Arçelik'in Bolu'daki pişirici cihaz fabrikasında bir de deneyim mutfağı var. Aşçılarıyla ünlü Bolu'daki bu mutfakta 'pişenler' 5 kıtaya yayılan ürünlerin teknolojisine ilham veriyor
Günümüzde yenilikçi teknolojiler hayatı kolaylaştırarak zamandan kazandırıyor. 14 dakikada çamaşırları yıkamak, 30 dakikada kurutmak mümkün. Bulaşık makineleri akıllı ölçüm teknolojisiyle deterjan miktarını kendi belirleyerek tek dolumla bir aya kadar yıkama imkanı sunuyor. Üstelik elde yıkamaya göre 2 kata kadar enerji, 13 kata kadar su tasarrufu sağlıyor. Buzdolaplarında sebze ve meyveleri ilk toplandıkları tazelikte muhafaza edebilmek mümkün. Pişirme teknolojileri ise profesyonel şefleri adeta mutfağınıza getiriyor. Otomatik tarif veren akıllı fırınlar pişirmenin her aşamasında kılavuzluk ederken, pişirme deneyiminize uyum sağlayan ocaklar tencere boyutuna göre şekilleniyor. Mutfakta cihazlar birbiriyle konuşuyor, siz toplantıda iken yemeğinizi pişiriyor.
Yenilikçi fikirler
Geçen hafta Arçelik’in Bolu’daki deneyim mutfağı The Kitchen’ı ziyaret ettim. Dijital dönüşümün mutfağa nasıl yansıdığını gözlemleme imkanı sunan mekan ile ilgili bilgileri Arçelik’in Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zeynep Yalım Uzun anlattı. The Kitchen’da ortaya çıkan inovatif fikirlerle geleceğin mutfak teknolojilerini şekillendirdiklerini aktaran Yalım sözlerini şöyle açtı: “2018’de kurulan the Kitchen’ı 2 bin kişi ziyaret etti, 100 etkinlik gerçekleştirdik. 3 profesyonel şef ile “Kitchen Talks” programı yaptık. Profesyonel şeflerden ve pişirme deneyimi gerçekleştiren tüm ziyaretçilerden, kullanıcılardan alınan geri bildirimler ve iç görüler marka yol haritası – pişirme sürecinde girdi olarak kullanıldı, yeni ürün fikirleri yaratıldı.”
Lüks değil ihtiyaç
The Kitchen’daki ürünlerin hepsi yüksek teknolojili, yüksek enerji verimliliğine sahipti. Bu tarz ürünlere yönelik olarak çalışılan teşvik ile ilgili görüşlerini ise Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu şöyle anlattı: “Devlet tarafından regüle edilsin ya da edilmesin tüm tüketicilere enerji verimliliği yüksek ürünler sunuyoruz. Türkiye’ye sağladığı katkıyı anlatıyoruz. Enerji verimliliği yüksek ürünlerin ÖTV’den muaf tutulması gerekiyor. Beyaz eşya lüks tüketim değil, hayatın içinde yer alan ürünler.”
5 kıtaya ihracat
Arçelik Bolu Pişirici Cihazlar İşletmesi, 1981’de üretime başladı. 2 bin 500 kişiye iş sağlıyor. Yerel 22 yardımcı sanayi ile çalışılıyor. Dolaylı istihdam ile birlikte, Bolu özel sektör istihdamının yüzde 20’sini oluşturuyor.
Yerel ürünler kullanılıyor
The Kitchen’da kullanılan gıda maddeleri, kadın girişimcilerden oluşan BEHDER Anadolu Derneği, (Bolu Evhanımları Derneği), Bolu Sebze Hali, İlk Gün Kasap, Örencikler Köyü, Yayladınlar Köyü, Okçular Köyü, Büyük Berk Köyü gibi yerel üreticilerden temin ediliyor.
Arçelik, pişirici cihazlar işletmesi ve the Kitchen ile Türk mutfağında önemli bir yeri olan Bolu yemek kültürüne de katkı sağlıyor. Şimdi de global vizyonunu yerel ekosisteme yayacak bir proje başlatıyor. The Kitchen, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gastronomi Bölümü ile yaptığı iş birliği sayesinde, aşçılık öğrencilerini destekleyecek. Her yıl 50 öğrenci seçilerek the Kitchen’da şeflerle 4 günlük uygulamalı eğitime alınacak. Bu eğitimlerde seçilen başarılı öğrenciler The Kitchen’daki etkinliklerde görev alacak.
Tarif veriyor, uzaktan erişiliyor, kendini temizliyor
The Kitchen’da öyle teknolojiler gördüm ki, artık kimsenin benim mutfakla aram iyi değil demeye hakkı yok! Zira teknoloji sizin yerinize pek çok şeyi düşünüyor, yapıyor. İşte onlardan bazıları:
IndyFlex+ indüksiyon ocak serisi
8 bağımsız pişirme gözünü tencere boyutunuza göre 2 ya da 4 büyük göz ya da 8 küçük göz olarak kullanmaya olanak vererek esnek pişirme yapmaya imkan sağlıyor. Mesela tepsiyi ocağın üstüne koyduğunuzda dört büyük göz ile pişirme yapabiliyorsunuz.
