Yaşam Edirnekapı'da yatan Çinlinin sırrı! Hiç pes etmedi, Türkiye'de bir ilki başardı

Edirnekapı'da yatan Çinlinin sırrı! Hiç pes etmedi, Türkiye'de bir ilki başardı

20.05.2024 - 08:12 | Son Güncellenme:

Çin'in Sichuan kentinde Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Çin'de başladığı eğitim hayatına İstanbul'da devam etti. Türkiye'de birçok kişiye Çince'yi öğreten ilk isim olmakla beraber Türkiye'ye Çin mutfağını da getiren ilk kişi oldu. İşte hiç pes etmeyen Celaleddin Wang'ın Pekin'den Edirnekapı'ya uzanan hikâyesi.

Edirnekapıda yatan Çinlinin sırrı Hiç pes etmedi, Türkiyede bir ilki başardı

Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Türkiye'de şimdilerde pek çok noktada Çin lokantası bulunuyor. Çin mutfağına olan bu ilginin temelinde ise 'Çin restoranlarının atası' denilebilecek, yarım asırlık bir hikaye yatıyor. İstanbul'da ilk Çin restoranı nasıl ve ne zaman açıldı? Bu sorunun cevabı 1903 yılında Çin'in Sichuan kentinde dünyaya gelen Celaleddin Wang'a dayanıyor. Çin'den yola çıkıp Türkiye'ye gelen Celaleddin Wang ve ailesi bakın neler yaşadı.

Haberin Devamı

Edirnekapıda yatan Çinlinin sırrı Hiç pes etmedi, Türkiyede bir ilki başardı

Celaleddin Wang (sağda) ve erkek kardeşi

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'NDE OKUDU, ÜLKESİNE GERİ DÖNDÜ

Takvimler 1903 yılını gösteriyordu, Celaleddin Wang Sichuan kentinde Müslüman bir ailede dünyaya geldi. O yıllarda Pekin İmparatorluk Üniversitesi olarak bilinen, şimdilerin Pekin Üniversitesi'nde Arapça ve Türk dillerinde eğitim aldı. Dillere olan merakı onu İstanbul'a kadar getirdi. Yine o yıllarda Dârülfünân olan olarak bilinen İstanbul Üniversitesi'ne gelen Wang burada tarih eğitimi aldı. Sayısız deneyim ve birçok dost edindikten sonra ülkesi Çin'e geri döndü. Çok yönlü ve başarılı bir akademisyen olan Wang ülkesinde siyasete atıldı, 1935 yılında Çan Kay Şek hükümeti tarafından Orta Doğu çevresindeki Müslüman ülkelere gönderilerek o bölgelerde çalıştı. Uzun bir süre ülkesini temsil eden Wang siyasi karışıklıklardan dolayı ailesiyle birlikte görevden ayrılarak Pakistan'a gitti. O yıllarda Türkolog Zeki Velidi Togan ile kurduğu arkadaşlığı devam ediyordu. Ara sıra mektuplaşıyorlardı. Togan arkadaşı Wang'ı Türkiye'ye davet etmiş, İstanbul Üniversitesi'nde Sinoloji (Çin dili ve felsefesi) kürsüsü kurması teklifinde bulundu.

Haberin Devamı

İLK ÇİN RESTORANINI AİLESİYLE BİRLİKTE AÇTI

Wang'ın Türkiye'ye ikinci ve son gelişi bu şekilde başlamış oldu. Ancak bu kez tek bir farkla, ailesiyle birlikte gelmişti. Dört çocuğu ve eşiyle birlikte Feriköy'e yerleşen Wang İstanbul'da Çin dili öğretmeni olarak görev yapmaya başlamıştı. Wang'ın 8 çocuğu vardı ve ilk başta geride bıraktığı 4 çocuğunu da sonrasında yanına aldı. Ancak ne yazık ki evini geçindirecek daha doğrusu Çin'deki hayat standardını yakalayabilecek düzeyde bir maaşı yoktu. Wang kendine yeni bir yol bulmalıydı. İstanbul'daki Türkistanlı arkadaşlarıyla birlikte İstanbul'un ilk Çin restoranını açtılar. Eşi Fatma Wang restoranın mutfağındaydı. Ancak ortaklarıyla anlaşamadılar ve yalnızca birkaç hafta sonra ne yazık ki bu dükkandan ayrılmak zorunda kaldı. Fakat pes etmeye hiç niyeti yoktu.

