Yerli yatırımcıların gücü Borsa İstanbul’un seyrini belirliyor. Borsada yerli yatırımcının ağırlığı yüzde 71,01 seviyesinde bulunurken yabancı yüzde 28,99 paya sahip. İlginin yüksekliği borsayı cazip kılmaya devam ettiriyor.
Yerli yatırımcıların borsadaki ağırlığı her geçen gün daha fazla hissediliyor. Ocak 2020’den bu yana borsada yerli payı sürekli yükseldi. 22 Ocak 2020 günü yüzde 34,21 olan yerli payı şimdilerde yüzde 71,01 seviyesinde bulunuyor. Geleneksel yatırım enstrümanlarının yatırımcıların alım skalasından çıkması borsaya yönelimi de artırıyor.
Gelinen aşamada yatırımcılar açısından borsa ulaşılabilir bir seçenek. Geçtiğimiz yıl oluşan yüksek getiriler borsanın hâlâ cazip seyrini korumasını sağlıyor.
Konut ve altının mevcut yüksek seyri, borsaya yönelimi güçlü tutuyor. Söz konusu durum borsayı alternatif bir seçenek olarak öne çıkarmayı sürdürüyor. Gelen veriler de söz konusu tespiti destekler nitelikte.
Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerine göre içinde bulunduğumuz ocak ayının ilk haftasında 3 milyon 890 bin hisse senedi yatırımcısı bulunurken yatırım fonu yatırımcı sayısının 3 milyon 596 bin olduğu gözlenmekte.
Bireysel yatırımcıların artması ile birlikte finansal okuryazarlık çok daha fazla önem kazandı. Ancak bilgilenme yerine kısa sürede kazanç sağlayabileceği düşüncesi ile sosyal mecrada oluşturulan gruplara katılarak kazanç arayışına girenler ciddi mağduriyetler yaşayabilmekte. SPK’nın her hafta yasakladığı site ve sosyal medya gruplarının yerini hemen yenileri almakta. Yatırımcıların zarar görmemesi için bu tür grup ve sitelerden uzak durması gerektiğini unutmaması gerekir.
Hatalı yatırımın nedenleri
1- Bilgi eksikliği: Farklı yatırım türlerine ilişkili potansiyel risk ve getiriler hakkında bilgi eksikliği.
2- Potansiyel kazançları kaçırma kaygısı: Yatırımcıların potansiyel kazançları kaçırma kaygısı hatalı işlem yapmalarına neden olmakta.
3- Kendine aşırı güven: Piyasa trendlerini tahmin etme veya kazanan yatırımları seçme konusunda kendi yeteneklerine olan aşırı güven.
4- İyimserlik önyargısı: Olumlu gelişmelerin abartılması.
5- Deneyimin eksik olması: Yeni deneyimlenen bir alanda karşılaşılacak risklerin göz ardı edilmesi.
6- Görmezden gelme: Kayıpları görmezden gelip, sadece kazançlara odaklanma.
Sektörler yıla nasıl başladı
Ocak ayında BIST 100 Endeksi 4.600 ile 5.704 arasında oldukça geniş bir aralıkta hareket etti. Bu süre içinde ulaştırma, kimya, madencilik ve iletişim yılın ilk ayında öne çıkan sektörler oldu. Turizm, finansal kiralama ve bilişim hisseleri en fazla değer kaybının yaşandığı sektör hisseleri oldu. Bilanço beklentilerinin satın alındığı süreçte yatırımcılar için yüksek kârlılığa sahip şirketler daha fazla ön plana çıkacak.
Dolar kurunun seyri
Dolar kuru geçekleştirdiği sert çıkışların ardından yaklaşık beş aydır yatay ağırlıklı bir seyir izliyor. Son günlerde tekrar bir hareketlenme gözlenmekle birlikte şimdilerde 18,79 TL seviyesinde bulunuyor. Ülkelerin para birimini etkileyen temelde altı ana faktör bulunmakta. Bu faktörler şunlardır: 1) Faiz oranları 2) Ekonomik büyüme 3) Enflasyon 4) Politik istikrar 5)Dış ticaret dengesi 6) Spekülasyon ve piyasa duyarlılığı.
Dolar Endeksi (DXY) doların; yen, euro, Kanada Doları, sterlin, İsveç Kronu ve İsviçre Frangı gibi altı majör para biriminden oluşan döviz sepetine karşı geometrik ortalama yöntemiyle hesaplanan değerini gösterir. DXY’nin değeri 100’ün altındaysa doların bu 6 para birimine karşı değer kaybettiği, 100’ün üzerindeyse değer kazandığı anlamına gelir. DXY, hafta içi 101,5’e kadar gerilerken Haziran 2022’den bu yana en düşük seviyesini gördü. Haftanın son günü de kapanışını 101,9 seviyesinde tamamladı. ABD ekonomisinde büyümenin yavaşlama eğilimine ilişkin işaretler geldikçe bu durum fiyatlamalara da yansıyor.
Dolar kuru 2022 yılında yüzde 40 yükseldi ve 20 Ocak 2023 son işlem gününde 18,79’dan alıcı buldu. Dolara bağlı olarak gram altının fiyatında da hareketlenme yaşanması gündeme gelebilir.
Yükselen piyasaların 5 özelliği
1- Alternatifsizlik: Yatırımcılar alternatif seçenek olmadığı için hisselerin yükseleceğine dair olan güven tamdır.
2- Düşük faiz ortamı: Düşük faizler ve ekonomik koşullar hisselere yönelimi destekler.
3- Katılımcı sayısındaki artış: Her geçen gün yeni katılımcılar gelir, katılımcı sayısı sürekli yükselir.
4- Olumlu haber akışı: Piyasalardaki iyimserliği destekleyen veri akışı yaşanır. Şirket kârlılıkları, temettüler, yatırımlar gündemdedir.
5- Yüksek getiriler ve bulaşıcılık: Yatırımcılar yüksek getirilerini paylaşmaya başlar. Bu durum bulaşıcılık etkisi yaratır.