Kombi buharlı fırın
Klasik fırın ile buhar kombinasyonunu tek bir tasarımda bir araya getiren çok fonksiyonlu fırın yüzde 100 buharlı ya da buhar destekli pişirme olanaklarıyla, hazırlamak istediğiniz her bir yemek için en uygun pişirme yöntemini seçmeye imkân veriyor. Vitamin ve minerallerini koruyarak hem sağlıklı hem de lezzetli pişirme sağlıyor.
Gourmet chef
Gourmet chef fırın, nem sensörü, çok noktalı pişirme probu, paslanmaz çelik pişirme tabanı, akıllı zon kontrolü, ileri hava yönetimi gibi ileri teknolojileri sayesinde ideal pişirmeyi sağlıyor. Hassas sıcaklık kontrolü sayesinde, yemekleri lezzetli pişiriyor. Profesyonel şefler tarafından hazırlanan yemek tarifleri ve bunlara özel 75 otomatik program sayesinde yemek yapmayı çok kolaylaştırmış bu fırın. Tüm fırını otomatik olarak suyla temizleyen teknolojisi sayesinde, yemeği pişirdikten sonra temizliğiyle uğraşma derdini de sonlandırmış. Üstelik hızlı temizlemeyi elektriğin az kullanıldığı saatlerde başlatıyor.
TFT ekranlı fırın
Yüksek çözünürlüklü ve renkli TFT ekran, kullanıcı dostu bir bir arayüze sahip. Wi-Fi ile bağlantılı çalışabiliyor. Ev teknolojileri platformu Homewhiz ile uyumlu. Autocook menüsü ile çeşitli otomatik pişirme menüleri ve adım adım yemek tarifleri ile keyifli bir deneyim sunuyor.
Precise flame ocak
9 seviyeli güç seçimi ile hassas ısı kontrolüne imkân veriyor. Kademeli güç seçimi ile gazlı ocaklarda aynı tarifi her pişirişinizde aynı pişirme sonuçlarına ulaşıma imkân sağlıyor. Zaman ayarı özelliği de bulunan ocak, hangi pişirme alanının aktif olduğunu gösteren aydınlatma düğmesiyle güvenli kullanım ve pratiklik sunuyor.
Karbonfiber serisi
Hafif ve dayanıklı bir malzeme olan karbonfiberden yapılan mutfak serisi aynı zamanda şık tasarımıyla dikkat çekiyor. Arçelik, otomotiv ve havacılık endüstrisinde kullanılan karbonfiberi beyaz eşya yapımında kullanarak bir ilke imza atmış.
Aşk, ihtişam, entrika
Avrupa’nın önde gelen yazarlarından Lord Michel Anders-Cavendish, Almanya’da yayınlanan son romanı “Etoile– Stern der Liebe”in tanıtımı için İstanbul’a geldi.
Bir bölümü Pera Palas Oteli ve Halas yatında geçen romantik bir öyküyü anlatan romanın lansmanı Demet Sabancı Çetindoğan ve Lord Michel Anders-Cavendish’in yakın dostu Çiğdem Simavi’nin ev sahipliğinde yapıldı. Aşk, ihtişam ve entrikaların romantizminin oluşturduğu romanın hikayesi yüzyılın başlarında geçiyor.
Ege’de başlıyor
Hikaye, 18 yaşında, ebeveynleri Alfa ve Franes Orenis ile Atina’ya yakın, Vouliagmeni’de yaşayan, güzel, Yunan kız Etoile Orenis’in etrafında geçiyor. Gemi seyahatinde, Cyclades Adaları etrafını saran Ege Denizi’nde, Etoile genç bir Türk erkeğine deliler gibi aşık olur.
Paris, Londra, New York, Venedik. Atina, Vouliagmeni’de, Paros Adaları ve özellikle İstanbul’da, bu iki sevgili, aşklarını kahkahalar, şefkat, gözyaşları ve ıstıraplar içinde yaşarlar. Boğaz’ın Asya kıyısındaki Beylerbeyi Sarayı’ndaki büyük balo aşık çiftin ebeveynlerinin acı aşağılamalarını tetikler. Din farkı ve American Sun Life Süpermarketleri zincirinin sahibi, güçlü Kurti Holding’i, devasa Sun Life Concern ile birleştirmek için, kızı Killy’yi, Zoulis Kurti ile evlendirmek isteyen Sunny Hearsham’ın entrikalarını ortaya çıkartınca olanlar olur. Kitabın, odağında İstanbul’un yer alacağı şekilde uyarlaması yapılsa... Böyle bir dizi hem dışarıya kolay satılır hem de İstanbul’un tanıtımına katkı sağlar.
Gerçekçi romantizm
Bu arada, romanın karakterleri, gerçek uluslararası ünlülerle tanışıp, gerçekte var olan ünlü otellerde kalıp, dünya etrafındaki harika restoranlarda yemek yiyorlar. Fransa’da “Ligue Universelle du Bien Public” tarafından iyi niyet elçisi seçilerek “Meilleur Serviteur de l’Humanité” altın madalyasına layık görülen Lord Michel Anders Cavendish, İstanbul’da tekrar en çok etkilendiği mekanda olmaktan dolayı büyük heyecan duyarken, kitabına olan ilgi nedeniyle çok memnun görünüyordu.