07.01.2016 - 11:03 | Son Güncellenme:
Antalya’da 24 yaşındaki üniversite öğrencisi Halil Özçelik, teşhisi konulamayan hastalığı nedeniyle önce kör, ardından da yatağa mahkum oldu. Anne Gülsüm Özçelik, “Sürekli bağırıyor, artık dayanamıyorum. Teşhisinin konulması için yardım edilmesini istiyoruz” dedi.
Antalya’da yaşayan Gülsüm ve İbrahim Özçelik çiftinin 24 yaşındaki oğulları Halil Özçelik, üniversite öğrencisiyken bir anda yatağa mahkum hale geldi. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde konservatuvar okuyan ve üniversiteye de dereceyle giren talihsiz genç, 4 enstrüman çalıp dans edebilen hayat dolu bir gençken 2 yıl önce görme kaybı yaşamaya başladı. Görme kaybını takip eden konuşmada zorlanma ve istem dışı hareketleri fark eden aile, oğulları için hemen hastaneye başvurdu. Yatağa mahkum hale gelen Özçelik, sadece sevdiği müziklere elleriyle ritim tutarak tepki veriyor.
Gence ilk olarak kullandığı bir ilacın yan etki yapmış olabileceği teşhisini koyan doktorlar, hastanın durumu ağırlaşınca çocuklukta geçirilen kızamığın beyinde hasara neden olduğu Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) teşhisini koydu. Özel hastanelere de başvuran aile ise, hastalığın tam olarak SSPE olmadığını, başka bir hastalık olabileceğini söyledi.
SÜREKLİ BAĞIRIYOR SADECE TEPKİ VERİYOR
Yatalak olarak evde bakıma muhtaç olan gencin iki gözü de görmüyor ve sadece müziğe karşı tepki veriyor. Sevdiği türkülere eşlik edebilen ve eliyle ritim tutan Halil Özçelik’in annesi Gülsüm Özçelik, çocuğunun bu hale gelmesinin kendisini yıktığını söyledi. Çocuklarının hastalığına tam teşhis koyulabilmesi için yetkililerden yardım beklediklerini belirten anne Özçelik, “İki gözü birden kör oldu. Tabi bizim bu arada gitmediğimiz hastane kalmadı. Subakut Sklerozan Panensefalit (SSPE) teşhisi konuldu. Bu tanıya da soru işareti konuldu doktorlar tarafından. Çocuğum 2 yıldır sürekli bağırıyor gözleri görmediği için. Ben onun bağırmalarına artık dayanamıyorum. Hastalığı neyse gerçek bir teşhis konulmasını istiyorum. Bizim sesimizi duyan olursa yardım etsin. Denemediğimiz bir şey kalmadı. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde konservatuvar okuyordu. 300 kişinin içinden 4’üncü olarak girdi. 4 enstrüman çalıyordu, Latin dansı yapıyordu. Hayat dolu bir çocuktu. Birden böyle yıkılması beni çok yıktı. Şu anda tek isteğimiz hastalığının tam teşhisi. Gün içerisinde sürekli müzik dinletiyorum. Müziği duyunca ritim tutuyor. Sevdiği bir türküyü duyunca gerisini söyleyebiliyor. Acıktığı zaman hafızasını tam toparlarsa acıktığını söyleyebiliyor” dedi.
Gencin iyi olduğu dönemden geriye ise hastanede tedavi görürken gitar çalıp şarkı söylediği görüntüsü kaldı. Görüntülerde gitar çalan Özçelik, “Evvelim sen oldun ahirim sensin” parçasını seslendiriyor.