Türkiye’ye yurtdışından para girişi sürüyor fakat hisse senetlerine değil. Bu nedenle borsada satış baskısı hakim. Tahvilde ise yılbaşından bu yana 1.1 milyar doları aşan bir giriş yaşanıyor.
Borsadaki yabancı payı azalmaya devam ediyor. 26 Nisan 2018 itibariyle yüzde 63,87 seviyesinde. Yılbaşında oran yüzde 65,64 idi. Yabancı payı son 8 yılda en düşük yüzde 62, en yüksek yüzde 67.5 oldu. Mevcut seviye diplere yakın.
Haftalık sıcak para hareketine baktığımızda yabancıların hisse satışı yaparken tahvil aldığı gözlenmekte. Nette 136 milyon dolarlık alım yapıldı. Para girişi var fakat hisselere değil. Bu nedenle borsada satış baskısı güçleniyor. Yılbaşından bu yana hisse senetlerinde 735 milyon dolar çıkış oldu. Tahvilde 1 milyar 150 milyon dolarlık giriş var. Türkiye’ye giren sıcak para yılbaşından bu yana sadece 415 milyon dolar.
Yerli dolara döndü
Bu yıl döviz pozisyonu en yüksek seviyeye çıkan yurtiçi yerleşik yatırımcılar, döviz alıyor. Bankalardaki döviz pozisyonu 6 Nisan haftası 164 milyar dolara kadar gerileyen yurtiçi yerleşikler 13 nisan haftasında 1 milyar 352 milyon dolarlık alım yaptı ve döviz mevduatları 165.3 milyar dolar oldu. 20 Nisan haftasında ise yurtiçi yerleşiklerin döviz alımları sürdü. 1 milyar 353 milyon dolarlık alımla yerli yatırımcılar son iki haftada 2 milyar 705 milyon dolarlık alım gerçekleştirdi.
Yükseliş atağı olabilir
Borsada yabancı satışlarının devam etmesi yükseliş denemelerini zayıflatıyor. BIST 100 Endeksi içerisinde hareket ettiği bollinger bandın desteğinde. Bu seviyede tutunmayı deneyebilir. Tutunursa tekrar zayıf yükseliş atakları olacaktır.
Endekste güçlü destekler 106.600-106.000 seviyelerinde. Dirençler 108.500-109.500-110.000. Kısa vadede borsada destek bulma çabası gözlenebilir.
Kura bakıldığında Dolar endeksi DXY 91,1’de; son 3,5 ayın en yüksek seviyesine çıktı. TCMB’nin faiz artırımının etkisi kurda sınırlı kaldı. Piyasalarda tansiyonun biraz daha sakinleşmesi ile faiz artırımının TL’ye önümüzdeki günlerde de destek vermesi beklenebilir. Dolar/TL kurunda kısa vadede 4,00 seviyesindeki destek güçlü. Güçlü direnç ise 4,20 seviyesinde. Gösterge faiz 14,36 seviyesinde bulunuyor. Piyasalarda kısa vadede dar marjlar içerisinde hareket ve destek bulma çabaları gözlenebilir.
Faizler çok oynak!
Faizlerin yıllık bazda oynaklığı borsa ve dolar kurunun üzerinde gerçekleşiyor.
Yatırımcıların önünü görememesine neden olan fiyat oynaklıkları, yatırımların ertelenmesine ve karar alma noktalarında duraksamalara neden oluyor.
Son sekiz yılda BIST 100 Endeksi’nin en yüksek ve en düşüğü arasındaki değişimi yüzde 27 ile yüzde 60 arasında gidip gelmekte.
Ortalama oynaklığı ise yüzde 45 seviyelerinde. Dolar/TL kurunda ise en düşük ve en yüksek arasındaki yüzdesel fark yıllık ortalama yüzde 9 ile yüzde 34 arasında gerçekleşirken ortalama dalgalanma marjı yüzde 21 oldu.
En yüksek dalgalanma ise faizlerde yaşandı.
Gösterge faizin en düşük ve en yükseği arasındaki yüzdesel fark son 8 yılda yüzde 31 ile yüzde 126 arasında dalgalanma gösterdi. Ortalama dalgalanma marjı da yüzde 68 oldu.
Faizlerin son 2 yıldaki oynaklığı yüzde 33,42 oldu.
Likit avantajı
Piyasalarda tansiyon yükseldiğinde ilk bakılan göstergeler arasında yer alan dolar/TL kurundaki hareketler faizin seyrini gölgelese de, faizin çok daha sert ataklar yapabildiği gözleniyor.
Faizin son 8 yıldaki hareket marjına bakıldığında bu yıl gösterge faizde daha yüksek seviyeleri görebiliriz. Bu da finansman gideri yüksek şirketleri zorlayacaktır. Likit çalışan şirketler bu durumdan daha olumlu etkilenebilir.
Borsa için çok gergin dönem
Seçim süreci boyunca borsada yükseliş denemeleri zayıf kalabilir. Aylık performanslara bakıldığında borsa mayıs aylarını zaten satış baskısı altında geçiriyor. Bir de buna seçim süreci eklendi. Yaz aylarının tatil olması nedeni ile çoğunlukla pozisyonlar kapatılarak satış yapılır. Geçmiş istatistiklere baktığımızda 2000 yılından bu yana son 18 yılda BIST 100 Endeksi 13 yılı ekside tamamlarken 5 yılı artıda tamamladı. Yani son 18 yılın yüzde 72’sinde yabancılar satış gerçekleştirdi. Mayıs ayları en kötü borsa performanslarının yaşandığı dönemler oldu. Sonuç olarak bu yıl da “Mayısta sat ve git” bu yıl gerçekleşebilir. Verilere bakılırsa yabancılar buna başlamışlar bile. Ancak buna rağmen hisse bazında ve sektörel olarak güçlü hareketler görebiliriz. İlk çeyrek bilançolarda büyüyen karını artıran şirketler takip edilmeli.