26.10.2019 - 10:41 | Son Güncellenme:
DHA
Nurettin ARKAN/YALVAÇ, (Isparta), (DHA) - ISPARTA'nın Yalvaç ilçesine bağlı Çetince köyü 10 yılda seracılık alanında önemli yol kat etti. Köyün kaderini değiştiren seracılığa ilgi gösteren çiftçiler ise maliyetlerin yüksekliğinden dert yandı.
Daha önce sadece tahıl ve bakliyat üretimi üzerine kuru tarım yapan ve aşırı göç veren köyden Antalya'ya seralarda çalışmaya giden işçilerin köye dönüp sera kurmaya başlaması köyün bir anda kaderini değiştirdi. Köylüler birbirlerini örnek alarak 10 yılda yaklaşık 1700 dekarlık alanda seracılık yapmaya başladı.
'YÜZDE 80'İ SERACILIK YAPMAKTA'
Köyde 3 aya yakın zamandır muhtarlık görevini yürüten ve kendisi de sera üretimi yapan Mehmet Ali Almacı, 500 konutun bulunduğu köyün neredeyse tamamının bu sektörde yer aldığını kaydederek, "1700 dolayında nüfusumuz var. Bunun yüzde 80'i seracılık yapmaktadır. Geri kalan da çocuklarla yaşlılardır" dedi.
ANTALYA'NIN ALTERNATİFİ
Antalya'da sera üretiminin bittiği aylarda Çetince'de ürünlerin yetişmeye başladığını, böylece piyasaya kaliteli sebze ürettiklerini aktaran Almacı, "Bizim topraklarımız tabiri caizse bakir topraklar ve kaliteli verim alıyoruz. Bunu biz söylemiyoruz, ziraat mühendisleri söylüyor. Buradan Türkiye'deki tüm tüccarlara sesleniyorum, gelin Çetince'de yetişen sebzeleri görün, bir daha zaten ayrılamazsınız" diye konuştu.
SULAMA SORUNU İÇİN YARDIM İSTEDİ
Sera üretimi yapan çiftçilerin en büyük sorununun sulama konusu olduğunu belirterek, yetkililerden yardım isteyen Almacı, şöyle dedi: "Köyümüzün sulama amaçlı bir göleti var, ancak altyapı sistemi çok eski olduğu için suyu hatta verdiğimiz anda her yerden patlıyor. Teknik elemanlara bir fizibilite yaptırdık ve 400 ile 500 bin lira arasında bir maliyet çıkardı. Bunu köylünün karşılaması imkansız. Hal böyle olunca vatandaş artezyen sulaması yapıyor. Bu da hem elektrik gideri ortaya çıkarıyor hem de kaynak suyu olunca soğuk olması sebebiyle üretimi olumsuz etkiliyor. Devlet büyüklerimizden bu konuda yardım bekliyoruz."
'KÖYÜMÜZÜ ZİYARET EDİN'
Köyde sebze alımı yapan Sadettin Tokmak, Ankara, Kayseri ve Konya illerinden gelen sebze komisyoncularına satış yaptıklarını, bu sayının az olduğunu söyledi. Köyde üretilen sebzelerin çok kaliteli olduğunu ve her yerde bulunamayacağını vurgulayan Tokmak, "1 domates 350 gram ağırlığında. Ben buradan tüm ülkeye sesleniyorum; gelin köyümüzü bir ziyaret edin, çayımızı için. Ticaret yapmak önemli değil yeter ki malımızı görün" dedi.
'ÜRÜNÜN FİYATI DÜŞMESE SERA KAZANDIRIYOR'
Çetince köyünde 5-6 yıldır sera işiyle uğraştığını söyleyen Mustan Merdane, seracılığın kazançlı bir uğraş olduğunu ancak ürün fiyatının istikrarlı olması halinde bunun mümkün olduğunu söyledi. Merdane, "Domatesin, salatalığın fiyatı 1 liranın altına düşmediği sürece harcadığınızı alıyorsunuz. Ama bu yıl fiyatlar çok düştü. O yüzden kazanamadık" diye konuştu. Eşi Cennet Merdane de gübre ve ilaç ücretlerinin yüksekliğinden yakınarak, "Sattığımız ürünün parası gübre ve ilaca yetmiyor. Kredi borçlarımızı ödeyemez hale geldik. Yine de kuru tarımdan daha iyi" dedi. Kerim Karagöz ise, 6 yıldan bu yana serada üretim yaptığını belirtirken, gübre ve ilaç fiyatlarının yüksek olmasının kazançlarını düşürdüğünden yakındı.
'KAZANAN ARACI OLUYOR'
1 yaşındaki kızı Ferdane Melis'i sera içerisine kurduğu salıncakta uyuturken, eşiyle salatalık hasadı yapan Ali Karagöz de, gübre fiyatlarının çok yüksek olmasının yanında ürünlerinin yeteri kadar değerli satılmadığından söz etti. Karagöz, "İstanbul'da yakınlarım var. Pazardan 4 liraya salatalık aldıklarını söylerken, biz burada 1 liraya satamıyoruz. Kazanan aracı oluyor" diye sitem etti.
Yalvaç ilçesinde Çetince ile başlayan seracılık sektörü son yıllarda ilçe geneline de yayıldı. Üreticiler ise ilçeye bir hal kurulması gerektiğini, böylelikle pazar payının daha da büyüyerek ürünlerinin daha iyi fiyata satılacağını aktardı.
FOTOĞRAFLI