Muğla'da alternatif enerji konusu masaya yatırıldı

MUĞLA'nın Ortaca ilçesinde geniş katılımlı olarak düzenlenen  'Yeşil Mutabakat Kapsamında Dalyan Kanallarında ve Akyaka Azmağında Alternatif Temiz Enerjilerin Kullanımı Projesi' toplantısında alternatif enerji konuşuldu. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, "Kötü yaptığınız her şey iklimi değiştirebiliyor. Kestiğiniz her ağaç veya piknik yaptıktan sonra bıraktığınız çöp ve ondan dolayı yanan orman iklim değişikliğine neden oluyor. Uzun vadede, bu sıcaklık artışını düşürmemiz gerekiyor. Dünya nüfusu arttıkça karbondioksit miktarı artıyor" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Muğla'nın Ortaca ilçesi Sarıgerme mahallesindeki bir otelde, 'Yeşil Mutabakat Kapsamında Dalyan Kanallarında ve Akyaka Azmağında Alternatif Temiz Enerjilerin Kullanımı Projesi' toplantısı düzenlendi. Toplantıya Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, Muğla Valisi Orhan Tavlı, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, AB Türkiye Delegasyon Başkanlığı Proje Uzmanı Panayotis Zacharioudakis, Ortaca Kaymakamı Meral Uçar, Ortaca Belediye Başkanı Alim Uzundemir, Köyceğiz Kaymakamı Mustafa Maslak, Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan, Dalaman Kaymakamı Mesut Yakuta,  Dalaman, Ortaca, Köyceğiz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (DOKTOB) Başkanı Yücel Okutur ve çok sayıda bürokrat ve katıldı.

'HİÇBİR ŞEY YAPMAMANIN MALİYETİ BU DÖNÜŞÜMÜ YAPMANIN MALİYETİNDEN DAHA YÜKSEK'
Toplantıda konuşan AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Paris İklim Anlaşması'nın imzalamasından duyduğu mutluluğu dile getirdi. Türkiye'nin böylesi önemli bir adım atmasının önemli bir süreci başlattığına değinen Meyer-Landrut, "Muğla'da bulunmaktan mutluluk duyuyorum, Birliğimizi ortaya koymak için bir aradayız Yeşil dönüşüm sürecinin zorlu bir yol olduğunu biliyoruz. İnsanı merkeze alan bir yaklaşım gerektiriyor. Hem vatandaşların hem kentlerin hem de işletmelerin katkı yapması gerekiyor. Küresel düşünüp, yerel harekete geçmemiz gerekiyor Yeşil dönüşüm, bir yük getirmiyor aksine fırsatlar yaratıyor. Hiçbir şey yapmamanın maliyeti bu dönüşümü yapmanın maliyetinden daha yüksek. Gördüğümüz doğal afetler, bunu anlamamızı sağlıyor" dedi.

'KARBONDİOKSİTİ AZALTMA HEDEFİNE HENÜZ ULAŞILAMADI'
Küresel ısınmadaki artışı 1,5 derecede sınırlandırma hedefine ulaşmak için daha fazla adımlar atılması gerektiğine dikkati çeken Meyer-Landrut, "Karbondioksiti azaltma hedefine ise henüz ulaşılamadı. Yeşil dönüşüm, gelecek nesillerin daha iyi daha sağlıklı yaşamalarını, güvenli ve sağlıklı gıdaya erişimini sağlayacak ve yeni istihdam ortamlarını ortaya çıkaracak. AB'nin 2030'a kadar karbon salınımını azaltma hedefi var.  2050'lerde ise karbon nötr olma hedefi bulunuyor 2050'de iyi bir sonuç elde etmek için bugünden harekete geçmek gerekiyor. Atılan adımların etkileri zamanla ortaya çıkıyor ama o adımlar şu an atılmalı" dedi.
Meyer-Landrut, Muğla'nın Ortaca ve Akyaka ilçelerinde yürütülecek projeye ilişkin ise şunları söyledi:
"Bu proje dizel motorların teknelerde kullanılmasını azaltmayı sağlayacak. Burada başarı elde edersek Türkiye'deki resmi makamlar bunu başka alanlara yaymak isteyebilirler ve bu proje bir pilot proje olabilir. Birlikte çalışırsak başarılı olacağımıza ve Türkiye'de başka yerlere örnek olacağımıza inanıyorum."
HEDEF DALYAN KANALI'NA VE AKYAKA KADIN AZMAĞI'NA DÖKÜLEN YAĞLARI AZALTILMAK
AB Türkiye Delegasyon Başkanlığı Proje Uzmanı Panayotis Zacharioudakis, projenin amacının dizel yakıt kullanımını azaltma, Dalyan Kanalı'na ve Akyaka Kadın Azmağı'na dökülen yağların azaltılması ve dizel motorların verdiği zararın en aza indirilmesi olduğunu söyledi. Güneş enerjisi ve elektrikle çalışan gezi teknelerinin hem tekne sahiplerine hem de çevredeki işletmelere önemli bir gelir artışı sağlayacağını belirten Zacharioudakis, hibe ve kredi şeklinde yapılacak yardımlarla yeni nesil yeşil enerji kullanan teknelerin Dalyan ve Akyaka'da kullanılmaya başlandığında hizmet kalitesinin de artacağını kaydetti.

