A Milli Takımımız, Uluslar Ligi play-off'unda Macaristan'a 2 maçta 6 gol atarak rötarlı da olsa bileğinin hakkıyla A Ligi vizesini aldı.
Rams Park'taki ilk karşılaşmada başarılı performansını golle taçlandıran Orkun Kökçü'nün cezalı olması nedeniyle Puskas Arena'da İsmail Yüksek ilk 11'de sahaya çıktı. İlk yarıda savunmadan çıkarken yaptığı basit hatayı Szoboszlai'yi düşürerek telafi etti. Daha sonra ceza alanına içine yaptığı sürpriz koşuda ulusal takımımıza penaltı kazandırdı.
İleri uçta santrforsuz oyunu iyice benimsedik. Oğuz Aydın'ın kumaşı çok iyi. Hızı ve adam eksiltme kabiliyeti ile öne çıkan 24 yaşındaki oyuncu, savunmaya yardım görevini de başarıyla yerine getirdi. Üstüne üstlük Macaristan maçlarında toplam 3 gol pası vererek ilk 11'deki yerini iyice kavileştirdi.
Mert Günok'un sakatlığı nedeniyle kaleyi devralan Uğurcan'ın maç golsüz sürerken net pozisyonda rakibine gol şansı tanımaması, karşılaşmanın kırılma anlarındandı. Galatasaray'a imza atması, Eren Elmalı'ya öz güven kazandırmış. Her geçen gün üstüne koymaya devam ediyor. Kenan Yıldız'la birlikte sol kanadı etkili kullandı. Kenan'ın dripling yeteneğine diyecek laf yok. Ancak bazen ikili-üçlü baskılarda çalım deneyerek gereksiz yere top kaybına sebep olabiliyor.
Türk futbolunun 'pırlantası' Arda Güler'in ikinci golde yaptığı vuruş, buram buram kalite kokuyordu. Genç yıldız kendisini kulübeye mahkum eden Real Madrid teknik patronu Ancelotti'ye de mesaj göndermeyi ihmal etmedi.
Sonuçta A Milli Takımımız özellikle 3. bölgedeki nitelikli oyuncu grubuyla rahat bir biçimde A Ligi'ne adını yazdırırken, gelecek için ümit verdi. Şimdi A Ligi'ndeki rakiplerimiz çetin ceviz olacak. Ancak Avrupa devlerine karşı 'Bizim Çocuklar'ın motivasyonu her zaman en üst seviyede olmuştur. Tarih bunların örnekleriyle doludur.