Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş..
Muhalif seçmenin, özellikle de CHP’lilerin umudu, adeta sevgilisi iki belediye başkanı.
İlginçtir ikisi de CHP geleneğinden gelmiyor. Ve aslında CHP’den pek hazzetmiyorlar!
Mansur Yavaş eski partisi MHP’den Devlet Bahçeli’ye “MHP’yi CHP’lileştirdiniz” diye mektup yazıp ayrılmış bir isim. Aynı Mansur Yavaş o mektuptan sonra üç kez üst üste CHP’den Ankara adayı oldu!
Ekrem İmamoğlu’nun ANAP’ta başlayan “Beni Ülkücü dayım yetiştirdi” diye devam eden siyasi hikayeleri malum.
Özetle CHP’li olmayan ama CHP’lilerin oylarıyla İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen iki isim… Sanmayın ki belediye başkanı olmayı kişisel kariyerlerinde bir zirve olarak kabul ediyorlar. İkisinin de niyeti bundan beş yıl önce hayallerinde bile göremeyecekleri Cumhurbaşkanlığına aday olmak. Bunun yolu da aslında pek hazzetmedikleri CHP’lilerin oylarıyla bir kez daha belediye başkanı seçilmekten geçiyor.
Sonra ne mi yapacaklar? Bu kadar hazırlık, İstanbul ve Ankara’da CHP’ye dayattıkları ilçe belediye başkan adayları ve meclis üyeleri ne için zannediyorsunuz? Gündemlerinde İstanbul, Ankara yok. Tek gündemleri 2028 seçimlerinde Erdoğan karşıtı cephenin cumhurbaşkanı adayı olmak.
İmamoğlu, İstanbul’da Kadıköy, Üsküdar, Eyüp, Pendik, Sancaktepe, Güngören, Fatih, Şişli’de kendisine en yakın bürokratları aday gösterdi. Muğla, Bodrum, Çeşme adayları da İmamoğlu’nun adamları. CHP’nin milletvekili grubunda 20, Parti Meclisi’nde 36 isim bizzat İmamoğlu tarafından belirlendi.
Ankara’da CHP geleneğinden gelen Çankaya ve Yenimahalle dışında neredeyse tüm ilçe adayları Mansur Yavaş’ın eski arkadaşlarından oluşuyor. Kızılcahamam, Gölbaşı, Pursaklar, Polatlı, Çamlıdere, Keçiören vs.
Yazın bir kenara… İmamoğlu ve Yavaş yeniden seçilirse en fazla bir yıl içinde muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olmak için birbirleriyle kavga etmeye başlayacak.
Ankara’nın kırsal ilçelerinde “Ben CHP’ye oy vermem” diyen vatandaşa “Biz zaten seçimden sonra CHP’de kalmayacağız” diyerek oy istendiğine dair iddialar havada uçuşuyor. Özgür Özel CHP’sinde kalmak Yavaş’ın ilk tercihi olmaz. Olamaz.
Büyükşehir Belediyesi’ni yeniden alır, ilçe belediyelerinde de arkadaşlarını seçtirirse önce İYİ Parti’yi ele geçirmeye çalışır. Bunu başaramazsa sonbaharda yeni bir parti kurar ya da kurdurur.
İstanbul’da İmamoğlu’nun izleyeceği yol haritası da bundan farklı olmaz. Seçilirse CHP’de ipleri tamamen eline alır. İlk iş olarak Özgür Özel’in yerine kendisine yüzde yüz bağlı ve bağımlı bir genel başkan seçtirir. Eğer seçimi alamazsa yeni bir parti ile yoluna devam eder. Seçim başarısızlığının faturasını CHP’nin eski ve yeni genel başkanlarına keser. “Benim seçilmemem için ellerinden geleni yaptılar” diyerek mağduru oynar. İstanbul, İzmir ve Muğla’da kazanacağı belediyeler ve milletvekili grubuyla siyasette yeni bir çekim merkezi oluşturmaya çalışır.
Bütün bu yazdıklarımızın tahmin olduğunu düşünüyorsanız fena halde yanılıyorsunuz. Özellikle de sen CHP seçmeni kardeşim… Siyasi ihtiraslarını ve hedeflerini senin oyunla gerçekleştirmek için senin partini basamak olarak kullanan, bir süre sonra CHP’yi küçülterek ve arkasına bakmadan terk edecek iki şark kurnazının tesiri altındasın.
Farkında mısın bilmem ama celladına aşık idam mahkumu gibisin…
Sana yaşattıkları şey aslında siyasi bir “Stockholm Sendromu.”
Yakın bir gelecekte bütün bu yazdıklarımızın doğruluğunu bizzat yaşayarak göreceksin.