Milli Savunma Bakanı Akar, Türkiye, Rusya ve Suriye savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının Moskova’daki görüşmesinin perde arkasını MİLLİYET’e anlattı. Suriye tarafının Türkiye ile görüşmeye olumlu ve istekli baktığını belirten Akar “Süreç bundan sonra güçlenerek devam edebilir” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Moskova’daki toplantı ile ilgili bilgi verirken, “Başta Suriye ve Irak olmak üzere tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğumuzu, tek amacımızın terörle mücadele olduğunu, başka bir amacımızın bulunmadığını vurguladık” dedi. Akar, Suriye’nin de Türkiye ile görüşmeye istekli olduğunu ifade ederek, yeni sürecin güçlenerek devam edeceğini kaydetti.
Akar’ın, Moskova görüşmesi ve diğer güncel konulara ilişkin sorulara yanıtları özetle şöyle:
Moskova görüşmesinin ana gündemi neydi?
Türkiye, Rusya ve Suriye savunma bakanları ve istihbarat başkanları olarak Moskova’da bir araya geldik. Bizim toplantıda dile getirdiğimiz en önemli hususlardan biri terörle mücadele oldu. Başta Suriye ve Irak olmak üzere tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğumuzu, tek amacımızın terörle mücadele olduğunu, başka bir amacımızın bulunmadığını vurguladık. Suriye için de tehdit oluşturan PKK/YPG, DEAŞ gibi tüm terör örgütü üyelerini etkisiz hale getirmeyi amaçladığımızı ifade ettik. PKK’nın YPG’den farkı olmadığını vurguladık. Ayrıca terör örgütlerinin neredeyse Suriye’nin üçte birini kontrol ettiğini de dile getirdik. Ülkemizin, milletimizin ve hudutlarımızın güvenliğini sağlamak için gayret gösterdiğimizi söyledik. Ayrıca yapacağımız bu çalışmalar çerçevesinde Suriye’den Türkiye’ye daha fazla göçün olmaması için gayret gösterdiğimizi dile getirdik. Suriye sorununun BMGK 2254 sayılı kararı çerçevesinde tüm unsurları kapsayıcı ve bütüncül şekilde çözülmesi gerektiğini vurguladık. Temasların sürdürülmesi konusunda da mutabık kaldık.
‘Görüşme gecikti’ eleştirilerine ne diyorsunuz?
Bunun geç olması çok doğal. Bunlar ‘Hadi’ deyince bir anda olacak şeyler değil. Bir sürü faktör, aktör var. Bunların makul mantıklı bir çizgide buluşmasıyla buluşma gerçekleşti. (Bu görüşmeler hep üçlü mü devam edecek?) Moskova görüşmesi 11 yıl sonra yapılan ilk karşılaşma. Bu toplantıda her şeyin bir anda çözülmesi beklenemez. Taraflar orada görüşlerini söylediler. Açık ve net şekilde bizim toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına saygılı olduğumuzu, işgal gibi niyetimizin olmadığını fakat 2011’den sonraki gelişmeler çerçevesinde sınırdaki yerleşim yerlerinde sıkıntıların olduğunu, insanların sokağa çıkamaz hale geldiğini belirttik... Biz terör koridorunu engelleyerek bir anlamda sizin savunmanıza ve toprak bütünlüğünüze katkı sağladık dedik. Bunu anladıklarını değerlendiriyorum. Suriyelilerin evlerine dönmeleri konusunda en önemli konu güven. Biz şeffaf, net bir şekilde pozisyonumuzu ortaya koyduk. Sonunda gelinen noktada görüşelim, konuşalım, devam edelim, yol ve yöntemler bulalım konusunda mutabık kalındı. Yeni görüşme için bir tarih ve yer konuşulmadı. Akılla, mantıkla makul olan ne ise yapılır... Bundan sonra süreç güçlenerek sürer. Çünkü taraflarda bu isteği gördük. Hem Suriye Savunma Bakanı’nda hem de ekibinden görüşmekten yana olduklarını izhar ettiler. Olumlu, istekli olduklarını gördük.
Olası kara operasyonu planlarında bir değişiklik var mı?
Operasyon planımızla ilgili Cumhurbaşkanımız da biz de kendimizi bağlayıcı bir ifade kullanmıyoruz. Hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak, güvenliğimizi ve savunmamızı sağlamak için ne gerekirse yaptık, yaparız, biz bunu diyoruz. (Birlikte bir harekât olur mu?) Bu görüşmeler sonunda savunma ve güvenlikle ilgili sorunlarımızı giderebilirsek, ihtiyaçlarımızı karşılayabilirsek gayet tabii…
Suriye Milli Ordusu (SMO) bu görüşmelere nasıl bakıyor?
Biz bölgemizde barış, huzur ve istikrarın temini ve sürdürülmesi için bugüne kadar üzerimize düşeni yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Şunu özellikle ifade etmek isterim ki bizim Türkiye’de ve Suriye’de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizin aleyhine bir şey yapmamız hiçbir şekilde söz konusu değildir. Onları zora sokacak bir davranış içinde hiçbir zaman bulunmadık, bulunmayız. Bunu herkes bu şekilde bilmeli ve ona göre davranmalıdır. Biz uhuletle, suhuletle (sessiz ve sakince) sorunun çözülmesi için çalışıyoruz.
‘Yunanistan’ın yanlış hesabı Ankara’dan döner’
Yunanistan gerginliği tırmandırıcı tahriklere, saldırgan eylem ve söylemler ile hukuk tanımaz tutumuna devam etmektedir. Komşumuzun karasularını genişletemeye çalıştığına dair iddiaları dikkatle takip ediyoruz. Herhangi bir genişletmeyi asla kabul etmiyoruz. 1800 kilometreden fazla kıyısı olan bir Türkiye’den bahsediyorsun ve Türkiye uluslararası sulara sizden izin alarak çıkacak. Bunu hangi akıl kabul eder? Yunanistan’a “Yanlış hesap Ankara’dan döner” diyoruz... Ülkesinin kaynaklarını ve halkının refahını başka ülkelerin çıkarlarına feda eden Yunan siyasiler ve askerî şahıslar iç politik amaçlarla uzlaşmaz ve kışkırtıcı tavırlarından derhâl vazgeçmeli, problemlerin diyalogla çözümüne odaklanmalı ve tarihten özellikle de 9 Eylül 1922’de yaşananlardan ders almalı. Yarınlarının iyi olmasını isteyenler, dünün ve bugünün yanlışlarından dönmelidir.
‘Dedeağaç takipte’
ABD’nin eskiden 5 idi, şimdi 4 daha eklendi, 9 üssü var Yunanistan’da. Dedeağaç ile ilgili LNG ve lojistik merkezi olarak planlandığı belirtiliyor. Anlatılan bu. Ancak savunma ve güvenlik meselesi aynı zamanda takip ve tedbir meselesi. İzah edilen, söylenen şey bu. Başka şekilde kullanılabilir mi? Kullanılabilir. O zaman takip edip, tedbirini alacaksınız. Tekrarı ve telafisi mümkün olmayan bir alandır savunma ve güvenlik.