18.04.2025 - 20:38 | Son Güncellenme:
AA / Elif Somuncu
İSTANBUL (AA) - Arnavutköy Sazlıbosna Barajı'nda 6 yıl önce cesedi balıkçılar tarafından bulunan Melike Eşiyok'un (4) ölümüyle ilgili baba Cahit Eşiyok, aynı evde yaşadığı Zehra Öztürker ve anne Meryem Ataman'ın yargılandığı davada esasa ilişkin mütalaa açıklandı.
Bakırköy 18. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanıklar Eşiyok ve Öztürker tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Duruşmada tutuklu sanık Ataman ve taraf avukatları da hazır bulundu.
Anne Meryem Ataman, savunmasında, 2017'de Cahit Eşiyok'la boşandıklarını, 3 çocuğun velayetinin babalarında kaldığını, Zehra Öztürker'le eski eşinin birlikte yaşamaya başladığını, ayrı kaldıkları süreçte çocuklarını görmek istediğini ancak Eşiyok'un göstermediğini, bir süre sonra onunla tekrar evlendiğini söyledi.
- "Bu olayı ortaya çıkarsaydım beni yaşatmazdı"
Kızı Melike'nin ölümünü 2018'de öğrendiğini ve Eşiyok ile birlikte olduktan sonra tekrar bebeği olduğunu anlatan Ataman, şöyle devam etti:
"Birlikte yaşamaya başladığımız ilk an Melike'nin olmadığını fark ettim. Cahit bana öldüğünü söyledi. Zehra'yla cesedi ortadan kaldırmaya çalışmışlar. Zehra ve Cahit çocuklarıma eziyet etmiş, aç, susuz bırakmış. Eve ilk geldiğimde saçları kesilmişti. Kızımın öldüğünü öğrendiğimde polise gitmek istedim ancak Cahit beni ve çocuklarımı öldürmekle tehdit etti. Melike'nin cesedinin ne zaman bulunduğu konusunda bilgim yok. Pazartesi günü alınacağımızı anladığım için Melike'nin kimliğini çantama koymuştum. 'Yeni doğan bebek kız olursa ona Melike'nin kimliğini verecekler.' iddiası doğru değil. Bu olayı ortaya çıkarsaydım beni yaşatmazdı."
Tutuklu sanık Cahit Eşiyok ise işteyken kendisini arayan Öztürker'in Melike'nin rahatsızlandığını söylediğini, odasına girdiğinde ölmüş olduğunu görünce ağlamaya başladığını savundu.
- "Kendime gelince çok pişman oldum"
Öztürker'in kendisine "Sakin ol, hastaneye götürsek de çocuk geri gelmeyecek." dediğini aktaran Eşiyok, Öztürker'in olayı, "Kahvaltı için odasına gittim. Benden istediği suyu içerken öksürdü. Genzine su kaçtığı düşüncesiyle sırtına vurdum. Sonra nefes almadı." şeklinde anlattığını söyledi.
Eşiyok, şöyle devam etti:
"Nasıl yapacağımızı konuşurken Zehra, 'Denize atalım, hastaneye götürürsek bizi cezaevine atarlar, bizim öldürdüğümüzü düşünürler.' dedi. 'Asla öyle bir şey yapmam, bir mezarlığa defnedeceğiz.' dedim. Melike'yi yıkadım. Kefen niyetine yatak çarşafına sardım. Büyük poşete koyduk. Zehra ile araç kiralayarak mezarlığa gittik. Dolu bir mezarı kazmaya çalıştım. Ertesi gün Silivri, Çatalca taraflarına gittik ama ben toprağı kazacak durumda değildim. Tekrar eve döndük. Hava kararınca Sazlıbosna Barajı'na gittik. Cesedi arabadan çıkardım, poşetin içerisine iki taş koyup suya bıraktım. Poşet su üstüne çıktı ama Melike çıkmadı. Orada duasını yaptım. Araca binip eve geldim. Kendime gelince çok pişman oldum."
Bu olaydan bir süre sonra Meryem Ataman'a her şeyi anlattığını öne süren Eşiyok, "Meryem bana, 'Olan olmuş, geri gelmeyecek çocuk, biz kalan çocuklarımıza sahip çıkalım.' dedi. Beraber yaşamaya başladık. Çocuklar Meryem'e, 'Babamız balta aldı, Melike'yi parçaladı.' demiş. Meryem bu nedenle boşanmak istediğini söyledi. Çocuklarımın anlattıkları doğru değildir." dedi.
Tutuklu sanık Zehra Öztürker ise Cahit Eşiyok'la 2017'de tanıştığını, Eşiyok'un 3 çocuğuyla aynı evde yaşamaya başladıklarını söyledi.
Meryem Ataman'ın, ziyarete geldiğinde çocukları kendisine karşı doldurduğunu söyleyen Öztürker, Melike'nin ölümüyle ilgisi olmadığını savundu.
Öztürker, şunları kaydetti:
"Cahit çocukları çok dövüyor, tekme atıp duvara çarpıyordu. Ben çocuklara hiç vurmadım. Sadece çarşafları değiştirirken tek ayak üstünde durmalarını söyledim. Kullandığım su bana ılık, onlara soğuk gelmiş olabilir. Aracı ben kendi kızımın doğum gününe gitmek için kiraladım. Melike, babasının darbetmesi sonucu öldü. Babasıyla parka giden Melike'nin dönüşte ağzı yüzü kan içindeydi. Cahit düştüğünü söyledi. Olay sabahı babası uyandırmak için odaya gitti. Cahit, 'Elinin, ayağının buz gibi olduğunu' söyledi. Kalp masajı yaptı. Ben Hasan'ı okula götürmek için evden çıktım. Geldiğimde Cahit, Melike'yi yıkıyordu. Cesetle arabaya binmedim. Cahit götürüp bıraktı."
Tanık olarak dinlenen çocuklardan H. Eşiyok, Melike'yi kapı arkasından gördüklerini, ayağında ve başında kesik olduğunu, babasının yanında ise çekiç ve naylon bulunduğunu söyledi.
Öztürker'in babasına sürekli buz götürdüğünü anlatan H. Eşiyok, "Biz rehber öğretmenimize her şeyi anlattık. Üvey annem Zehra çekiçle vuruyordu. Zehra bizi soyup tazyikli suyu üzerimize sıkıyordu. Tuvalete gitmemize izin yoktu. Altımıza yapınca da bizi dövüyorlardı. Babam Melike'yi öldürmeden önce kalorifer peteğine zincirledi." ifadelerini kullandı.
Çocuk tanıklardan E. Eşiyok ise babası ve Öztürker'in Melike'ye cinsel tacizde bulunduğunu, ardından baltayla öldürdüklerini, kendilerine de aynı şeyin yapılacağından korktukları için Melike'yi soramadıklarını anlattı.
- Savcı, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı
Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanıklar Cahit Eşiyok ve Zehra Öztürker'in "çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Savcı ayrıca, Eşiyok ve Öztürker hakkında "eziyet" suçundan suç duyurusunda bulunulmasını istedi.
Mütalaada sanık Meryem Ataman'ın ise "suçluyu kayırma" suçundan beraati talep edildi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Meryem Ataman'ın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.
- İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Cahit Eşiyok'un "alt soya karşı ve çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "alt soya karşı ve çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı eziyet" suçundan ise 3 yıldan 8 yıla kadar hapsi isteniyor.
Zehra Öztürker hakkında "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kişiye karşı eziyet" suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Anne Meryem Ataman için ise "suçluyu kayırma" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.