Merkez bankaları faiz indirim döngüsüne girdi. FED’in 50 baz puanlık faiz indirimi küresel piyasalarda yeni bir döneme işaret ediyor. Riskli varlıklara ve emtialara ilgi artacak.
Bu hafta, merkez bankalarının faiz kararları ve verdikleri mesajlar piyasalarda büyük bir dikkatle takip edildi. FED, Mart 2020’den bu yana ilk defa faizi 50 baz puan düşürdü. Temmuz sonundaki toplantısında politika faizini 25 puan düşüren İngiltere Merkez Bankası (BoE) ise politika faizinde bir değişikliğe gitmedi. Japonya Merkez Bankası (BoJ) da politika faizini sabit tutarken TCMB de faizi 50 baz puanda sabit tuttu. Fed’in faiz indirimi ve ardından verdiği mesajlar, ekonomik aktivitedeki yavaşlamayı kontrollü bir şekilde yöneterek bir denge kurmaya çalıştığını gösteriyor.
Borsa ve altın önde
Faiz kararları ile birlikte geçtiğimiz hafta boyunca yatırım araçları farklı performanslar sergiledi. Döviz tarafında, dolar kuru yüzde 0,52 artış ile 34,13 TL seviyesinde. Euro kuru yüzde 1,60 oranında yükseliş gerçekleştirdi ve 38,17 TL’den işlem görüyor. BIST 100 Endeksi ise yüzde 2,22 artış ile pozitif bir haftalık performans sergiledi ve haftayı 9.900’den tamamladı. Ancak son bir ayda yüzde 0,82 kayıp söz konusu. Altın ise yatırımcılar için en cazip seçenek olarak öne çıkıyor. Son bir haftada yüzde 3,17, yılbaşından bu yana yüzde 43,95 oranında getiri sağladı. Altın cazibesini korurken borsa 10 bin sınırında. Endeksin güçlenebilmesi 10.000 psikolojik seviyesinin üzerindeki kalıcı hareketine bağlı.
Gümüş parlıyor!
Altının ons fiyatındaki artış dikkat çekerken, yatırımcılar şimdi gözlerini gümüşe çevirmiş durumda. Yatırımcıların ilgi odağında olan gümüş, şu an ons başına 30 dolar seviyesinde işlem görüyor. Artan talep ile birlikte gümüşün yeni bir yükseliş trendine girmesi bekleniyor. Gümüşte beklentiler 50 dolara işaret ediyor. Gümüşün potansiyel hareketi, piyasalardaki genel risk üstlenme gücü ile paralel olarak ilerleyecektir.
Tahvil alımları
Yabancı yatırımcıların tahvil piyasasına yönelik ilgilerindeki artış devam ediyor. Son olarak 1,6 milyar dolarlık bir alım gerçekleştiren yabancılar, yılbaşından bu yana toplamda 12,9 milyar dolarlık tahvil alımı gerçekleştirdi. Özellikle enflasyon ve küresel belirsizlikler, yatırımcıları güvenli liman arayışına yönlendirdi. Türk tahvilleri, sunduğu yüksek getiri ile cazip bir yatırım aracı haline geldi.
FED’in hamlesi doları zayıflattı
FED’in faiz indirimi, küresel piyasalarda yeni bir denge arayışına neden oldu. Bu hamle, dolar endeksinin zayıflamasına yol açarken, altın başta olmak üzere değerli metallerin cazibesini artırdı. Altın, güvenli liman arayışındaki yatırımcıların ilgisini çekerken, daha fazla risk alma yönelimi de arttı. Hisse senetleri, kripto paralar ve değerli metallere olan alımlar hız kazandı.
TCMB’nin temkinli faiz politikası
Merkez Bankası politika faizini altıncı kez yüzde 50’de sabit tutma kararı aldı. TCMB, enflasyonla mücadelede daha temkinli bir yol izlemeye devam ediyor. Piyasaların beklediği bir sonuçtu ve karar piyasalarda herhangi bir sürpriz yol açmadı.
TCMB ise henüz ortamın oluşmadığını gözeterek faiz indirimini gündeme getirmedi. Piyasa psikolojisi hazır olmadığı sürece gelecek erken bir faiz indirimi enflasyonla mücadeleyi sekteye uğratabilir. Öte yandan enflasyon kontrol altına alınmadıkça, faizlerdeki düşüş yatırımcıların reel getirilerini düşüren bir faktör olacaktır. Bu itibarla faiz indiriminin enflasyondaki düşüşle paralel gerçekleşebilmesi önemli.
Haftalık veri takvimi
Bu hafta Türkiye’de açıklanacak veriler, ekonomik güveni ve sanayi üretim kapasitesini öne çıkarıyor. 24 Eylül Salı günü İktisadi Yönelim Anketi, Reel Kesim Güven Endeksi ve Kapasite Kullanım Oranı, Türkiye’nin üretim tarafındaki görünümüne dair önemli sinyaller verecek. Ayrıca 27 Eylül Cuma günü açıklanacak Ekonomik Güven Endeksi de piyasalarda güvenin hangi seviyede olduğunu gösterecek. Türkiye’nin dış ticaret dengesi, sanayi üretimi ve ekonomik güven endeksi gibi kritik göstergeler, yatırımcıların ülke içindeki son gelişmelerin etkilerini değerlendirmesine yardımcı olacak.
Küresel tarafta ise Almanya, ABD, İsviçre ve Euro Bölgesi’nden gelecek önemli veriler yakından takip edilecek. Almanya’da açıklanacak olan IFO İş Dünyası Güven Endeksi ve ABD’nin büyüme verileri (GSYH) ile işsizlik maaşı başvuruları küresel piyasalar üzerinde baskı oluşturabilir. Özellikle 26 Eylül Perşembe günü açıklanacak ABD’nin ikinci çeyrek GSYH büyüme oranı ve dayanıklı mal siparişleri, küresel ekonomik görünüm üzerinde belirleyici olacak. Aynı gün İsviçre Merkez Bankası’nın faiz kararı, Euro Bölgesi’nin ekonomik beklentileriyle birlikte Avrupa piyasalarının yönünü şekillendirecek.
Haftanın yükseleni gayrimenkul
Haftanın en fazla kazandıran sektör endeksi BIST GMYO oldu. Gayrimenkul Endeksi yüzde 7,59 yükseldi. Banka sektör endeksi yüzde 4,75’lik getiri ile onu takip etti. Mali Sektördeki yükseliş ise yüzde 4,35 oldu. Holding ve yatırım şirketleri haftalık bazda yüzde 3,50 kazandırdı.