Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) terör örgütü DEAŞ ideri Ebu Hüseyin el Kureyşi’yi Suriye’de etkisiz hale getirmesi üzerine ABD Dışişleri ve Savunma Bakanlığı (Pentagon) sözcülerinin “Haberimiz yok, gerçekten öldürüldüyse bu sevindirici, memnuniyetle karşılanacak bir haber” gibisinden abuk sabuk açıklamaları ve zoraki takdir sözlerine şaşırdık mı? Asla...
ABD’nin temizledim diye böbürlendiği DEAŞ’ın önceki üç liderlerine yönelik operasyonlarda da Türkiye’nin rolü ve katkısı vardı ama bilinçli bir şekilde öne çıkartılmadı. Aksine, hep ABD’nin bir başka terör örgütü YPG/PYD/PKK’yı DEAŞ terörü ile mücadele ediyor köpürtmesiyle meşrulaştırmaya dönük kirli tezgâhını gördük. Dolayısıyla, MİT’in bu başarısı Türkiye’nin hangi örgüt olursa olsun terörle mücadele konusundaki kararlılığı ile imkân ve kabiliyetini ortaya koymasının ötesinde DEAŞ ile mücadele ediyoruz yutturmacası altındaki o kirli tezgâhın senaristi ABD’ye de doğrudan mesaj aslında. Çünkü Suriye’deki varlık gerekçesini DEAŞ’ı (IŞİD) yok etmek olarak açıklayan ABD, buna yönelik sözde mücadelesini tam anlamıyla oyuna çevirdi. Bir bakıyorsun DEAŞ bitti, bitiyor havası veriyor ama sonrasında en büyük tehdit diye yeniden celalleniyor. Yani ABD’nin kirli planları doğrultusunda DEAŞ saklanıyor ve bitti sanılıyor, sonra birden yine hortluyor.
Mesela, Mart 2019’da önceki ABD Başkanı Trump DEAŞ’ın tamamen yenilgiye uğratıldığını açıklamıştı, terör örgütünün lideri Bağdadi öldürüldüğünde de bu tezler pekiştirilmişti. Ama TSK’nın Ekim-Kasım 2019’da Barış Pınarı Harekâtı kapsamında terör örgütü PKK/YPG/PYD’ye dönük temizliği başladığında ise ABD’den “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki adımları IŞİD’le mücadeleye ciddi ölçüde zarar veriyor” gibisinden akıl dışı açıklamalar, hatta yaptırımlar gelmişti. Hem de Türkiye’nin sadece Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında binlerce DEAŞ’lı teröristi temizlediği gerçeği ortadayken.
***
Hâlâ da ABD aynı kafada ve aynı yalanlarla Türkiye’yi engelleme hesabında. Onun için de hiç utanmadan sıkılmadan MİT’in bu başarısını görmezden gelmeye, pek renk vermemeye çabalıyor. Daha doğrusu, hazmedemiyor. Niyesi de açık: Suriye’nin kuzeyi başta CIA ve MOSSAD olmak üzere İngiliz, Fransız, Alman ne ararsan tüm gizli servis ajanlarının cirit attığı bir yer. Bölgeye ABD Genelkurmay Başkanı, Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı gelip gidiyor, hal böyle olunca da DEAŞ’ın oradaki varlığından, hareketliliğinden haberdar olmamaları mümkün mü? Hadi, olmadı, hepsi DEAŞ’ı atladılar diyelim, Türkiye’nin açıklamasından sonra anında bunu teyit edememeleri olası mı kendi istihbarat kaynaklarından?.. Onlar da takip ediyordu büyük olasılıkla ya da kontrolleri altındaydı. Belki de kullanmayı planlıyorlardı. Dolayısıyla, MİT şu anda onların oyununu da bozdu. DEAŞ’ın liderini gitti temizledi. Yaparken de bunu ABD’yle falan paylaşmadı. Bildirseydi takoz olabilirlerdi ya da teröristi uyarabilirlerdi. Malum, bu anlamda sabıkaları hayli kabarık. Bu örgütle TSK şehit verme pahasına mücadele ederken, İncirlik’ten, bizim üssümüzden kalkan koalisyon uçakları edindikleri istihbaratı Türkiye ile paylaşmıyorlardı. Tabii ABD açısından bir başka hazmedememe, utanç noktası da şu:
Teröristin bulunduğu evde kamufle edilmiş bir yer altı sığınağı da var. MİT’in özel operasyon timi binaya giriyor terörist yakalanacağını anlayınca üzerindeki intihar yeleğini patlatıyor. 4 saat sürdüğü belirtilen operasyonda sivillere herhangi bir zarar gelmiyor. Bir de ABD’ninkilere bakalım. Sadece 30 Kasım 2022 ‘de önceki lider Ebu İbrahim el Haşimi el Kureyşi’ye yönelik operasyonda terör örgütünün elebaşıyla birlikte aralarında 6 çocuk ve 4 kadının bulunduğu 13 kişi öldürüldü. Yani ABD terörle mücadele denildiğinde ne sivilleri düşünüyor ne çocukları ne de insan hakları aklına geliyor. Bu anlamda Irak’ta Afganistan’da ve daha birçok yerde yaptıkları da ortada zaten.
***
Kısacası, dememiz o ki ABD hiçbir zaman DEAŞ’ı yok etmek amacıyla hareket etmedi, etmiyor. DEAŞ’ı bölgenin haritalarını kendine göre değiştirme, bölgeyi dizayn etme, oradaki devletleri parçalama ve PYD/YPG/PKK terör örgütüne bir alan açma, meşrulaştırma, amacıyla kullandı, kullanıyor. Yani DEAŞ’ı adımlarını atarken önünü, mayın tarlasını temizleme aracı olarak görüyor. Yoksa bir terör örgütü düşünün, bir anda kocaman topraklara hâkim oluyor, sonra bir anda onları kaybediyor ve küçülüyor. Bunların içinde de Suriyeli ve Iraklı sayısı az. Nasıl oluyor bu? ABD yol vermese mümkün mü? Dolayısıyla, MİT’in DEAŞ liderini temizlemesine de ABD sanki bozulmuş gibi. Yok eğer tam tersi diyorsa ve gerçekten DEAŞ ile mücadelede samimiyse o zaman da yapacağı tek bir şey var: Valizini toplayıp bölgeden çekip gitmek ve adı ne olursa olsun terörist temizliğini Türkiye’ye bırakmak.