'HEP BERABER DEĞİŞEN İKLİME UYUM SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ'
Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar da mevcut değişik iklim tepkilerine adapte olmak gerektiğini belirtip, "Birincisi emisyonları azaltmamız lazım. İkincisi de maalesef bu değişim iklimine uyum sağlamamız lazım. Hep beraber değişen iklime uyum sağlamak zorundayız" dedi.
Birpınar, "Kötü yaptığınız her şey iklimi değiştirebiliyor. Kestiğiniz her ağaç veya piknik yaptıktan sonra bıraktığınız çöp ve ondan dolayı yanan orman iklim değişikliğine neden oluyor. Uzun vadede, bizim bu sıcaklık artışını düşürmemiz gerekiyor. Dünya nüfusu arttıkça karbondioksit miktarı artıyor" dedi. Alınan iki nefesten birinin ormanlardan, birinin denizlerden geldiğini aktaran Birpınar, "Denizler kirletilmeye, ormanlar da yok edilmeye devam edilirse nefes almanın da zorlaşacak Çünkü gazlar açığa çıkınca bir süre sonra da sıcaklık artıyor. Sıcaklık artınca da ne tür tepkiler verdiğini kestiremiyorsunuz" diye konuştu.

'SALGININ AŞISINI BULABİLİRİZ AMA İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN AŞISI YOK'
Sıcaklık artışının orman yangınlarına sebep olduğunu belirten, Birpınar, "Haziran ayında Akdeniz havzasında sıcaklık eğer mevsim normallerinin bir derece üstüne çıkarsa orman yangınları yüzde 47 artacak, 2 derece üzerine çıkarsa yüzde 67 artacak, 3 derece üzerine çıkarsa yüzde 97 artacak' diye Birleşmiş Milletler raporu var. Çünkü sıcaklıklar artıyor, nem azalıyor ve rüzgar var. Yani ormanlar çıra gibi oluyor. Herhangi bir sebeple tutuşabiliyor. Dolayısıyla buna yapabilecek bir şey yok. Uzun vadede, bu sıcaklık artışını düşürmemiz gerekiyor. Ama mevcut değişik iklim tepkilerine de adapte olmak zorundayız. Birincisi emisyonları azaltmamız lazım. İkincisi de maalesef bu değişim iklimine uyum sağlamamız lazım. Hep beraber değişen iklime uyum sağlamak zorundayız" dedi.
Birpınar, şöyle devam etti:
"Biz Avrupa Birliği'ndeki dostlarımıza hep şunu söylüyoruz; 'Çevreyle ilgili fonları kesmeyin. Çevreyle ilgili fonlarda bize destek olun.' Israrla bunu söylüyoruz. Çünkü ben suyu kirletirsem, bir gün sonra Yunanistan'a, iki gün sonra İtalya'ya, üç gün sonra da İspanya'ya gidiyor. Havayı kirlettiğim zaman aynısı sana geliyor. Dolayısıyla çevreyle ilgili fonlar, sınır tanımayan, siyaset üstü bir meseledir. Bu yapılan çalışmalar çok kıymetli. Salgının aşısını bulabiliriz ama iklim değişikliğinin aşısı yok" diye konuştu.
Katılımcılar Konferans sonrası Dalyan mahallesindeki dünyaca ünlü İztuzu Kumsalı'nda bulunan DEKAMER'de tedavileri tamamlanan deniz kaplumbağalarının denize salınması etkinliğine katıldı. Daha sonra Güneş enerjisiyle çalışan tekne ile İztuzu kumsalına giderek incelemelerde bulundu.

Süleyman İLTER / ORTACA (Muğla), (DHA)

FOTOĞRAFLI