Türkiye’de muhalefetin iktidarı köşeye sıkıştırmak için kullandığı en önemli argümanlardan biri Yap-İşlet-Devret ya da Kamu-Özel Sektör İşbirliği (KÖİ) ile yapılan altyapı projeleri.
Ne diyor muhalefet? Geçmediğimiz yolun, kullanmadığımız havaalanının parasını vatandaşa ödetip, 5 müteahhide (onlar 5’li çete diyor) veriyorlar!
CHP lideri Kılıçdaroğlu ve İyi Parti lideri Akşener’in bu konuya değinmedikleri bir konuşmaları neredeyse yok gibi. Peki, KÖİ modeliyle yapılan altyapı projeleri gerçekten de muhalefetin iddia ettiği gibi vatandaşın sırtına yük mü?
Sorunun cevabına geçmeden önce dün sosyal medyada rastladığım bir videodan bahsetmem lazım. AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ paylaşmış videoyu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğu 2009 seçimleri öncesinde Fatih Altaylı’nın programında konuşuyor. Ve bugün yerden yere vurduğu geçiş garantili yap-işlet-devret projeleri için bakın ne diyor: Altyapı projeleri için hiçbir zaman merkezi hükümetten yardım almaya gerek yok. Belli garantiler vereceksiniz. Uluslararası ihaleye çıkacaksınız. Gelip bunu Türkiye’de yapacaklar. Son derece basit. Bedava değil, paralı geçiş olacak. Fiyat pahalı gelirse, metroya değil, üstteki otobüse bineceksin!
2009’da böyle düşünen Kemal Bey, 2021’de Kanal İstanbul için Türkiye’ye yatırım yapacak firmaları tehdit ediyor! Kemal Bey’in yaman çelişkilerine alıştık. Maalesef algıların olguların önüne geçtiği bir siyaset tarzı hakim oldu Türkiye’ye. Buraya takılmadan Ulaştırma Bakanlığı’nın ulaşım altyapısını baştan aşağı yenilediği dev projelere rakamlar üzerinden bakmakta fayda var.
- Kamunun el attığı altyapı yatırımları ortalama 7-20 yılda tamamlanırken, özel sektör 5 yıldan daha kısa sürelerde projeleri bitirip, halkın hizmetine sunuyor. Devletin bütçesinden tek kuruş çıkmadan yeni bir finansman kaynağı oluşturuluyor, bütçe imkânları başka alanlarda kullanılıyor. Projeler işletme süresi bittiğinde kamuya geçiyor ve elde edilecek gelirler bütçeye aktarılıyor.
- Avrupa’da 2015-2020 döneminde en çok KÖİ yatırımı yapan ülke İngiltere. Onu Fransa ve Türkiye izliyor. Bu üç ülkeyi Almanya, Hollanda, Belçika, İrlanda, Yunanistan ve İspanya takip ediyor. Dünya genelinde ulaştırma sektöründe en çok KÖİ yatırımı 212 proje ile ABD’de. Bu projelerin yatırım miktarı 148 milyar dolar. İngiltere’de 48, Avustralya’da 64, Brezilya’da 156, Hindistan’da 309, Çin’de 51, İtalya’da 12, Türkiye’de ise 27 KÖİ yatırımı var. Yani komünist Çin de dâhil dünya altyapısını bu yöntemle yeniliyor.
Peki, bu projeler zarar ediyor mu? Somut örnekler üzerinden gidelim. Avrasya Tüneli’ni açılışından bu yana 67.7 milyon araç kullandı. 111 milyon saat zaman tasarrufu, 152 bin ton yakıt tasarrufu, 64 bin ton emisyon azalımı, 1.3 milyon araç-km azalması sağlandı. Tünelin dört yılda ekonomiye katkısı 6 milyar TL. Kovid-19’a rağmen tüneli kullanan araç sayısı beklenenin üzerinde. 2017-2022 geçiş ortalaması 53.810. Bu rakam 69.619 geçiş garantisinin 14.683 araç altında. Ancak 2022-2041 döneminde tünelde geçiş ortalamasının 92.630’a çıkacağı tahmin ediliyor. Bu geçiş garantisinin 24.137 adet üzerinde aracın tüneli kullanacağı ve devletin kasasından işletmeciye tek kuruş para ödenmeyeceği anlamına geliyor. Üstelik tünel 2041 yılında kamuya geçiyor.