Çinceyi Türkiye'de öğreten ilk eğitmenlerden olan Çin dilleri profesörü Celaleddin Wang'ın kayıtlara göre Kur'an-ı Kerim'i de Çince'ye tercüme ettiği ama tercüme kağıtlarının olduğu çantayı kaybettiği söyleniyor.

Edirnekapıda yatan Çinlinin sırrı Hiç pes etmedi, Türkiyede bir ilki başardı
Wang ailesi soldan sağa: Neriman, Halime, Kurban, Rozey, Feride Oturanlar: Makbule, Fatma Hanım, İsa ve Saadet

Haberin Devamı

Wang, bu kez Taksim'de bir dükkan açmak istedi. Kayıtlara göre, o dönem eski bir milletvekili olan Kahraman Arıklı ve belediye üyesi İhsan Bingüler ona gerekli parayı borç verdi. Wang ve ailesi Taksim'deki kendilerine ait olan dükkanlarını açtılar. Böylece Wang bir yandan öğretmenliğine devam ederken ailesi de restoranı işletiyordu. Artık her şey çok yolundaydı. 8 çocuğu olan Wang çifti bütün çocuklarına eşit şartlarda bir eğitim kalitesi sunabilmek için var güçleriyle savaştı. Ve sonunda başarılı oldular, bütün çocukları çok güzel eğitimler alarak dünyanın dört bir yanında çalışmalarına devam ettiler.

YOLCULUĞU İSTANBUL'DA SON BULDU

Çin dilleri profesörü Celaleddin Wang'ın Çin'de başlayan yolculuğu ailesiyle birlikte geldiği Türkiye, İstanbul'da son buldu. Onu sevenlere göre bu çok erken bir kayıptı. Takvimler 1961 yılının 23 Ocak gününü gösterirken hayatını kaybetti. Yakın dostu Zeki Velidi Togan onun ölümünün ardından şu sözleri kullandı:

Haberin Devamı

"Wang, Türkiye'nin son istasyonu olacağını ve burada öleceğini söylüyordu. Ne yazık ki bu dileği çok erken gerçekleşti. Çok mütevazı bir insandı ve asla gösteriş yapmazdı, ailesini gündeme getirmemek için dertlerini anlatmaktan bile kaçınırdı. Ölmeden bir saat önce konuşmuştuk. Allah rahmet eylesin."

Edirnekapıda yatan Çinlinin sırrı Hiç pes etmedi, Türkiyede bir ilki başardı
Celâleddîn Wang-Zin-Shan ani ölümünün ardından İstanbul Eyüpsultan'da bulunan Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi. 

Celaleddin Wang'ın hayata gözlerini yummasının ardından eşi Fatma Wang artık bu hikâyede yalnızdı. Hiçbir zaman pes etmeyen Fatma Wang 8 çocuğunun hepsini tek başına büyüttü. Başlarda her şey zordu, bir dönem çocuklarını da yanına alarak ülkesine geri dönmeyi düşünse de İstanbul'da kalmaya devam etti, eşiyle birlikte kurdukları restoranı işletti. Bir müddet sonra Fatma Wang'ın yolculuğuna oğlu İsa Wang da eklendi. Ancak İsa Wang 2000'li yılların başına kadar işlettiği restoranı kapatma kararı aldı. Bu süre içerisinde kaliteli eğitimler alan Wang çocukları şimdi dünyanın dört bir yanında kendi alanlarındaki çalışmalarına devam ediyor. İsa Wang ise kısa bir zaman önce kızının adını verdiği 'Mai-Ling (ebedi güzellik)' adında, bu kez Bağdat Caddesi'nde yeni bir Çin restoranı açtı.

Fatma Wang ise Sarıyer'deki evinde, 8 çocuk, 26 torun olmak üzere 34 kişilik koskocaman mutlu bir ailenin en büyüğü olarak yaşadı. Çin'den yola çıkarak Türkiye'ye gelen Wang ailesinin başarı dolu hikayesi, ailenin diğer üyeleri tarafından devam ettiriliyor.

 

Yazarlar