artıracağı için diyabet hastalarına önerilmez. Glisemik indeksi yüksek dediğimiz gıdalar arasında beyaz unlu hamur işlerini, ekmek, poğaça, börek, çörek, pilav ve makarna gibi gıdaları sayabiliriz. Tatlı meyveler, meyve suları ve kuru meyveler de bu gruba

Yazının Devamı

Geldi yine alerji mevsimi

8 Nisan 2024

Baharın gelişi güneşli güzel günler, çiçek ve böceklerle beraber doğanın uyanışı gibi içimizi açar. Ancak bahar alerjisi olanlar için hapşırık, burun, göz akıntısı, öksürük, genizde yanma, akıntı, kaşıntı ve burun tıkanıklığı ile nefes darlığıyla geçen sıkıntılı bir dönemdir. Bahar nezlesi ya da bahar alerjisi olarak tanımlanan bu süreç baharda polen adı verilen çiçek tozlarının havada uçuşmasıyla eş zamanlıdır. Alerjik özellik taşıyan bu maddeler nefes alırken burun iç yüzeyine ulaşıp alerjik rinit dediğimiz mikrobik olmayan iltihabi bir duruma yol açar. Aynı alerjen gözlerde de benzer şekilde konjonktivit

şeklinde kızarma, batma ve sulanmaya yol açar. Her ikisi de çok rahatsız edici ve günlük hayatı olumsuz yönde etkileyen şikâyetlerdir.

Korunmak

En kolay çözüm alerjiye sebep olan polenlerden mümkün olduğunca uzak kalmaktır. Polenlerin en çok uçuştuğu sabah saatlerinde genelde saat 10.00’a kadar ve akşam saatlerinde, açık havada dolaşmamak, pencere

Yazının Devamı

Oruç tutmak bize kendimizi tutmayı öğretir

25 Mart 2024

Hepimiz Ramazan Ayı’nın oruç ibadetimizin haricinde dostluk, kardeşlik, birlik, beraberlik, derdini, neşesini, sofrasını, imkanlarını paylaşma ayı olduğunu bilir. Her zaman iyi bir insan olarak dikkat etmemiz gereken özelliklere Ramazan Ayı’nda daha da çok dikkat ederiz. Güçsüz ve muhtaç kişilere yardım edip, dedikodu, fitne ve fesattan uzak kalırız.

Özellikle bugünlerde daha çok aklımıza gelen ama aslında bunu düşünce tarzı haline getirmemiz gereken birlik beraberlik duygusunu çok iyi kavramamız gerekiyor. Aslında uluslararası bir kelime haline gelmiş empati duygusu bize bu konuda çok yardımcı olacaktır. Empati aslında karşıdakinin halinden anlamak, aynısını hissedebilmek demek. Oruç da bize biraz aç insanın halinden anlamayı öğretmiyor mu? Keşke herkes kavgaya savaşa başlamadan önce kendini karşısına aldığı kişinin yerine koyabilse... “Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi sen de başkasına yapmamalısın” sözü bize bunu çok güzel anlatıyor. Herkes bunu başarabilse dünyada ne kavga ne savaş ne de hırsızlık olmazdı. Hayal

Yazının Devamı