Çok tartışılan Osmangazi Köprüsü ve İzmir-İstanbul Otoyolu ile devam edelim. Osmangazi Köprüsü’nde garanti edilen günlük geçiş sayısı 40 bin. Gerçekleşen günlük geçiş sayısı 36.415. Otoyol 1. Kesim garanti edilen geçiş sayısı 40 bin. Geçen araç sayısı 45 bin 280. Otoyol 2. Kesim garanti edilen araç sayısı 35 bin. Geçen araç sayısı 43 bin 719. Otoyol 3. Kesim garanti edilen araç sayısı 17 bin. Geçen araç sayısı 29.216. Otoyol 4. Kesim garanti edilen araç sayısı 23 bin. Geçen araç sayısı 15.943. Pandemi şartları söz konusu olmasa bu yatırımda da garanti edilen araç sayılarının çok daha üzerinde geçiş olacağı rakamlardan anlaşılıyor. Bu yatırımın zamandan tasarrufu 1.593 milyar, yakıt tasarrufu 1.337 milyar, çevre tasarrufu ise 34 milyon lira. Trafik kazalarının önlenmesiyle kurtulan can sayısı ise 1100 kişi olarak hesaplanıyor.
Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere, devlet tek kuruş harcamadan dev yatırımları özel sektör aracılığıyla halkın hizmetine sunuyor. İstanbul Havalimanı örneğinde olduğu gibi boş bir çukur verip dünyanın sayılı havalimanlarından birine sahip oluyor. Üstelik o havalimanı sayesinde 100 bin kişiye istihdam sağlıyor. İstanbul Havalimanı’nın pandemi etkisine rağmen kısa sürede Avrupa’nın en faal havalimanlarından biri haline geldiğini ve 2020 yılında tek kuruş garanti ödemesi yapılmadığını hatırlatalım.
Sonuç: Tüm dünyada ülkeler altyapılarını bu yöntemle yeniliyor, yeni yatırımları özel sektör eliyle hayata geçiriyor. Kullanım ücretleri pahalı mı? Evet, zamandan ve yakıttan tasarrufları dikkate almazsanız pahalı. Ama eski yatırımları daha az maliyetli kullanmak da mümkün. Recep Tayyip Erdoğan’ı bu yatırımlar üzerinden bugün kıyasıya eleştiren Kılıçdaroğlu da geçmişte bunu itiraf etmiş. Kemal Bey’in hangi sözüne inanacağınıza artık siz karar verin.
KÖİ YATIRIMLARI VE KAZANIMLARI
Toplam KÖİ yatırımları tutarı: 30.732.785.018 euro
GSYH etkisi: 26.316.589.537 euro
Üretime etkisi: 58.591.853.593 euro
Toplam yıllık istihdama etkisi: 1.036.498 kişi
2019 zaman tasarrufu: 11.163 milyar TL
2019 yakıt tasarrufu: 4.606 milyar TL
2019 çevre tasarrufu: 91.9 milyon TL
Trafik kazalarının önlenmesiyle kurtulan kişi sayısı: 3.613
(Not: Türkiye’de 2003-2020 döneminde taşıt hareketliliği yüzde 160 arttı. Buna rağmen trafik kazalarında can kaybı yüzde 79 azaldı.)
Melih Aşık
BİLİM VE SANAT
24 Aralık 2024
Cem Kılıç
Emekli olmak isteyen eksiği nasıl tamamlar?
24 Aralık 2024
Ali Eyüboğlu
Her kuşağın sevdiği sanatçı
24 Aralık 2024
Çağdaş Ertuna
Tacizi anlatan filmde başrole taciz skandalı
24 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Aslan | Yeni hedeflere yol alıyorsunuz
24 Aralık 2024