Galatasaray başkanlığını bırakmasının ardından bütün mesaisini yenilenebilir enerji işine ayıran Adnan Polat, sektörde sessiz ve derinden büyüyor. Polat Enerji, Türkiye’deki rüzgar enerji kapasitesinin aşağı yukarı yüzde 23’üne sahip. Aralarında Balıkesir, Manisa, İzmir, Çanakkale gibi illerin bulunduğu 8 değişik bölgede üretim yapıyor.
Kırşehir yatırımı 150 MV güç ile Türkiye’de tek noktadaki en büyük rüzgar enerji santrali olacak. Grup rüzgar enerjisi işine şu ana kadar 900 milyon dolar civarında bir kaynak aktardı. Önümüzdeki 5 yılda yatırımlara devam ederek 1.000 MW kurulu gücü aşmayı hedefliyorlar. Bu da enerjide yaklaşık 1.5 milyar dolarlık yatırım anlamına geliyor.
Amerikalılarla görüştü
Bu bilgileri yazdım çünkü geçenlerde Kuzey Amerika’dan kalkan özel bir uçak İstanbul havalimanına indi. Rüzgar enerjisi işinde büyümek isteyen yabancı grup doğruca Adnan Polat’ı ziyarete gitti. Akşamında Boğaz’da yemekler yenildi. Bu duyumum üzerine Adnan Polat’ı aradım... Yatırımları ile sadece Kuzey Amerikalı değil, Avrupa ve Asyalı grupların da ilgilendiğini öğrendim. Üç yabancı grubun ortaklık için iştahlı olduğunu ancak kendilerinin henüz herhangi bir şekilde, herhangi bir oranda satışa karar vermediklerinin altını çizdi. Enerji işinde büyüyeceklerini, bu nedenle ortaklık teklif eden gruplarla detaylı görüşmeler yaptıklarını, gelen talepleri yeni yılın ilk aylarında değerlendirmeye alacaklarını söyledi.
Fransızlarla ortak
Polat Enerji 2008’de Fransa’nın büyük enerji şirketi EDF-EN ile yüzde 50-50 ortaklığa gitmişti. Müstakbel ortak, bu yapıya dahil olacak. Fransız ortak yıllık 1.5 milyar euro’yu aşan cirosuyla önemli yenilenebilir enerji üreticilerinden biri. Rüzgar enerjisinde 4.680 MW kurulu güce sahipler. Sektörde yaptığım kısa bir araştırmada edindiğim izlenim önümüzdeki günlerde Polat Enerji’de bu kez Kuzey Amerika üzerinden gelen bir hareketlilik göreceğimiz şeklinde.
B Point’in müziği Ayşe, dekoru Elif Boyner’den! Lüks mücevher markası B Point markasının yaratıcısı Bilgün Dereli’nin, Zorlu Center mağazasının açılışı adeta sergi gibi oldu. Yeni mağaza tam bir aile işletmesi havasındaydı! Mağazanın her detayında kızlarının sanatsal dokunuşlarının izi vardı...
Seramikler Ayvalık’tanBirçok bölüm Elif Boyner’in video art eserleri ile dekore edilmişti. Değerli yüzükler, pırlanta kolyeler Elif Boyner’in tasarlağı cam küreler içinde sergileniyor... Kürelere eğildiğinizde Boyner’in çektiği video art eserler eşliğinde ürünleri görüyorsunuz.
Mağazada Emine Boyner Kürşad’ın, Ayvalık’taki atölyesinde yaptığı el yapımı ‘Gelincik’ koleksiyonundan seramikler de sergileniyor. Küçüklü büyüklü kaseler, seramik tepsi içinde çay kupaları... Elif Boyner’in enstalasyonları, seramikler mağazayı galeri havasına sokmuştu.
Pırlantalarla bezeli 18 ayar altın yaprak motifli yüzüklere mi, küpelere mi, yoksa seramikler ve enstalasyonlara mı baksak, şaşırdık. Gecedeki bir başka katma değeri ise Ayşe Boyner yarattı! Gece boyunca DJ kabininden çıkmayan Ayşe Boyner, 50-60’lardan rock’n roll tarzı parçalar çaldı...
Barış Tansever iki dev La Tâche’yi paketlediDünyada 6 adet bulunan mathusalem (Yaklaşık 8 litrelik şişe) La Tâche’den Türkiye’de olanı sonunda el değiştirdi. Ulus Sunset’in sahibi Barış Tansever, TMSF’nin 2004’te açık artırmaya çıkardığı Uzan ailesine ait 4 bin şişe şarabın bin tanesini ihaleden satın almıştı. Uzanların kavında olan 1985 mathusalem La Tâche bu nedenle Sunset’teydi...
La Tâche, Michelin yıldızlı restoranlarda bile çok zor bulunan, bir kadehi 5 bin dolarlara satılan bir şarap.
Koleksiyona girdilerSunset’teki diğer La Tâche ise 1989 double magnum şişeydi. Barış Tansever, mathusalem La Tâche’yi 35 bin euro’ya, magnumu ise (yaklaşık 4 şişe ediyor) 20 bin euro’ya satmış.
Paris havaalanında 75 cl’lik La Tâche (1989) 8 bin euro’ya satılıyor. Tansever’in sattığı fiyatlara uygularsak aynı şarabı yerine koyması için şu anda tam 96 bin euro ödemesi gerekiyor... Peki şarabı kim aldı? Adı sır gibi saklanan bir koleksiyoner...
Dünyanın en prestijli şarap üreticisi Bourgogne Romanee-Conti’nin ürünü La Tâche yılda çok az sayıda üretiliyor. Türkiye’de ise yok zaten... Bunlar adeta koleksiyon parçaları... Zaten satın alan koleksiyoner de iki şişeyi açtırmamış, evine götürmüş.